Kongreye katılan Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), Şizofreni Dostları Derneği gibi farklı alanlarda çalışan dernek ve sivil toplum örgütleri ise, çalışmalarını tanıtan bir oturum gerçekleştirerek, ortak etkinliklerde bulunmanın yollarını konuştu.
Eşcinsellerin, cinsel kimliklerini açıkladıklarında doktorların olumsuz tepkileriyle karşılaştıkları, herhangi bir sağlık sorunu nedeniyle doktora gitmeye çekindikleri, travestilerin ise kan kaybederken bile hastaneye alınmadığı gibi tanıklıklar paylaşıldı.
"Farklı Yüzleriyle Cinsellik" başlıklı kongrede konuşan sivil toplum örgütleri ve sağlık uzmanları, eşcinsel erkeklerin askere alınmasıyla ilgili farklı görüşüler dile getirdiler.
Hekimlerin eşcinsellere bakışı
AIDS Savaşım Derneği'nden Muzaffer Fincancı, İnsan Kaynaklarını Geliştirme Vakfı'ndan Şevval Kılıç, eşcinsel sivil toplum girişimi KAOS-GL'den Yeşim Başaran ve Lambda İstanbul'dan Ömer Ceylan, Uluslararası Gay Lezbiyen Birliği (ILGA) Genel Sekreteri Kürşad Kahramanoğlu eşcinsellerin toplum hayatında, askerliğe alınmada ve hekimlerin eşcinsellere bakışı konusunda konuşma yaptı.
Panelin yöneticisi Şahika Yüksel, bütün hastalara, onların heteroseksüel olduğuna yönelik bir ön kabulle yaklaşılmaması gerektiğini vurguladı.
Fincancı, AIDS'in eşcinsellerin yakalandığı bir hastalık olarak görme önyargısının tam olarak yok olmadığını, bu yaklaşımın hastaların ortaya çıkmasını ve tedavi sürecini ve yayılmasını engellediğini söyledi.
"Lezbiyenlik, erkek fantezisi olarak yansıtılıyor"
Kılıç, cinsiyet değiştirme olaylarında hastanelerde mevzuatın ve uygulamaların bilinmememsi nedeniyle yaşanan zorlukları anlattı. Travestilerin Türkiye Büyük Meclisi'ne (TBMM) girerken kadın polislerce aranmasının dünkü gazetelerde haber olarak yer almasını ayrımcılığı kanıtlayan basit bir örnek olarak verdi.
Başaran ise, eşcinsel örgütlerinin temsilcilerinin Meclis'e yaptığı ziyaretle ilgili haberlerde lezbiyenlerden söz edilmediğini, kadın eşcinselliğinin kabulünün zor olduğunu belirtti.
Başaran, cinselliğin erkeklerin aktivitesi üzerinden tanımlandığını, lezbiyenliğin de erkeklerin fantezisi olarak yansıtılarak, lezbiyenlerin özgüvenlerinin zedelendiğini söyledi.
"Eşcinseller, hasta olduklarına inandırılıyor"
Ceylan ise konuşmasında, eşcinsellerin askere alınmamaları için eşcinselliklerini kanıtlarken, aşağılamaya maruz kaldığını anlattı. Paneli izleyen askeri doktorlar ise, bu tip uygulamaların çok seyrek olarak gerçekleşebileceğini, eşcinselliğin askerlikte sorun olabilmesi nedeniyle, eşcinsellerin askere alınmadığını söyledi.
Ceylan, eşcinsellerin psikolog ve psikiyatrlarca, hasta olduklarına inandırıldığına değinerek, bunun kişi üzerinde travma etkisi yarattığını savundu.
ILGA'den Kahramanoğlu ise eşcinsellerin diğer ülkelerdeki çalışmalarından örnekler vererek, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonu'nda "eşcinsellerin öldürülmesine" başlıklı bir kararın bile başta Amerika Birleşik Devletleri (ABD) olmak üzere, İslam ülkelerinin ilgisizliğiyle karşılaştığını söyledi. (ÖG/BB)