Fotoğraf: Boğaziçi Direnişi
İstanbul Üsküdar’da 11 Kasım 2021 Perşembe günü, erkek arkadaşı Mehmet B. ile birlikte el ele yürürken esnafın saldırdığı Gökçe K.’nin 6284 No’lu yasa dahilinde koruma talebi, polislerce “aile içi şiddet değil” denilerek reddedildi.
“Tedirgin hissediyoruz”
bianet’e konuşan Gökçe, saldırı sonrası yaşanan süreci şöyle anlattı:
“Ülkenin gidişatının nasıl bir yer olduğunun farkındayız. Sokakların ne hale geldiğinin farkındayım. Bu sebeple hiçbir şekilde ne kılık kıyafetimi ne davranışlarımı, kimseyi ilgilendirmeyen kimseye zarar vermeyen yalnızca benim ve erkek arkadaşımın rızası dahilinde yaşanmış bir şeyden şiddet görmek, biraz daha her şeyin somutlaştığını şiddet sarmalının sıklaştığını görmemizi sağladı.
"İkimiz de eskiye göre biraz daha tedirgin hissediyoruz. Elbette farkındayız, insanların sokakta böyle şeyler yaşadığını biliyorduk ama kendi başımıza gelince bunu daha net olarak gördük.
‘Ben değil bu insanlar korkmalı’
“Üsküdar’da yaşamaya devam edeceğiz. Ben annemle orada yaşıyorum. Orası benim evim. Bu ilçeden asla ayrılmayı düşünmüyorum. Bu ilçeden ve bu kentten ayrılmayı düşünmüyorum. Ben değil bu insanlar çekinmeli. Ben korkmuyorum. Bu insanlar korkmalı.
“Şikayetçi olmak için karakola gittiğimizde de şöyle karşılandık. Biraz bekletildik. Çok zaman aldı bizimle ilgilenmeleri. Sonra iki polisle olayın yaşandığı bölgeye gittik. Onlar daha yardımcı oldular. Ama sonra karakola döndüğümüzde oradaki polislerden ‘bir şey çıkmaz’ gibi bir yansıma oldu.
‘Bizde onların bilgisi yok, onlarda bizim bilgilerimiz var’
“Sonra ben 6284 No’lu yasadan yararlanmak tedbir kararı istediğimi söyledim. Polis şefi de ‘olayın faili meçhul olduğunu belirtti ve aile içi şiddet olsaydı’ yaralanacağımı söyledi. ‘Kadın olarak şiddet görseydiniz yararlanabilirdiniz’ dendi. Oysa geçen günlerde bu yasadan Naci İnci’nin yaralandığını biliyoruz. Bana öyle bir davrandı ki polisler, sanki benim bunu talep etmeye hakkım yokmuş gibi davrandılar.
“Zaten benim şiddet görmem erkek arkadaşımın da görmesi de toplumsal cinsiyet kodlarından kaynaklı bir şiddetti. Bu konuda daha ilgili olmalarını beklerdim. Halen tedirginim ve koruma kararı çıkartılmasını isterdim.
'Şahıslar ifadeleri sonrası serbest bırakıldı'
“Emniyet Müdürlüğü’nden bilgi aldık. Şahısların hepsinin kimliklerini tespit edip gözaltına almışlar. İfadelerini aldıktan sonra serbest bırakmışlar. Biz onların isimlerini bilmiyoruz ama onlar bizim isimlerimizi biliyor. Dosyamıza biz erişemiyoruz. 15 gün sonra ancak görebilecekmişiz.
“Biz bunu sosyal medyada anlatırken 'Sarıldığımız ve el ele tutuştuğumuz noktada saldırdılar’ diye yazmıştım. Burada bir tartışma başlamış. ‘Yani öpüşüyorlardır’ vs diye.
"Biz sokakta öpüşmekten imtina edenler insanlar değiliz. İnsanlar sokakta öpüştü diye kimsenin tacizine, şiddetine göz yumacak değiliz. Hukuken bunlar yasalar da suç değil ve insanlar sokakta öpüşebilir. Kimse de onlara şiddet uygulayamaz. Sokakta öpüşmekten dolayı kimsenin haddine değil bize saldırmak. Evin içinde dahi yaşan alanlarımızın daraldığını hissediyoruz.”
