Evetçiler de Hayırcılar da Plandan Bihaber

Kıbrıs'taki referandum süreci Türkiye'yi de böldü. Meclis'te Annan Planı üzerine tartışmalar devam ederken sokakta da lehte ve aleyhte görüşler konuşuluyor. Plana "evet" diyenler çözümsüzlüğün bir seçenek olmadığını vurgularken, "hayır" diyenler bölünme tehlikesinden ve Avrupa Birliği'ne (AB) söz ediyor.

Anahtarcı Tecer, "Kıbrıs bu zamana kadar hep bizimdi. Şimdi de vermek zorunda değiliz"; gazeteci Kılıç, "Planın özellikle Türkiye'den Kıbrıs'a götürülenleri mutsuz edeceği kesin, ama başka bir seçenek yok. Ada'da barışın sağlanmasıyla Kıbrıs meselesinin politik bir malzeme olarak kullanılmasının da önüne geçilmiş olacak" diyor.

Sokakta görüşlerini aldığımız yurttaşların Kıbrıs sorununun çözümüne ilişkin görüşleri şöyle:

Mesut Öztürk, yönetici, 35

Referandumdan Türk kesiminde evet, Rum kesiminde ise hayır çıkacağını sanıyorum. Annan planı hakkında yeterince bilgim olduğunu düşünüyorum. Günlük basını takip edenlerin haberi var; ama genel olarak insanların pek bir bilgisi yok sanırım. Televizyonlarda Kıbrıs'la ilgili bir şey çıkınca zaplanıyor.

Kıbrıslılar yüzyıllar boyunca beraber yaşamışlar ,yine yaşayabilirler. Geçmişte yaşanan acılar da AB şemsiyesi altında çözülebilir. Plana göre, yeni oluşturulacak Birleşik Kıbrıs Cumhuriyet'i egemenlik haklarının bir kısmını Avrupa Parlamentosu'na devredecek.

Plana karşı çıkanların öne sürdükleri gerekçeler doğru değil bence. Verilecek topraklar zaten '74 harekatıyla işgal edilmiş topraklar ve bizim değil esasen. Kıbrıslı Türklerin hakları AB şemsiyesi altında korunacak, diller korunacak. Kıbrıs'ın Türkiye açısından stratejik önemi de -eğer varsa- korunacak, çünkü sahil şeridinin büyük bir kısamı yine Türk tarafında kalacak.

Ben önyargıların kırılacağını ve barış içinde yaşanabileceğini düşünüyorum. Aksi takdirde statüko aynen devam edecek, bir süre sonra yine referandum yapılacak. Ben bu planın kabulüyle Türkiye'nin AB'ye kabulü arasında da direkt bir bağ olduğunu düşünmüyorum. Hayır çıksa bile, belki olumsuz bir hava oluşabilir ama AB'nin bunu bahane edeceğini sanmıyorum.

İzzet Tecer , anahtarcı, 32

Annan Planı kabul edilmemeli, referandumdan hayır çıkmalı. Planın detaylarını bilmiyorum. Kıbrıs bugüne kadar bizimdi, şimdi de vermek zorunda değiliz. "Hayır" çıkarsa, bizi Avrupa Birliği'ne (AB) alacaklarını sanmıyorum. O durumda yapacak bir şey olmaz, bugüne kadar nasıl devam ettiysek, bundan sonra da öyle devam ederiz.

Mehmet Aygün, ayakkabı boyacısı, 22

Abi benim hiç alakam yok bu işlerle. Ben ekmeğimi kazanmaya bakıyorum. Bütün gün çalışıyorum sonra da eve gidiyorum; televizyon da yok zaten, hiçbir şey bilmiyorum. Benim derdim ekmek derdi.

Mehmet Aras, emekli, 63

Kıbrıs seçimlerden çok önce gitti zaten. Yapacak hiçbir şey yok. Tayyip Erdoğan, hiçbir sıfatı yokken Amerika Birleşik Devletleri'ne (ABD) gitti; orada Bush ile bağladı Kıbrıs'ı. O yüzden referandumda "evet" ya da "hayır" çıkmasının bir ehemmiyeti yok.

