Genelkurmay Başkanı, 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren ile dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Tahsin Şahinkaya'nın yargılandığı davaya bugün devam edildi.
Evren ve Şahinkaya bugün de Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada, mahkeme salonuna gelmedi.
Mahkeme, sağlık durumlarına ilişkin İstanbul Adli Tıp Kurumu'ndan rapor istemişti, oradan henüz mahkemeye bir yanıt gelmedi.
Sanıklar Evren ve Şahinkaya'nın sağlık durumlarının netleşmesinin ardından duruşmalara katılıp katılmayacağı belirlenecek. Gerek müdahiller gerekse müdahil avukatları önceki duruşmalarda sanıkların gerekirse kafes içerisinde mahkemeye getirilmesini talep etmişti.
MİT darbeyi bildirmemiş
Mahkemenin Cumhurbaşkanlığı, Meclis ve Başbakanlığa sorduğu " Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) darbenin olacağını bildirdi mi?" sorusuna cevap geldi.
Üç kurum mahkemeye gönderdiği cevapta, kendilerine MİT tarafından 12 Eylül öncesi darbe yapılacağına ilişkin bir bilginin arşivlerinde olmadığı ifade etti.
12 Eylül öncesinde Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) tarafından Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk'e verildiği belirtilen, darbe ile ilgili uyarı mektubu ise fotokopisi mahkemeye ulaştı.
1 Mayıs 1977 raporu da mahkemede
1 Mayıs 1977 katliamıyla ilgili MİT tarafından düzenlenen rapor da mahkemeye ulaştı. Rapor Genelkurmay Başkanlığı'nca mahkemeye gönderildi. MİT'ten gelen "rapor devlet sırrı değil" yazısı üzerine onaylı sureti dava dosyasına alındı.
Yükseköğretim Kurumu'na (YÖK) önceki duruşmada sorulan "12 Eylül Darbesi sonucu herhangi bir yargı kararı bulunmadığı halde, meslekten çıkartılan öğretim üyesi bulunup bulunmadığı" sorusuna da yanıt geldi.
Bazı üniversiteler görevden çıkarılan öğretim üyelerinin isimlerini, bazıları sayılarını verdi.
Fatsa belgeleri geldi
Mahkemenin Milli Savunma Bakanlığı'ndan Fatsa Olayları hakkında istediği belgelerle ilgili dosya da mahkemeye ulaştı. Fatsa Olayları ile ilgili iki klasör belgeden bir klasörü, Erzincan Sıkı Yönetim Mahkemesi'nin olaylarla ilgili kararının fotokopisi, diğeri darbe öncesi ve sonrasına bölgede yaşanan olaylarla ilgili bilgi ve belgelerden oluşuyor.
İşkencenin kaydı yokmuş
Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na işkence iddiaları ile ilgili yazılan yazının cevabı da mahkemeye ulaştı. Komutanlığın cevabında ilgili belgelerin, sıkıyönetim komutanlıkları, askeri savcılıklar ve mahkemeler gibi kurumlarda bulunabileceği, bu belgelerin çok sayıda olduğu, kayıt sistemi bulunmadığı, sanık ismi belirtildiği takdirde araştırma yapılabileceği belirtildi.
Mahkemenin Genelkurmay Başkanlığı'ndan istediği 12 Eylül öncesi yapılan sıkıyönetim koordinasyon toplantılarının yazıya dökülmüş bazı kayıtları da ulaştı.
Bu kayıtlar ihtilal yapacağı iddia edilen kişilerin yaptığı toplantılar değil, sıkıyönetim koordinasyonu için resmi olarak yapılan toplantıların notlarından oluşuyor.
Notlarda 12 Eylül döneminde yapılan toplantılarda askeri yetkililerin ileri sürdüğü görüşler de yer alıyor. Ayrıca Bayrak Harekat Planı'nın güncellenmesi ile ilgili belgeler de mahkemeye ulaştı.
Sanıklar lehine müdahillik talebi
Ardından müdahillik taleplerinin sunulmasına geçildi. Prof. Dr. Celal Şengör ile Mustafa Çalışkan sanıklar lehine ifade veren bir dilekçeyi mahkemeye sundu.
