"Önceden iki tane aldığımız birşeyden şimdi bir tane alıyoruz. Ancak bu yeni bir durum da değil, ne zamandır böyle" diyor Gülhan Yıldız "Ekonomik kriz sizi nasıl etkiliyor?" sorumuza karşılık. Yıldız, ev kadını, ilköğretim üçüncü sınıfa giden bir çocuğu var, işçi olan eşinin aylık geliri 1000 YTL.
Yıldız üç sene öncesine kadar sekreter olarak çalışırken 2001 krizinde işini kaybetmiş. Oğlunun okul masraflarını karşılamak için aylık 250 YTL'ye ucuz işçilik yaparken o işini de kaybetmiş. Şimdi ev kadını.
1000 YTL ile geçinmek
Yıldız tek avantajlarının kira ödememeleri olduğunu söylüyor. Buna rağmen ayda 1000 YTL ile geçinmeleri kolay olmuyor:
"1000 YTL'nin 100 YTL'sini faturalara ayırıyoruz. 50 YTL eşimin ulaşım masrafı oluyor. Eskiden 30 gelen elektrik faturası artık 50 YTL geliyor. 100 YTL civarı da haftalık yiyecek masrafına ayrılıyor.
"Bu 100 YTL'nin 30'unu oğlumun okulda yiyecek masrafına ayırıyorum. Geriye kalanı da günlük 12.5 YTL olarak harcıyorum. Mesela bugün ekmek, şeker, mercimek aldım. Mercimeğin kilosu geçen aylarda 2 YTL idi. Şimdi 4.75 YTL olmuş. Makarna 85 YKR idi, şimdi 1,25 YTL olmuş. Toptan değil gündelik alışveriş yapıyorum. Toptan alamıyorum."
Yıldız, zorda kalınca kredi kartı kullanmak durumunda kaldığını ancak ekstra masraflar ya da kötü günler için kenara para koyamadığını dile getiriyor.
"2001'den beri krizi yaşıyoruz"
"2001'deki krizden sonra günyüzü görmedik," diyor Yıldız. "Şimdi eşimin de işsiz kalmasından korkuyorum. Türkiye'nin düzeleceğini sanmıyorum. Ezilen zaten eziliyor. Kriz onlar yeni bir şey demek değil. Biz uzun zamandır kriz yaşıyoruz. Zenginse daha çok zengin oluyor. Geçmişten gelen maddi birikim de olmayınca geleceğe umutla bakamıyorum."
"Toplumsal cinsiyetçi roller belirginleşiyor"
Uzmanların çoğu işssizlik ve enflasyondaki artışın küresel ekonomik krizin Türkiye'yi de etkisi altına aldığının işareti olarak görüyor. Krizin Türkiye'yi etkilemeyeceğini savunan hükümet ise sosyal harcamaları kısmakla eleştiriliyor.
Türkiye Sınıf Araştırmaları Merkezi'den (TÜSAM) araştırmacı Başak Ergüder krizin aslında en çok emekçileri ve kadınları etkilediği düşüncesinde. Özellikle krizin patlak vermesinini ardından sosyal güvenlik sisteminin özelleştirilmesinin de bütünüyle kadınlar aleyhine bir durum olduğunu saptayan Ergüder biane verdiği bir demeçte şöyle demişti:
"Kadınlar, ev eksenli çalışma gibi karşılıksız işleri daha çok yapıyorlar. Özellikle kriz döneminde ailedeki işsiz sayısı arttığında kadınların kadın olmaktan dolayı yüklendikleri toplumsal cinsiyetçi rolleri daha önem kazanıyor, daha görünür oluyor." (EZÖ/EÜ)