Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) Çek hükümetinin doğrudan olmasa da Roman çocuklara ayrımcılık yaptığını söylediği kararını değerlendiren Avrupa Roman Hakları Merkezi (ERRC), Roman çocukların özel okullara yerleştirilme oranının diğerlerine göre 27 kat daha fazla olduğunu belirtti.
Yedi yıl süren dava boyunca ailelere yasal destek veren merkezden Vera Egenberger "Bu karar Avrupa'da ayrımcılıkla mücadelede önemli bir adım" dedi. Uygulamayı Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) 14. maddesi ve 1 nolu Ek Protokol'ün eğitim hakkını düzenleyen 2. maddesine aykırı bulan mahkeme, Roman çocuklara yönelik ayrımcılığın birçok Avrupa ülkesinde yaşandığına dikkat çekti.
Davada, 18 Roman aile çocuklarının zeka durumunu değerlendiren testlerden sonra öğrenim zorluğu çeken çocuklar için kurulmuş özel okullara gönderilmesi nedeniyle mahkemeye başvurmuştu. Ailelerin yaşadığı Ostrava bölgesinde özel okullara gönderilen çocukların yarısından fazlası Roman'dı.
Mahkeme, geçen hafta açıkladığı kararda, uygulamanın çocukların eğitim hakkının ayrımcı bir biçimde ihlali anlamına geldiğini söyledi. Karar Türkiye için de önemli. Uzmanlar yaklaşık 2,5 milyon Roman'ın yaşadığı Türkiye'de de Roman çocukların doğrudan olmayan ayrımcılığa maruz kaldığını söylüyor.
İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) ve İnsan Haklarının Korunması İçin Uluslararası Merkez (INTERIGHTS), kararı "AİHS'nin uygulamaya geçmesi için önemli bir adım" olarak değerlendirdi. HRW Çocuk Hakları Bölümü'nden Lois Whitman "Araştırmalarımız eğitimin dezavantajlı çocukların bu döngüden çıkabilmesi için belirleyici olduğunu gösteriyor" dedi.
Amaçlanmasa da sonuç ayrımcılık
Bu konuda AİHS'in bugüne kadarki en kapsamlı ve açık yorumlarından birini yapan mahkeme, doğrudan olmasa da, genel bir politikanın veya uygulamanın bir grup üzerinde orantısız bir etkisi olması halinde sözleşme kapsamında ayrımcılık olarak değerlendirileceğini belirtti.
Kararda ayrıca, başvurucunun bir uygulamanın ayrımcılığa yol açtığını ortaya koyması halinde bunun aksini kanıtlama yükümlülüğünün devlete düştüğü de vurgulandı.
Kendi iddialarını kanıtlamak için aileler mahkemeye özel okullardaki Roman çocukların oranının orantısızca yüksek olduğunu gösteren veriler sundu. Mahkeme "güvenilir ve anlamlı" istatistiklerin dolaylı ayrımcılığa kanıt oluşturacağını da kabul etti.
Eşitsizliğe dayalı ayrımcılık
INTERIGHTS'dan David Geer "Bu karar sadece Roman çocukları için değil, birçok alanda eşitsizliğe dayalı ayrımcılığa uğrayan insanlar için örnek teşkil edecek" dedi.
Romanların tarihsel olarak dezavantajlı bir azınlık olduğunu vurgulayan mahkeme, sözleşme kapsamında onların özel korumaya gereksinimleri olduğunu belirtti ve şöyle dedi:
"Başvurucular, gerçek sorunlarını çözecek; onların sıradan okullara entegrasyonunu sağlayacak ve çoğunluk nüfusu arasında yaşamalarını kolaylaştıracak yetenekleri geliştirmek yerine yaşadıkları güçlükleri artıran ve kişisel gelişimlerine sekte vuran bir eğitim almak zorunda bırakıldı."(EÜ)