Eğitim Sen, koronavirüs salgınında eğitimdeki eşitsizliklerin derinleştiğine vurgu yapıp Milli Eğitim Bakanlığı'nca kendilerine 18 Aralık'ta yapılan "yüz yüze sınav" duyurusuna karşı önerilerini sıraladı.
Sendikadan yapılan açıklamada "Eğitim ve bilim emekçileri evlerini okullaştırmış, bilgisayar, internet erişimi, öğretim materyalleri gibi üretim girdilerini kendileri sağlamış veya satın almıştır. Yasalarla tanımlanmış sekiz saatlik çalışma süreci öğrencileri ve velileri desteklemek üzere daha uzun saatlere uzadı" denildi.
"Öğretmenler çağrı merkezinde görevlendirilmek istendi"
Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB), eğitim ve bilim emekçilerinin evde karşılaştığı güçlükler hakkında bir çalışma yapmadığını belirten Eğitim Sen, açıklamasında şöyle dedi:
"Öğretmenlerimiz hafta içi uzaktan eğitim derslerini gündüz saatlerinde işlemekle birlikte, bir yandan saat 18.00'den sonra ve cumartesi günleri uzaktan eğitim dersleri için yoğun hazırlık ve ders uygulaması yapmak zorunda kalıyor.
"Diğer yandan Samsun ve Adana'da olduğu gibi çağrı merkezlerinde görevlendirilmek isteniyor.
"Son olarak Bolu'nun Gerede ilçesinde 'mahalli denetim personel listesi' yayımlandı. Öğretmenlerimizin 24 Aralık'ta göreve başlamalarının istendiği bilgileri geldi.
"Ataması yapılmayan yüz binlerce sağlık emekçisi varken ve bir an önce atamaları yapılması gerekirken salgın koşullarında öğretmenlerimizin bu şekilde görevlendirmelere tabi tutulması asla kabul edilemez.
TIKLAYIN - Anaokulları, ana sınıflar hariç yüz yüze eğitime geçiyor
"Sorumsuz ve haksız" uygulamalar vurgusu
"Bu sorumsuz ve haksız uygulamaların karşısında olduğumuzu ve düzeltilmesi yönündeki adımların ivedilikle atılması gerektiğini belirtiyoruz.
Eğitim Sen, MEB'in 18 Aralık'ta yaptığı açıklamayı eleştirip "Eğitimin uzaktan, sınavın ise yüz yüze yapılması bir çelişkidir" dedi ve şöyle devam etti:
"İlkokullarda sınavın yapılmayacak olması olumlu bir karar olmakla birlikte salgın nedeniyle her gün yüzlerce insanın yaşamını yitirdiği bir dönemde ortaokul ve lise öğrencilerinin yüz yüze yapılacak olan sınavlar için okullara çağrılması tam bir akıl tutulmasıdır.
"Ortaokul ve liselerde birinci döneme ait sınav ve performans notları üzerinden yapılacak ölçme değerlendirmeler, eğitimdeki eşitsizlikleri yeniden üretecektir.
TIKLAYIN - Yüz yüze eğitime zorlandılar: Yaşamak istiyoruz
Öneriler sıralandı
"Derinleşen eşitsizlikler ortadayken ve salgının yayılımının arttığı bu dönemde sınav yapılmamalıdır.
"Yüz yüze eğitime geçilmesiyle birlikte yapılacak olan telafi eğitimlerinden sonraki ölçme değerlendirmeler birinci yarıyıla yansıtılmalıdır.
"Bu eşitsiz koşullarda öğrencilerin yaşamını belirleyen sınavların, eğitimin diğer yönleriyle birlikte düşünüldüğünde ne denli stres, kaygı ve korku yarattığını düşünmek hepimizin olduğu kadar MEB'in de görevidir."
"MEB, tüm eğitim bileşenlerinin ve bu alanda örgütlü tüm demokratik kitle örgütlerinin düşüncelerini ve önerilerini dikkate alarak söz, karar ve irade yetkilerini okul, ilçe il milli eğitim düzeyleriyle paylaşarak ortak akıl ve duygu üretimi çağrılarına kulak tıkamamalıdır."
(DŞ)