"Meclis Sapsarı" başlığıyla ne Meclis'in bahçesine düşen sarı yapraklardan ne de Meclis'in duvarlarının sarıya boyanmasından bahsediliyor. Söz konusu kadın milletvekilleri. Üstelik bütün kadınlar sarışın olsa bile sayıları o kadar az ki Meclis'i sarıya falan boyayamazlar.
Tatilde kuaföre koşmuşlar
Yerel seçimler yaklaşırken partiler aday listelerini hazırlıyor. Kadın Adayları Destekleme ve Eğitme Derneği'nin (KA-DER) başını tuttuğu ve kadınların her fırsatta seslerini yükselterek takip ettikleri bir talepleri var: Yüzde 50 eşitlik, partilerin kadın adayları desteklemeleri.
Kampanyalarını sürdüren kadınların bu çağrılarını siyasi partilerin "erkek" liderlerine iletmekte medyanın rolü önemli.
Ancak medya da "erkek"se duvarlardan atlatmak zor.
Akşam gazetesi bugün, birinci sayfasında, tepede, sağda "Esmer Meclise Sarışın Darbe" başlıklı bir habere yer vermiş, üst başlıksa; "Tatilde kuaföre koştular".
"Meclis'te sarı saç modası. Bayram tatilini fırsat bilen kadın milletvekilleri, Parlamento'ya yeni imajlarıyla döndü. CHP'li Canan Arıtman röfleli saçlarını tamamen sarıya boyattı. AKP'li Ayşenur Bahçekapılı balyaj yaptırdı. DTP'li Sevahir Bayındır ise sarı röfleyi tercih etti. En az değişen kadın vekil saç rengini açtırmakla yetinen AKP Kadın Kolları başkanı Fatma Şahin oldu."
Şahin, Arıtman, Bahçekapılı ve Bayındır'ın fotoğraflarıyla da yukarıdaki paragrafa çerçeve yapılmış.
Tabii vekil de olsa kadın ya fırsatı kaçırmayacak, hemen "saç, baş boyamak" gibi kıldan, tüyden işlerle ilgilenecek. Erkek vekiller bayram tatilini dünyanın en mühim işleriyle meşgul olarak mı geçirdiler?
Sanki erkek milletvekilleri saçlarını, "bıyıklarını" boyamıyor, manikür, pedikür yaptırmıyor en azından kuaföre gitmiyormuş gibi hareket edip bunu haberleştirmek cinsiyetçilik yapmak oluyor.
Söz konusu milletvekilleriyse durum daha da vahim
Çünkü 2007 Temmuz seçimlerinde Parlamentoya 50'si kadın 496'sı erkek, 546 milletvekili girdi.
2002 seçimlerinde 24 kadın milletvekiliyle durum çok daha kötüydü. Şimdiyse Meclis'te kadın oranı 9.1.
Türkiye’de 3 bin 207 erkek ve sadece 18 kadın belediye başkanı var. Üstelik 18 kadının sadece birisi il belediye başkanı. 33 bin 678 erkek belediye meclis üyesi varken kadın belediye meclis üyelerinin sayısı 799. 3 bin 152 erkek il genel meclis üyesi sayısı yanında kadınların sayısı 56. 18 kadın belediye başkanından 9’u DTP’den, 5’i CHP’den, 2’si AKP’den, 1’i SHP’den, 1’i DYP’den.
KA-DER'in genel seçim öncesi "Meclise girmek için bıyıklı olmak şart mı?" diye sorduğu ve kanaat önderi olabilecek ünlü kadınların bıyık çizilmiş fotoğraflarını görsel olarak kullandığı kampanyası tartışma yaratmıştı.
Görüyoruz ki bıyıklı olmayınca ne kota için verilen önergeler, ne cinsiyet eşitlik komisyonu kurulması teklifleri, ne siyasi parti yasası'nda eşitlik talepli yeni düzenleme istekleri haber oluyor.
Haber, "sadece sarışınlaşan kadın milletvekilleri" tezahürüyle, Meclis'e değil de güzellik yarışmasına katılan ve "dünyanın iyiliği için ne yapardın?" sorusuna "Küresel ısınma olmasın, ama penguenler de üşümesin" diye cevaplayan kadının seksist karikatürünü çizmekten öteye geçmiyor ve yerel seçim öncesi "50'ye 50" diyen kadınların işlerini zorlaştırmaktan başka da işe yaramıyor.
Ayrıca nesi ilginç saç boyamanın? Kadınlar için rutin bir şey değil mi? Milletvekili olunca kadınsılık halleri örselenir mi ki?
Buradan bir talep daha, gazetelerin editör kadrolarına "50'ye 50 kota" getirilsin, o da yetmez, çalışanlar kadın odaklı habercilik eğitimi alsınlar. Kaynaklardan biri de IPS İletişim Vakfı Yayınları'nın Hak Haberciliği Serisinden "Kadın Odaklı Habercilik" kitabı. (EZÖ/TK)