Lale şu dönemde bir branş öğretmeni olarak özel dershanede çalışan bir kadın. Hayatla baş edebilmenin yolunu aramayı hâlâ sürdürüyor. Geçmişten aktardıklarıyla yapmakta olduklarımıza, yapacaklarımıza; alçakgönüllülükle, adına deneyim aktarma diyebileceğimiz bir şekilde ışık tutuyor.
Lale kim ve neler yaptı? Kadın hareketi içerisinde nasıl konumlandı?
Genel olarak politikaya yakın dursam da politik çevrelere çok yakın davranmadım. Feminizm ise, bana daha onunla ilgili pek bir şey bilmezken bile yakın ve sıcak gelmişti. Beraber politika yapacağım hiçbir gruba rastlamamıştım. 25- 26 yaşlarındaydım. Bir arkadaşım kadınların bir arada olduğu, tartışıp sohbet ettiği bir gruptan söz etti.
Adını bilinç yükseltme diye koymasam da, önceleri bilmesem de bu grup bir bilinç yükseltme grubuydu. Kitaplar okuyor üzerine tartışıyorduk. Hetorejon bir gruptuk. Yaşama biçimleri, sosyal koşulları, feminizme bakış açıları farklı kadınlardan oluşan bir grup... Farklı branşlardan, üniversitelerden kadınlar, çalışan kadınlar, ortaokul lise mezunu kadınlar... Eksik Etek grupta sonradan ortaya atılan bir öneriydi. Yaklaşık bir buçuk yıl süren toplantıların ardından Eksik Etek adlı feminist dergiyi çıkardı bu grup.
İçinde bulunduğun bilinç yükseltme grubu nasıl bir gruptu?
Grup sürekli değişiyordu. Hatta ben bir ara izlenen maymunlar olduğumuzu düşünüyordum. Genellikle 8-9 kişi oluyorduk. Zaten bu tür grupların çok geniş olmasının çok yararlı olacağını sanmıyorum. Toplantıları belirli periyotlarla yapıyor ve buna bağlı kalıyorduk. Kimsenin dışlanma hissetmemesi için bir değişiklik olduysa herkesi haberdar ediyorduk. Kitaplar üzerinden gidiyor, tartışıyorduk. Eleştirilerimiz şakalaşmaya dönüktü.
Dergi fikri ne zaman, nasıl oluşmaya başladı?
Bu toplantılarda gündeme gelmişti, içinde benim de olduğum 2-3 kişi fikri hemen benimsedik ve çalışmaya başladık. Derginin çıkmasını isteseler de çok katılımcı olmayanlar vardı. İlk sayıda herkesin yazmasını istiyorduk. Sansürsüz. İstediği gibi. Buna rağmen yazmayanlar oluyordu. Hatırlayamıyorum ama 1998'di sanırım. Ben de yazı işleri müdürlüğünü ilk sayıda yapmıştım.
"Eksik Etek" yayın hayatına ne kadar devam etti?
6-7 sayı devam etti. Aslında uzun süren bir bilinç yükseltme grubu dönemine bakılırsa kısa ömürlü görünüyor. Elbette bunun da sebepleri vardı.
Nasıl sebeplerdi bunlar?
Aslında bir iki kişi dışında diğerlerinin dergiye katılımı biraz zoraki olmuştu. Şimdi baktığımda bunu daha net görüyorum. Bir otorite oluşmaya başlamıştı. Okuma yazması yüksek kadınlarla, diğerleri arasında bir iktidar oluşmuştu ve bir türlü bunu çözemiyorduk.
Eşit olmayan kadınları eşitmiş gibi bir arada tutarak, eşitmiş gibi davranmak eşitlik yaratmıyor. Ya birileri diğerlerini otorite kabul ediyorlar ya da benimsemiyorlar. Grubun yavaş yavaş dağılmasının, derginin bitmesinin en önemli sebebi bence bu.
Bir de kadınlar gruplarda konuşulanları kendi hayatlarına da uygulamaya başlamışlardı, önceleri fark etmedikleri şeyleri sorun etmeye başlamışlardı. Grubun dergisi olarak grubun dinamiğine göre şekil alıyordu "Eksik Etek"...
Ailenizden ya da erkek arkadaşınızdan ya da evlendiğiniz adamdan başka dayanak yokmuş gibi hissediyorsanız bu ağır bir talebe dönüşüyor. Grubun talebine... Kadınlar içlerinde çelişki taşıyorlar. Doğrudan itiraz edemiyorlardı. Hayatlarını değiştirmek için çok yalnız kalmayı, radikal olmayı göze almaları gerekiyordu. Paşabahçe'de yaşayan, işçi olarak çalışan, ailesinin ya da çevresinin baskısına daha fazla maruz kalan kadın için bu zor. Bu da grup içinde reel eşitliğin bir türlü sağlanamaması, o kadınlarda ezilme yaratması demekti. Bizim eşitlik varmış gibi davranmamızdı sorun.
Feminist dergiler yayın hayatına başlıyor, güzel çabalarla devam ediyor, kısa sürede sonlanıyor. Bu konuda neler söylemek istersin?
Feminist politika biçimi geliştirilemiyor. Bunu feministlerin yapması lazım. Bazı konularda katı olmak gerekiyor. Yöntem olarak daha eşitlikçi olarak, aramızdaki hiyerarşiyi yıkarak aşabiliriz. Erkeklerin yaptığı politika, bir sürü şey aracılığıyla bu kadın gruplarına sızıyor. Güç ile iktidarı birbirinden ayrı tutmak gerekiyor. Kendini geri çeken ya da edilgen konuma itilen kadınların tavrının katılıma dönüşmesi gerek. Belki çok yakın tarzda, düşüncede kadınlar bir arada dursaydık; farklı farklı gruplarla kendi içimizde çalışıp ortak bir iş için sonradan bir araya gelseydik daha iyi yürütebilirdik bu dergiyi, grubu ve çalışmalarımızı. Bu benzer sorunları yaşayan diğer dergiler için de mümkün.
Siz başka dergilerle bir ortaklık kuruyor muydunuz?
Sanırım Jıyan isimli, kürt kadınların çıkardığı bir dergi vardı. Gruptan bir arkadaşımızın aracılığıyla haberleşiyorduk. Boğaziçi Üniversitesi'nden kadınların çıkardığı Martı diye bir dergi vardı. Kurumsal olarak Pazartesi sonradan çıkmaya başladı. Martı'yla aslında birbirimizi tanısaydık daha güzel şeyler yapabilirdik diye düşünüyorum. Ama ben teknik işlere dalmıştım. Şimdi olsaydı daha çok tanımaya çalışırdım onları ve diğer çalışmaları.
Eksik Etek'in sendeki yeri nedir peki?
Başka gruplarla çalışsaydım Eksik Etek'in yeri daha başka olurdu, bu kadar kötü olmazdı. Yine de güzel. O dönem için anlamlı. Az dağıtılan küçük bir dergiden beklenmeyecek kadar tepkiler alıyor, dikkati çekiyordu. Somut olarak bir derginin çıkmış olması sevindirici. O dönem şöyle düşündüğümü hatırlıyorum şakayla karışık. Bazı kadınlar ya erkek arkadaşından, kocasından ayrılacak ya da bizden. Gülümsüyorum... (ÖÖ/BB)