Ne olmuştu?Gökçe K., saldırıya dair bilgileri sosyal medya hesabından şöyle anlatmıştı: “Üsküdar Tarihi Eminönü Kahvecisi çalışanları tarafından taciz ve darp edildik! Üsküdarda ikamet eden 24 yaşında bir kadın öğrenciyim. 11 Kasım 2021 tarihinde saat 00.50'de erkek arkadaşımla birlikte Üsküdar vapur iskelesinden evimize doğru yürüdüğümüz sırada, Tarihi Eminönü Kahvecisi isimli işletmede oturmakta olan iki şahsın mekândan kalkıp bize doğru gelerek sokakta sarılmamız ve el ele yürümemizle ilgili hakaret içeren sözlü tacizlerine maruz kaldık. “Oldukça saldırgan bir tavırla burada camiler var siz burada böyle sarılamazsınız diyerek hakaret etmeye, siz Müslüman değil misiniz gibi sözlerle bizi taciz etmeye başladılar. Yanıt vermekten olabildiğince kaçındığımız kısa bir münakaşa ardından, sizinle konuşmak istemiyoruz bizi taciz etmeyin, gibi sözlerle uzaklaşarak adımlarımızı hızlandırıp balıkçılar çarşısına doğru yürüdük. “Çarşıya girdiğimiz sırada az önceki tacizcilerle bağlantılı olan üçüncü bir şahsın siz kime kafa tutuyorsunuz gibi bir söylemle bir anda bizi çekiştirip erkek arkadaşıma kafa atıp yumruklamaya başlamasıyla neye uğradığımızı şaşırdık. "Şiddeti engellemek amacıyla araya girmeye çalışan ben ve özellikle de erkek arkadaşım bu kişi tarafından darp edilirken iki üç kişinin daha müdahale etmesiyle toplam dört kişinin şiddetine uğramaya başladık. Bağırarak çevreden yardım istemem ve ayırmaya çalışmam üzerine saldırganlardan biri kollarımdan tutarak beni sürüklemeye başladı ve bu sırada erkek arkadaşım diğer 3 kişi tarafından darp edildi. "Olay sorasında yalnızca kendimizi darbelerden korumaya çalıştık. Civardaki belediye temizlik işçilerinin yardıma gelip ayırmasıyla kurtulup hem polisi aradık hem bekçileri bulup olayı anlattık. Bekçilerden yardım istediğimiz sırada bu defa yine Tarihi Eminönü Kahvecisinden çıkan ve işletmeci olduğunu düşündüğümüz kişi araya girip yürüyün buradan uzaklaşın ben buranın esnafıyım gibi söylemler ve çeşitli hakaretlerle bize yeniden sözlü olarak saldırdı. "Ertesi gün polisin kamera incelemesi ve araştırması sonucu saldırganların tamamının bu işletme ve onların mahalleden çevresi olan kişiler olduklarını öğrendik. İfadeye gelen Eminönü Kahvecisi çalışanlarından biri bizi darp olayı öncesinde sözlü tacize maruz bırakan kişinin; Hakan abi" diye bahsettiği kişi olduğunu ve Hakan abisinin niyetinin yalnızca ahlaksızlığı engellemek olduğunu belirterek , polislere, abi sen olsan sen de uyarırsın herkesin içinde afedersin sarmaş dolaş görsen, biz zaten hep uyarıyoruz kimse bu arkadaşlar gibi sorun çıkarmıyor, diyerek uğradığımız tacizi kendilerine nasıl hak gördüklerini ve bu tacizi yıllardır sistematik şekilde herkese uyguladıklarını pişkinlikle beyan etti. "Bu şahıslar Üsküdarın en işlek yerlerinden birindeki mekanlarında ahlak bekçiliği ve şshir eşkıyalığıma başları bile ağrımadan devam ederlerken biz, gördüğümüz şiddet işittiğimiz hakaretler ve tehditler yanlarına kalmasın diye uğraşmak ve evimize yürüdüğümüz her gün kendimizi korumanın yollarını aramak zorundayız. Ben her gün evime giderken önünden geçtiğim yerde bu adamlar oradayken evime nasıl gideceğimin endişesini taşıyorum. Kendimi asla