Genel Merkez Yönetimlerinde Kadınlar Yok!
TÜRK-İŞ Genel Merkez Yönetimi ve bağlı sendikaları dikkate alındığında, karar alma mekanizmasının en üst noktası olan Genel Merkez yönetimlerinde kadınlar söz sahibi değiller.
TÜRK-İŞ'e bağlı 35 sendikada sadece 3 kadın sendikacı Genel Merkez yönetimine seçilebilmiş. Bu da göstermektedir ki, toplumun kadına yüklediği ikincillik rolü, sendikal camia içinde de geçerlidir.
Sendikalarda kadınlar, şube yönetimlerinde gerek amatör, gerekse profesyonel olarak görevlerini icra etmektedirler. Ancak, kararların alındığı en üst merci olan Genel Merkez yönetimlerinde söz sahibi olamamaktadırlar.
Bu nedenle de kadın sendikacılar, alınan kararların uygulayıcısı olmaktan öteye geçememektedirler.
Eş ve aile engeli yok
Sendika üyesi kadın işçiler, sendikacılığa geçişte eş ve aileleri tarafından engellenmiyorlar!
Kadınların sendikalara üye olması ile birlikte kadın isçiler, sendikaların kendileri için sunduğu birçok eğitsel faaliyete katılma şansını elde etmektedirler.
Eğitim seminerleri, panel, sempozyum ve benzer nitelikteki faaliyetler, kadınların hak arama ve yönetim kademelerine ulaşmaları konularında daha bilinçli ve eğitimli olmalarını sağlıyor.
Aynı zamanda, kadınların bu tür faaliyetlere katılmaları sonucu elde ettikleri kazanımlar, eş ve ailelerini, kadınların bu yolda ilerlemeleri ve daha yüksek kademelere erişmeleri için mücadele etmelerine sıcak bakmaya itmektedir.
TÜRK-İŞ bünyesinde yöneticilik yapan kadın sendikacıların yarısı (yüzde 45.45) işçilikten sendikacılığa geçişte eş ve aileleri tarafından desteklendiklerini ifade etmektedirler.
Yüzde 32. 72'si ise eş ve ailelerinin bu konuda tepkisiz kaldıklarını, ne destek ne de engel olduklarını ifade etmektedirler.
Sonuç olarak, kadın sendikacıların yüzde 78.17'si işçilikten sendikacılığa geçişte herhangi bir engelle karşılaşmamışlardır!
Kadınlar, Erkek Meslektaşları Tarafından Engelleniyorlar!
Toplumumuzda kadınlar ikinci plana itilirken erkekler ise yönetim kademelerinin tek sahibi olarak kabul edilmektedirler. Erkek egemen bir yapıya sahip olan sendikalarda ise erkekler, sahip oldukları "karar ve yetki" gücünü, kadın meslektaşlarıyla paylaşmak istememektedirler.
Bu nedenle de, sendikalarda kadınların yönetim mekanizmalarına gelmeleri oldukça güçleşmektedir.
İşçilikten sendikacılığa geçişte eş ve aileleri tarafından engellenmeyen kadın sendikacıların yüzde 21.63'ü erkek meslektaşları tarafından engellenmektedir!
Kota/nispi temsil gibi pozitif ayrımcılık uygulamaları gereklidir!
Avrupa Birliği'ne uyum çerçevesinde hazırlanan 8. Anayasa değişiklik paketinin TBMM Anayasa Komisyonu'ndaki görüşmelerinde, pozitif ayrımcılık uygulamaları konusunda CHP'li milletvekilleri Oya Araslı ve Gaye Erbatur tarafından öngörülen düzenlemeler reddedildi.
Bunun yerine, AKP Grup Başkanvekili Haluk İpek tarafından verilen önerge kabul edildi. Önergeye göre, kadın ve erkek eşit haklara sahiptir ve Devlet kadın erkek eşitliğini sağlamakla yükümlüdür.
Ancak bu önergenin, eşitliği sağlamak konusunda amacına ulaşabilmesi için, Anayasa'da kadın erkek eşitliği konusunda yapılacak olan düzenleme ve değişikliklerin, önergenin amacı ile paralel olması gerekmektedir.
Anket çalışması sonucunda, TÜRK-İŞ bünyesinde görev alan kadın sendikacıların yüzde 67.27'si kadınların sendika yönetimlerinde yer almasını desteklemek amacıyla pozitif ayrımcılık uygulamalarının gerekli olduğunu ifade etmektedirler!
Çünkü bu tür uygulamaların kadınları teşvik edeceğini, aksi taktirde, kadınların yönetimlerde hiçbir şekilde söz sahibi olamayacağını düşünmektedirler. Ayrıca sendikacı kadınların yüzde 25.5'i, bu tür uygulamaların sendikal demokrasi ve denetimi geliştireceğini düşünmektedirler.
