KAOS GL'nin Uluslararası Lezbiyen ve Gey Birliği (ILGA) Genel Sekreteri Kürşad Kahramanoğlu, Türkiyeli eşcinsellerin, İngiltere'deki eşcinsellerin yirmi yıl önceki durumunu anımsattığını söyledi.
Kahramanoğlu, "İngiltere de muhafazakar bir ülke ama yirmi yıl önceki İngiltere ile bugünkü İngiltere, eşcinsellerin hakları açısından karşılaştırılamaz bile. İnanıyorum ki, Türkiyeli eşcinseller de yakın zamanda kendi haklarını elde edecekler" dedi.
Radikal Gazetesi Ek Yayınlar Yönetmeni Tuğrul Eryılmaz da, gazetecilerin erkek dili kullandığını ifade ederek, Türkiye medyasının homofobik olduğunu söyledi.
Gey ve lezbiyenlerin karşılaştıkları sorunlara, insan hakları açısından bakan projenin bitiş toplantısına gazeteci Eryılmaz ve ILGA Genel Sekreteri Kahramanoğlu'nun yanı sıra Kaos GL üyesi Ali Erol ve Ankara Üniversitesi Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi'nden Aksu Bora da konuşmacı olarak katıldı.
"Eşcinseller de nereden çıktı"
Türkiye'de eşcinsellere yönelik ayırımcılığın sürdüğünü söyleyen Erol, on ay boyunca yürüttükleri projeyle, eşcinsel haklarının da insan hakları olduğunu anlatmaya çalıştıklarını ifade etti. Erol, yürüttükleri projenin, insan hakları kuruluşları ile bir diyalog başlangıcı olmasını umduğunu söyledi.
İnsan hakları kuruluşlarının, eşcinsellerin sorunlarını görmezden gelmesinden yakınan Erol, "Biz, '93'te ortaya çıktığımızda, 'Siz de nereden çıktınız' deniyordu bize. Aslında, eşit yaşayacak mıyız, yaşamayacak mıyız, mesel bu. Biz buraya Avrupa'dan veya uzaydan gelmedik. Biz, bin yıllardır bu topraklarda, kendi cinsine dönük insanlarız ve varız" dedi.
Erol, "İnsan Hakları Derneği (İHD) veya İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği (Mazlum-Der) gibi kuruluşlar, her ne kadar herkesin haklarını koruyoruz deseler de, konu gey ve lezbiyenler olunca, iş değişiyor. F tipi cezaevleri son yıllarda tartışılmaya başlandı ama, eskiden bir eşcinsel tutuklu veya hükümlü, sırf eşcinsel olduğu için, hücre cezası almadığı halde hücreye konuyordu. O zaman kimseden ses çıkmıyordu" dedi.
Türkiye'nin AB'ye uyum için yaptığı yasal düzenlemelere de değinen Erol, Türk Ceza Kanunu'nda çok önemli değişikliklerin yapıldığını, ancak hükümetin yasaya, "cinsel yönelim" ibaresini koymamakta direndiğini söyledi.
"Kaos GL bize bir şans verdi"
Kaos GL'nin on aylık eğitim programında bilfiil yer alan feminist Aksu Bora ise, Kaos GL'nin bu eğitim programının, feminist ve insan hakları aktivistleri için bir şans olduğunu söyledi. Bora, yıllarca farklı iki alanmış gibi görünen insan hakları ile kadın haklarının ortaklaşması için zemin hazırladığını belirterek, şöyle konuştu:
"Türkiye'de '80'den sonraki feministlerin de insan haklarıyla sorunları oldu. İnsan hakları hareketi bir takım meselelerimize kapalıydı ve hala kapalı. Çünkü insan hakları, esas olarak devletin ihlal ettiği haklar olarak anlaşılıyor, kadın hakları bu mücadelenin içine girmiyor. Refleks olarak da insan hakları kuruluşları, kadın hakları mücadelesini kendilerine ait görmezler. Kadın hareketiyle, insan hakları hareketi iki ayrı alanmış gibi davranıldı. Son birkaç yıldır bir takım değişimler oldu. Kaos GL'nin bize sunduğu imkan, insan hakları aktivistleri ile feministlerin karşılaşmasının zeminini sağladı."