Kıbrıs Lozan'da filan verilmedi. Nasıl verilmiş? Bizim orada askerimiz var, toprağımız var. Bütün bunlar olurken de NATO vardı, Avrupa, ABD vardı... Şimdi mi akıllarına geldi Kıbrıs'ın bizim olmadığı?

İnsanlar sanıyor ki, AB'ye girince hayatları daha güzel olacak, ekonomi düzelecek. Oysa yok öyle bir şey... Ben 16 sene Avrupa'da yaşadım. Bütün tarihimizi, Berlin'deki kütüphanede öğrendim. Bizi kandırıyorlar. Bizim tarihçilerimizin hepsini alıp Haliç'e gömeceksin, hiçbir şey çalışmıyorlar. Kendi tarihimizi yurtdışında öğreniyoruz.

Şengün Kılıç, gazeteci

Bence referandumdan "evet" çıkacak, ben de "evet" çıkmasını, Ada'da barış olmasını destekliyorum. Çıkmadığı takdirde başka ne seçenek var ki? Planın bir sürü insanı, özellikle buradan Kıbrıs'a götürülen Karadenizlileri, Siirtlileri mutsuz edeceği kesin, ama başka bir seçenek yok.

Ada'da barışın sağlanmasıyla Kıbrıs meselesinin politik bir malzeme olarak kullanılmasının da önüne geçilmiş olacak. Şu an milliyetçi bir bakışı besleyen bir durum söz konusu Kıbrıs'ta, bu da ortadan kalkmış olacak. Ayrıca, Kıbrıs sorununun çözümünün Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne üyeliğini kolaylaştıracak bir unsur olarak görüyorum.

Musa Kazım Yiğit, emlakçı, 68

Kıbrıslıların nasıl oy kullanacağını bilemiyorum; ama bence Rauf Denktaş haklı. Girit nasıl gitti? Şimdi de Kıbrıs gidiyor. "Evet" çıkarsa, Kıbrıs'taki Türk varlığı yok olabilir. Hem şimdi Yunanistan'la aramız iyi; eğer "evet" çıkarsa onlarla da problem yaşayacağız, ortalık karışacak işte.

Hükümet AB'nin kuklası olmuş. Esas problem şu; AB ve Amerika bizi parçalamak istiyor, bu plan da Türkiye'yi bölmenin bir parçası. Zaten halka hiçbir şey açık açık anlatılmıyor, o yüzden planın ayrıntılarını da pek bilmiyorum. Kıbrıslıların da plan hakkında çok bir bilgisi olduğunu sanmıyorum. Muhalefet de vazifesini yapamıyor. Ben orduya ve gençlere güveniyorum. O zaman bu değil bir ülkeyi bir vilayeti bile idare edemeyecek adamlar da cezalarını bulacak.

İkran, işportacı, 57

Benim okumam yazmam bile yok, hiç haberim de yok Kıbrıs'tan falan. Biz burada ekmek derdindeyiz, oturuyoruz bütün gün iki parça bir şey satalım diye. Adam gibi dursalar yaşarlar beraberce tabii, neden yaşamasınlar ama olmuyor işte.

Eşref, işportacı, 72

Yaşım 72, hala paçavralarla uğraşıyorum. Bu yöneticilerin hepsi sahtekar, hepsi hırsız. Kıbrıs'la uğraşacaklarına ekonomiyi düzeltseler, bize ekmek bulsalar ya. Bu ülkeye iki tane adam geldi, biri Atatürk, biri de Menderes. Kıbrıs'ı zaten satmış şimdiki sahtekarlar, "evet" çıksa ne olur "hayır" çıksa ne olur...

Zafer Araç, barmen, 27

Hayır denmesi lazım; ama gitti bence Kıbrıs. Kıbrıslılar bizi sevmez zaten, sen hiç bizi seven bir Kıbrıslı gördün mü? Bilmiyorum neden ama ben de onları sevmiyorum zaten, o yüzden "gitsin n'olacak" diyorum bazen de. Bizim yapacak bir şeyimiz de yok zaten, her şey kapalı kapılar arkasında dönüyor. Bizim olan Ada'yı veriyoruz göz göre göre. (EÜ/BB)