Eşitlik ve Demokrasi Partisi'nden (EDP)Ufuk Uras ile Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü ve Muğla Barosu Başkanı Mustafa İlker Gürkan da duruşma salonunda.
Kuzey Kıbrıs'tan üç kişi de 12 Eylül darbesinin Kuzey Kıbrıs'ı olumsuz etkilediğini öne sürerek müdahillik talebinde bulundu. Ayrıca 122 kişi işkence yapıldığını söyleyerek suç duyurusunda bulundu.
"Evren buraya gelsin"
Diyarbakır Cezaevi'nde kardeşini yitiren İpek Gül, "Kardeşim ölüm oruçlarında can verdi" diyerek müdahillik talebinde bulundu.
"Diyarbakır Cezaevi konuşulmadıkça ve Evren buraya getirilmedikçe bu davada gerçek bir yargılama yapılamaz."
Uras da talebini iletirken şunları söyledi: "12 Eylül'ün kolektif süreci bizi de etkiledi. Siyaset yapma hakkımız kısıtlandı."
Diyarbakır Cezaevi'nde kalan Ali Serdar Can da "Orada tam bir soygun vardı. Ekmek verilmiyordu, ailelerimizden yiyecekler için para alınıyordu. Tabii bunlara yiyecek denirse. Esat Oktay Yıldıran'ın mal varlığının tespit edilmesini istiyorum" dedi.
İdam edilen Ramazan Yukarıgöz'ün annesi de "Evren yaptığı işe sahip çıksın, bizim çocuklarımız yaptıklarına sahip çıktılar ve can verdiler. Evren buraya gelmeli" diye konuştu.
Müdahillik talebinde bulunan Remzi Uyar da şöyle konuştu:
"Babama beni karakola teslim etmesi için baskı yaptılar, işkence ettiler. Anneme tecavüz edeceklerini söyleyerek tehdit ettiler. Babam kendini caminin minaresinden atarak intihar etti."
Berfo Ana ambulansla geldi
Berfo Ana, İstanbul'dan akşam ambulansa binerek sabahki duruşmaya geldi.
"Çocuğumun tabutunu istiyorum. Ama onu öldürenler de kurtulmasın. Onun evi yıkılsın ocağı sönsün. Ölünceye kadar Evren'in peşinde olacağım. Kardeşler bacılar hep bunun için burada. Cemil Kırbayır'ın anası buraya geldi, Evren de gelsin."
"Darbenin sivil kanadı"
Baskın Oran'ın avukatı Oya Aydın, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Doç. Dr. Olarak görev yapan Oran'ın, darbe sonrası öğretim üyeliğine son verildiğini ve 10 yıl üniversitede görev alamadığını söyledi.
"Bazı üniversite yöneticileri, öğretim üyelerinin ismini sıkıyönetime verdiler. Bu insanlar darbenin sivil kanadını oluşturuyor."
"MİT belgeleri saklıyor"
Avukat Ömer Kavili, Avukat Senih Özay ve iki avukatın daha arşive girmek için MİT'e gittiklerini, kendilerini güvenlik amirinin karşıladığını söyledi.
"Arşive girmek istiyoruz deyince bize güldüler, onlar dahi arşivlerin öneminin farkında. Bizi üç saat oyaladılar, hiçbir sonuç alamadık."
Avukatlar, MİT'in mahkemeden bilgi ve belge sakladığını söyledi.
Savcı Kemal Çetin, mütalaasında, müdahillik taleplerinin kabul edilmesini istedi. 1 Mayıs 1977 ile ilgili dönemin savcısı Çetin Yetkin ile dönemin İçişleri Bakanı Ahmet Koç'un tanık olarak dinlenmesini talep etti.
Mahkeme, darbenin ardından idam edilen Erdal Eren'in ailesinin müdahillik talebinin kabulüne ve sanıkların mal varlıklarının araştırılmasına karar verdi. Davaya 29 Haziran günü saat 9.45'te devam edilecek. (AS)