Programların uygulandığı Ankara, İstanbul ve İzmir'deki insan hakları kuruluşları için, eşcinsellerin sorunlarının hala ikincil olduğunu gözlemlediğini belirten Bora, ortak mücadele olmadan sorunların üstesinden gelinemeyeceğini söyledi.
"Medyanın dili erkek"
Gazeteci Eryılmaz ise, Türk Medyasında Homoseksüelliğin Sunumu başlıklı konuşmasında, medyanın eşcinsellere ve eşcinselliğe bakış açısını eleştirdi. Eryılmaz, medya çalışanlarının konuları steroitipleştirmeyi çok sevdiğini ve eşcinselleri de böyle sunduğunu, gazetelerde 'erkek dilinin' kullanıldığını söyledi.
Eryılmaz, "Eğer ben bir lezbiyenden bahsediyorsam, karikatürize edilmiş, ayağında botları, ağzında sigarası olan ve kısa saçlı hatunlardan bahsetmeliyim. Bir azınlıktan söz ediyorsam, onun inanılmaz kötü Türkçesinden bahsetmeliyim ki benim okurum, meseleyi anlasın" dedi.
Bu bakış açısının bütün dünyada yaygınlığına değinen Eryılmaz, insanların sırf eşcinsel kimlikleri yüzünden suçlu gösterildiğini ifade etti. Eşcinsellerin medyada çalışmalarının zorluklarına dikkat çeken Eryılmaz, yakın zamanda bir gazetede, Kürtler için bir metne imza atan eşcinsel bir gazetecinin, aynı gazetedeki köşe yazarları tarafından saldırıya ve hakarete uğradığını hatırlattı.
Eşcinsellere yönelik ayırımcılığı, gazetecilik deneyimlerini aktararak anlatan Eryılmaz, şöyle konuştu:
"1982'de Nokta dergisine girdim. İyi bir gazeteci olan arkadaşım İpek Çalışlar'la birlikte, patronları ikna ettik ve bir 'eşcinsel kapak' yapmaya karar verdik. Kapağın başlığı da 'Çocuğun eşcinsel olursa' koyduk. Dosyamızı güzelce hazırladık ve dergi yönetimine verdik. Şu anda Cumhuriyet Halk Partisi'nde (CHP) iyi bir mevkide olan bir hukuk adamımız bize, 'Çocuklar bu yazı yayınlanmaz. Çünkü burada eşcinselliğin bir hastalık olduğunu hiç belirtmemişsiniz' dedi...
Daha sonra Marksistlerle çalışmaya başladım ve '87'de Yeni Gündem'de. yine bir eşcinsel kapak yaptık, 'Suçu olmayan suçlu: eşcinsel' diye. O zaman da başımıza gelmeyen kalmadı...
Şimdi ise, bambaşka bir yerdeyiz. İlk kez, kendi gazetemde, Radikal'de, bir rezalet, kavga olmadan, Kaos GL'nin bu toplantısını bildiren bir haber okudum. Bu yaşamımda üç veya dört kere olmuştur. Sorunun temelinde yatan şey ise, Türkiye'deki zihniyet. Kendimizi ötekinin yerine koymayı bir türlü beceremiyoruz. Oysa gazeteci kendini ötekinin yerine koymalıdır."
Projeyle neler yapıldı?
"Türkiye'deki Gey Lezbiyen Topluluğun İnsan Hakları Seminerleri" projesi on ay sürdü. Eğitim projesi, 120 kişinin katılımıyla İstanbul, İzmir, Diyarbakır ve Ankara'da gerçekleştirilen faaliyetleri kapsadı.
Katılımcılar arasında insan hakları alanında çalışan akademisyenler, gey/lezbiyen konularında çalışan sivil toplum örgütleri, yerel yönetimler ve medya çalışanları da yer aldı.
Seminerler ve çalışmalar sırasında bu alanda çalışmalar yapan sivil toplum örgütleri arasında bir ağ kurularak, "Gey ve Lezbiyenlerin İnsan Hakları" başlıklı bir rapor geliştirildi. Kaos GL bu sırada "Gey ve Lezbiyenlerin İnsan Hakları ve Yasal Hakları" komisyonunu oluşturdu. Haziran 2005'te yayınlanacak olan "Gey/Lezbiyen Hakları İnsan Haklarıdır" başlıklı kitap çalışması ise sürüyor. (BB)