Kütahya Gümüşköy'deki Eti Gümüş AŞ'nin atık barajının iki seddesi 7 Mayıs'ta çökmüştü. O tarihten itibaren başta yöre halkı olmak üzere, sivil toplum kuruluşları ve siyanürün doğal yaşam için ne kadar tehlikeli bir kimyasal olduğunu bilen tüm Türkiye, işletmenin hemen kapatılması gerektiğini dile getirmişti. Aradan üç hafta geçmesine rağmen tesis halen çalışıyor.
İncelemeler yapmak için bölgeye giden, basın açıklamaları yapan, fikirlerini ifade eden sivil toplum kuruluşları ve sendikalar bu süreç içinde "Kütahya Gümüşköy İzleme Platformu" adlı bir birliktelik oluşturdu.
Bianet'e açıklama yapan Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Celalettin Küçük, izleme platformunun doğayı ve canlıları tehdit eden bu tip olaylarda her zaman tavır olan sivil toplum kuruluşlarından oluştuğunu söyledi.
Bugün (25 Mayıs) öğle saatlerinde Kütahya Valiliği önünde bir basın açıklaması yapan platform üyeleri, hazırladıkları dilekçeyi yetkililere teslim etti ve tesisin kapatılmasını talep etti.
Açıklamanın ve dilekçenin tam metni şu şekilde:
* Atık depolama barajındaki sızmalar ve taşmalar neticesinde atık depolama havuzundan aktif durumda bulunan ağır metaller (arsenik, kurşun, bakır, çinko vs.) yeraltı sularına ve besin zincirine karışmaktadır.
* Bölgedeki içme suyundan alınan numunenin Çevre Mühendisleri Odası tarafından yaptırılan laboratuar analizi sonucunda, sudaki siyanür miktarının limit değerden % 40 daha fazla olduğu tespit edilmiştir. İlerleyen günlerde sızmalarla birlikte bu miktar daha da artacaktır.
* Sızmaların dışında atık havuzundan sürekli olarak buharlaşan hidrojen siyanür gazı çevreyi ve insanları zehirlemektedir.
* Kütahya Gümüşköy'de bulunan Eti Gümüş'e ait gümüş madeni işletmesi derhal kapatılmalıdır.
* Atık havuzları ile ilgili olarak devlet tarafından ıslah çalışmalarına başlanmalı ve tüm ıslah çalışması maliyetleri firma tarafından karşılanmalıdır.
* Tesiste çalışanların tüm yasal hakları firma tarafından ödenmeli ve çalışanlar devlet tarafından başka bir işe yerleştirilmelidirler.
* Suları, toprakları ve hayvanları zehirlenen yöre halkının tüm mağduriyetleri devlet tarafından karşılanmalıdır.
* Yöredeki köylerde yaşayanların sağlık durumları acilen değerlendirilmeli, bölge halkı siyanür ve ağır metallerin sağlık etkileri yönünden aydınlatılmalı, sağlık durumları ileriye dönük olarak izlenmelidir.
* Gümüşköy'de yaşananlar, yıllardan bu yana sendikalar ve meslek örgütleri tarafından yapılan uyarılar ve yargı kararları dikkate alınarak Türkiye'deki Bergama, Gümüşhane, Kışladağ, Munzur, İliç v.b ve dünyadaki siyanürle madencilik yapan tüm tesisler derhal kapatılmalıdır.
* Gümüşköy'de gerekli önlemleri almakta yetersiz kalan ve "bir gram dahi siyanürlü su sızmamıştır" diyerek bilimsel ve etik davranmaktan uzak olan Çevre ve Orman Bakanı istifa etmelidir.
* Yukarıda yapılması gereken tüm uygulamalar için biz aşağıda imzası olan sendikalar ve meslek örgütleri olarak oluşturduğumuz "Kütahya Gümüşköy İzleme Platformu" olarak tüm bilgi ve birikimlerimizi yöre halkıyla paylaşacağımızı ve süreci sonuna kadar takip edeceğimizi kamuoyuna duyururuz.
Kütahya Gümüşköy İzleme Platformu'nu oluşturan kuruluşlar:
DİSK Türkiye Devrimci Maden Arama ve İşletme İşçileri Sendikası, KESK Enerji Sanayi ve Maden Kamu Emekçileri Sendikası, KESK Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası, KESK Tarım, Orman, Çevre ve Hayvancılık Hizmet Kolu Kamu Emekçileri Sendikası, TMMOB Çevre Mühendisleri Odası, TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası, TMMOB Kimya Mühendisleri Odası, TMMOB Metalurji Mühendisleri Odası, TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası, Türk Tabipleri Birliği, Ekoloji Kolektifi.
Fotoğraflar: Alper Tunga Çatal