Okçabol, hükümetin Yerel Yönetim Yasa Tasarısı'yla eğitim hizmetini yerel yönetime bırakacağını hatırlatarak "Kocaeli'nde bir okula sözleşmeli bir öğretmen bulabilirisiniz ama Hakkari ya da Çankırı da bunu hangi kaynakla yapacaksınız" görüşünü savundu.
Bütçeden 15 trilyonluk kaynak ayrılan ve 23 Ağustos'taki sınavdan sonra uygulamaya konacak projeye göre, devlet parasız yatılılık ve bursluluk sınavına başvurma şartını taşıyan ve sınavı kazanan 10 bin öğrenci, tercih ettiği beş özel okuldan birinde okuyabilecek.
"Proje gerçekçi ve kalıcı değil"
Projeyi Bianet'e değerlendiren Okçabol, "öğrencilerin özel okullara uyum sorunu yaşayabileceğine ve bunun da ruh sağlıklarını etkileyebileceğine" dikkat çekti.
* Milli Eğitim Bakanı, eğitim için kaynak yok derken, özel okulları desteklemek için 15 trilyon ayırıyor. 10 bin öğrenci mezun edilene kadar ayrılacak kaynakla, özellikle az gelişmiş bölgelerde yatılı okullar yapılabilirsiniz.
* Bakanlığın projesi insancıl, gerçekçi ve kalıcı değildir. Yurttaşlara eşit ve parasız eğitim sağlamak yerine özel okulları doldurmakla uğraşıyorlar. Dikkat edilirse bakanlar eğitimle ilgili sendikaların, sivil kuruluşların etkinliklerine hiç katılmazken, özel okulların tüm toplantılarında bulunur. Varlıklı kesimin desteğini alarak, başka alanlarda da bu desteği sürdürmek istiyorlar.
* Türkiye'nin ekonomik durumu, bütçesi ve Uluslararası Para fonu (IMF) ile ilişkileri belliyken, 15 trilyonun böyle bir proje için ayrılması, ekonomik açıdan mantıklı değildir.
Devletin öncelikli görevi zorunlu eğitim
* Proje için yurtdışında özel okullar örnek gösteriliyor. Ancak eğitim için ayrılan kaynak bizdekinin üç katı olan bu ülkelerle karşılaştırma yapılırken, devletin ilk görevinin zorunlu eğitimi sağlamak olduğu düşünülmeli.
* Bir sonraki adım üniversite bazında da eğitim sorunun çözülmesidir. Öğrenci Seçme Sınavı'nda (ÖSS) aynı puanı alan iki öğrenci yoksulsa devlet üniversitesinde hemşire, parası varsa özel üniversitesinde doktor oluyor.
* Öğrenci uyumu projenin bambaşka bir boyutu. Parasız yatılı okullara başvuruların yine parasız olan Anadolu liselerine başvurulardan çok fazla olması, bu okullarda okuyan öğrencilerin, Batı tipi okul yapısına bağlı olarak tüketime yönelik olmalarıdır.
"Öğrencilerin ruh sağlığı olumsuz etkilenir"
* Özel okulları seçecek çocuklar kolay uyum sağlayabilme düşüncesiyle tarikat destekli özel okullara yönelecektir. Çocukların özel okullarda kültürel ortama adaptasyonu ruh sağlığını olumsuz etkileyecek.
* Hükümet, Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) konusunda da demokratik görünen benzer uygulamalar getirmek istedi. Ancak önerisi üniversite yönetimlerini sanayii temsilcilerine bırakmaktan öteye gitmedi.
* Avrupa'yla bütünleşme adı altında yapılanlara karşı, herkese eşit, demokratik, bilimsel ve laik eğitim verilmesini savunmalıyız. (ÖG/NK/BB)