güvende hissetmiyorum. Haftanın üç günü iş çıkışı saat gece bire gelirken, bu kahvecinin önünden geçerek eve yürüyorum ve korkudan yolumu değiştirmek zorunda kalmayı asla kabullenmiyorum! "Biz bu eşkıyaların cesaretlerinin kaynağını çok iyi biliyor, dört bir yandan sokaklara, meydanlara, kampüslere hatta uzanabildikleri ölçüde özel alanlarımıza kadar etrafımızı sarmış, yaşam alanlarımıza her alandan nüfuz ederek baskılarıyla bizleri sindirmeye çalışan bu zihnin yöntemlerinin neler olduğunu çok iyi anlıyoruz. Ne bir kadın olarak üzerimde hak gördükleri ahlaki tahakkümü kabul ediyor ne erkek arkadaşıma ve bana uyguladıkları şiddete susuyoruz! İşletmeci ve çalışanlar ile darp olayına ve sözlü tacize dahil olmuş faillerin tümü hesap verene dek peşlerini bırakmayacağız. Bu süreçte dayanışmanıza, yaşadıklarımızı duyurmanıza ihtiyaç duyuyoruz. Sokaklar, meydanlar, geceler bizim, terk etmeyeceğiz!” |
6284 No'lu yasadan doğan haklar neler?1-Şiddete uğrayan kadın devletten sığınak talep edebilir. 2- Kanun kapsamında şiddet gören ya da tehdit altında olan kadınlar geçici koruma (yakın koruma) talep edebilirler. 3-Şiddete uğrayan ya da tehlikede olan kadın; şiddet uygulayanın evden uzaklaştırılmasını, kendisine yaklaşmasının engellenmesini, adresinin gizlenmesini, kimlik ve ilgili diğer bilgilerin değiştirilmesini isteyebilir. 4-Şiddet uygulayanın silahını polise teslim etmesini, geçici velayet ve tedbir nafakası, geçici maddi yardım, oturduğu eve aile konutu şerhi konulmasını talep edebilirsiniz Kanundan yararlanmak için nasıl başvuru yapılır?Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı'nda yer alan dilekçe örneğini kullanarak, size en yakın adliyedeki nöbetçi aile mahkemesine yapabilirsiniz. Dilekçede mutlaka uğradığınız şiddeti tüm ayrıntılarıyla anlatmanız gerekir. Ayrıca bu dilekçeyi, cumhuriyet savcılıklarına, karakola, kaymakamlıklara verebilirsiniz. Ek olarak aile mahkemesine başvurmak doğrudan bir yol olduğu için işlemler daha hızlı ilerleyecektir. Başvuru sonrası size verilen dosya numarasını mutlaka saklayın, başvurudan sonra en geç iki gün içinde karar çıkması gerekir. Tekrar giderek dosya numaranızla başvuru sonucunuzu öğrenebilirsiniz. Sığınak ve geçici koruma için ise Aile Mahkemesine başvurmanız şart değil. Karakola gidip can güvenliğinizin tehdit altında olduğunu söylemeniz ve bu isteğinizin yazılı hale getirilmesini talep etmeniz yeterli. Şiddet uygulayan kişinin verilen uzaklaştırma kararı sonrası karar ihlal etmesi durumunda bir dilekçe ile savcılığa ya da mahkemeye başvurarak şiddet uygulayanın hangi tarihte, hangi saatte ve ne şekilde kararı ihlal ettiğini mümkünse delillerinizle birlikte bildirmeniz gerekir Yapılan tüm başvurular ücretsizdir, başvuru yapmak için ikametgâhınızın olduğu yerde olmanız gerekmez. Başvuru yaparken kimlik ve adres bilgilerinizin gizli tutulmasını talep edebilirsiniz Acil durumlarda 183, 156, ŞÖNİM ya da 155'i arayabilir, kadın örgütlerinden yardım isteyebilirsiniz. Hukuki destek için ise Baro'yu ((0212) 393 08 29) arayabilirsiniz Herhangi birinin şiddete maruz kaldığını tanık olursanız 6284 sayılı Kanun'a göre, durumu 155'i arayarak şikâyet ya da ihbar edebilirsiniz. |
(EMK)