İstanbul'da Mayıs'ta yapılacak eşpatriklik seçimlerine aday gösterilen Ermeni Apostolik Kilisesi Gougark Bölgesi Episkoposu Sebuh Çulciyan, "Hrant Dink'in açtığı yol hepimiz için iki millet arasında birinci diyalog köprüsüdür. Biz bu yapı ve yolun arkasında durmalıyız ve onu sağlamlaştırmalıyız" dedi.
Ermeni cemaatiyle görüşmek amacıyla Türkiye'de bulunan Çulciyan, bir din insanı olarak ne büyük ne de küçük politikalara karışmak istemediğini ifade ederek, "Sıcak ve iyi bir diyalog kurmak istiyorum. Görüyorum ki, Türkiye ile Ermenistan arasında üst düzey siyasetçiler arasında itimat yok, ama bu milletlerarasında var. Millet zaten birbirine gidip geliyor" şeklinde konuştu.
"Hrant'i öldürdüler, sözünü kesebildiler mi?"
Çuylciyan, Hrant Dink cinayetinin derin devletin işi olduğuna dair Ermenistan'da yaygın bir kanaat bulunduğunu kaydetti.
"Kim kimi aldatabilir ki. Dilerim ki, Hrant demokrasi ve açık toplum adına verilen son kayıp olur. Abdi İpekçi ve Çetin Emeç'leri artık kaybetmeyelim, bu son olsun. Sözü kimse kesemez çünkü bir başkası o sözü söylemeye devam ediyor."
Hrant'ın hayalini gerçekleştirdi
Gazetecinin mezarını henüz ziyaret edebilmiş olan Çulciyan'ı Hrant Dink'e bağlayan önemli bir yanı, "Hrant Dink'in hayalini gerçekleştirmiş olması".
1999'da Ermenistan'a giden Hrant Dink'i Çulciyan, Lori Eyaleti'ndeki Vanadzor yerleşimin dini lideri olarak ormanlık alanda çocuklar için inşa ettirdiği yaz kampına götürür. Hrant, ona, Bu benim hayalimdi. Sen benim hayalimi gerçekleştirdin" der.
İkisi de Malatya'da aynı mahalleden
Her dönem 200 kadar çocuğun eğitim görebileceği ve eğlencelere katılabileceği bu yaz kampı nedeniyle ilişkileri gelişen iki kişi arasında bir başka ortak yön ortaya çıkar: İkisi de Malatya'da aynı mahalledendi.
"Çocuklar birbirlerini sevsinler. Yarınki gençler komşuluğu daha iyi anlayacaklar. Hrant'la hayalimiz, Türkiye'den 50 çocuğu Ermenistan'daki kampa davet etmek, Ermenistan'daki 50 çocuğu da İstanbul'da diğer çocuklarla buluşturmaktı."
Yüzyıldır ele alınamayan ve aşılamayan problemlerin bulunduğuna işaret eden Çulciyan, Ermenistan hükümetlerinin de bundan önce Türkiye'deki Ermenilerin sorunlarını yeterince anlamadığını söyledi: "Buradaki canlarımızı anlamadılar. Sandılar ki, kapıları kapatınca her şey sonlanıyor. Artık Ermenistan medyası da yakınlaşma yolunda daha cesurca öneriler getirebiliyor.
Her iki ülke arasında imzalanması beklenen protokole ilişkin bir soruyu yanıtlayan Çulciyan, "İki devlet de, bugüne kadar yaptıklarıyla ilgili sanki kendileri de inanmıyorlar. Hükümetler halkları için hareket ederlerse sorunu daha rahat çözerler" şeklinde konuştu. (EÖ)