Şırnak Barosu Başkanı Nuşirevan Elçi, Silopi Başsavcılığı'nın kayıplar için Hezil Çayı çevresini bir an önce inceleyip kazı başlatmasını beklediklerini söyledi.
bianet'in görüştüğü Elçi, "Genelkurmay tercümanı" olarak bilinen eski JİTEM'ci Yıldırım Beğler'in anlattıkları üzerine 28 Aralık'ta Diyarbakır'daki özel yetkili savcılığa başvurduklarını, onun da 30 Aralık'ta Silopi Başsavcılığı'na talimat yazdığı bilgisini verdi. Ancak Elçi'nin söylediğine göre, daha önceki kazılarda şahsen yer alan başsavcı bu kez başka bir savcıyı görevlendirdiği, araya hafta sonuna bağlanan yılbaşı tatili girdiği için çalışmaların başlaması gecikti.
Elçi, bu bölgede sağlıklı bir kazının yapılabilmesi için, şimdiye kadarkilerden farklı olarak, eğitimli köpeklerin kullanılmasının yararlı olacağı kanısında.
Yüzlerce ceset
2006'da "insan ticareti" suçlamasıyla tutuklanan, 11 yılın üzerinde ceza alan ve şimdi Norveç'te yaşayan Beğler, gazetecilere birçok "faili meçhul" kişinin işkencede öldürüldüğünü, çoğunun Jandarma 2. Sınır Bölüğü'nün kalorifer kazanında yakıldığını, helikopterlerden atıldığını, 200'e yakın cesedin de Hezil Çayı çevresine atıldığını şöyle anlatmıştı.
"Habur Sınır Kapısı'nın yanında Hezil Çayı var. Burada 47 ve 48. köprüler bulunuyor. 47. köprü Irak'tan girişler için, 48. köprü ise Irak'a çıkış için kullanılan yol. İki köprü arasındaki bu noktaya (2. Bölük sınırları içinde yer alıyor), infaz edilen yüzlerce kişi, ayağına taş veya ağır bir şey bağlanarak atıldı. Bölgede infaz edilenlerin gömüldüğü en büyük alan, halk arasında 'mayınlı' olarak bilinen, ama 'temiz' bir bölge. Burası da yine 48. köprü'nün 500-1000 metre berisinde, Hezil Çayı ile Aktepe askeri bölgesinin arasında 'Ateş alanı' denilen bir yer. Biz buranın mayınlarını temizledik ve mayınlı bölge süsü verdik. Burada bir dere (Hezil çayının devamı veya bir kolu) var. Bu derenin 20-30 metre üst kısmına da 80-90 kişi gömülmüştür."
13 yıldır kayıplar
Beğler'in sözünü ettiği "faili meçhul"lerden ikisi de Halil Birlik ve Mehmet Bilgiç'ti. Birlik'in yeğeni, avukat Nazan Birlik ve Şırnak Barosu, bu bilgi üzerine savcılığa başvurdular.
Halil Birlik, Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Şırnak İl Başkanı Rizgin Birlik'in babası, Bilgiç de dayısı. Birlik, iki kişinin Kasım 1996'da Irak'a gitmek üzere 08:00 sularında çıktığını, Habur'da son noktaya gittiklerinde, askerlerin ticari bir taksiyle askeri birliğe götürüp gözaltına aldıklarını, sonra haber alınamadığını bianet'e anlatmıştı.
"Orada çalışan askerlerin tanıklıkları önemli"
Elçi, Beğler'in sözünü ettiği bölgeye sivillerin giremediğini, gözden ırak olduğunu, dolayısıyla o bölgede görev yapmış askerlerin tanıklıklarının da kayıplara ulaşılması için önemli olduğunu dile getirdi.
"Beğler, Habur'un mutlak hakimiydi"
Elçi, Beğler için de şunları söyledi:
"Kadrosu tercüman olsa bile JİTEM'in içinde olduğunu bütün halk bilirdi. Habur'da mutlak hakimdi. Çoğu insanın sınırdan geçip geçmemesine karar veren biriydi. Sıradan biri değildi. Herkes bunu bilir." (TK)