Teşvik politikaları geliştirilmelidir
Sendika yönetimindeki kadınların, karar verme sürecine katılımlarını artırmak için, kadınların eğitim seviyelerinin yükseltilmesi, kadınların hak arama ve yönetim mekanizmalarına gelme konusunda bilinçlendirilmeleri, kadın dayanışmasının artırılması önemli araçlardır.
Ancak bunların yanında, kadınları yönetim kademelerinde yer almaya teşvik edecek politikaların geliştirilmesi gerekmektedir.
Kadın yöneticilerin yüzde 70.90'i kadınları yönetim kademelerine teşvik edecek politikaların geliştirilmesi gerektiğine inanıyorlar!
Kadınlar arasında dayanışma yok
Erkekler arasında güçlü bir şekilde var olan, aynı siyasi görüşe sahip olma, hemşehrilik gibi nedenlere dayalı dayanışma ve işbirliği kadın sendikacılar arasında çok fazla yer almıyor.
Kadınların tutucu bir yapıya sahip olmaları, ev ve aile sorumluluklarını tek başına üstleniyor olmaları ve kadın meslektaşlarıyla çalışma saatleri dışında çok fazla bir araya gelememeleri, kadın dayanışması eksikliğinin önemli sebepleri arasındadır.
Sendika üyeliği ya da yöneticiliğine kötü gözle bakılmıyor!
Sendikaların, kuruluş amaçlarına hizmet eden yararlı ve etkili faaliyetler sürdürmesi ve kamuoyunun gözünde hak ettiği yeri bulması sonucunda sendikalaşmaya ve sendikacılığa artık eskisi gibi olumsuz yaklaşılmıyor.
Bunun bir uzantısı olarak, kadınların sendika üyeliği ya da sendika yöneticiliği de ayni şekilde olumlu karşılanıyor.
TÜRK-İŞ'e hizmet eden kadın yöneticilerin yüzde 72.72'si, sendikacı kadın olmanızdan dolayı, yaşadığınız çevrede olumsuz bir yaklaşımla karşılaştınız mı sorusuna "Hayır" cevabı vermişlerdir!
Ev, aile, iş ve sendikacılık...
Kadın sendikacıların en çok zorlandıkları konu ev, aile, iş ve sendikacılık yaşamının bir arada yürütülmesi!
Türk toplumunda.ev ve aile sorumluluklarının, kadın ve erkek arasında eşit şekilde paylaşılmamasından ötürü, kadının çok fazla sorumluluk yüklenmiş olması, kadının çalışma hayatında erkeklerle eşit şartlarda mücadele etmesine engel olduğu bilinen bir gerçektir.
Kadın sendikacıların yüzde 66.36'si ev, aile, iş ve sendikacılık yaşamının bir arada yürütülmesi, yüzde 21.63'ü ise erkek sendikacıların engelleyici tavırlarının kendilerini en çok zorlayan konular olduğunu ifade etmişlerdir!
Kadın çalışmaları önemli
Sonuç; TÜRK-İŞ olarak gerek çalışma hayatında olsun, gerekse günlük yasam içerisinde kadın ve erkeğin eşit hak ve imkanlara sahip olması gerektiğini savunmaktayız.
Bu nedenle de, çalışma hayatına daha fazla sayıda kadının katılımını ve bu kadınların erkeklerle eşit şartlarda mücadele etmesini sağlamak için kadın çalışmalarına büyük önem vermekteyiz.
Anket sonuçları da gösteriyor ki kadınlar, yönetim ve karar alma mekanizmalarında yeterince temsil edilememektedirler.
Sendikal yapı içerisinde kadınlar, çok tatminkar ölçüde olmasa da şube yönetimlerine seçiliyorlar, ancak birinci derecede önemli karar mekanizması olan genel merkez yönetimlerinde kadın sendikacı sayısı parmakla gösterilecek kadar az.
Bunun en önemli nedeni; erkeklerin karar alma sürecinde odak noktasını oluştururken, kadınlar, daha geri planda kalıp alınan kararlara uymaya zorlanıyorlar.
Destek politikaları gerekiyor
Bu konuda yapılması gerekenleri şu şekilde özetleyebiliriz:
İlk etapta kadın erkek eşitliği konusunda ailelerin eğitimini sağlamak ve beraberinde toplumsal bilinci artırmaya yönelik çalışmalar gerçekleştirmek,
Kadınları desteklemek amacıyla, pozitif ayrımcılık uygulamalarına yer verilmesi, ya da devletin kadınları destekleyici düzenleme ve politikalar geliştirmesi,
. Kadın isçilerin, sendikalara üyeliğinin ve sendikal faaliyetlere katılımının artırılması,
. Kadınların, birbirleriyle daha fazla dayanışma içinde olması,
. Kadınlar için iş ve ev yaşamını uyumlaştırmaya yönelik çalışmaların başlatılması.
turk-is.org.tr'den