"Esad’ın düşüşü kadın hakları için yeni bir risk taşıyor"

Feminist ağ, Esad’ın çöküşünün ardından kadınların süreç dışı bırakılmaması için uluslararası toplumdan destek talep etti.

BİA Haber Merkezi

Bu fotoğraf, bir mimari yapının içinden çekilmiş ve derinlik hissi veren bir görüntü sunmaktadır. Ön planda, koyu tonlardaki bir kemerin altından geçen bir koridor veya avlu görülmektedir. Kemerin gölgesiyle karanlıkta kalan bu alan, arkada aydınlık bir dış mekana açılmaktadır. Fotoğrafın odak noktasında, koridor boyunca yürüyen ya da duran birkaç kişi dikkat çekiyor. Ortada, beyaz başörtüsü takmış, kahverengi bir mont giymiş bir kadın ve yanında küçük bir çocuk yer almakta. Solda ise siyah çarşaflı bir kadın bir duvarın yanında görülüyor. Koridorun sağ tarafında tuğla duvarlar, sol tarafında ise camlarla kaplı bir cephe bulunuyor. Camlarda ışığın yansıması net bir şekilde fark ediliyor. Arka planda, siyah bir örtü veya pano üzerinde kırmızı bir sembol görülmekte ve bu detay mekânın dini veya kültürel bir bağlamı olabileceğini düşündürüyor. Genel atmosfer, sakin ve huzurlu bir alanı yansıtıyor, ışık ve gölgelerin dengesi ise fotoğrafa dramatik bir derinlik katıyor. — Fotoğraf: Anadolu Ajansı

Women Living Under Muslim Laws (WLUML) adlı uluslararası feminist ağ, İnsan Hakları Bildirgesi’nin yıl dönümünde yaptığı açıklamada, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın devrilmesini memnuniyetle karşılarken, ülkede kadın hakları ve egemenliğe yönelik ciddi tehditlere dikkat çekti. Açıklamada, İsrail’in Suriye’ye yönelik saldırıları ve ülkede güç kazanan İslamcı grupların, kadınların özgürlükleri ve ülkenin geleceği üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceği vurgulandı.

WLUML, İsrail’in 1974 barış anlaşmasını ihlal ederek Suriye’ye yönelik 250’den fazla saldırı düzenlediğini belirtti.

Açıklamada, bu saldırıların Suriye’nin egemenliğini zayıflattığı, uluslararası hukuku ihlal ettiği ve bölgesel istikrarsızlığı körüklediği ifade edildi. İsrail’in güvenlik gerekçesiyle yaptığı bu müdahalelerin, uluslararası toplumun yeterince kınamaması nedeniyle, hukukun üstünlüğünü hiçe sayan tehlikeli bir emsal oluşturabileceği kaydedildi.

İslamcı grupların yükselişi ve kadın haklarına tehdit

Açıklamada, bazı İslamcı grupların, kadın haklarına saygı göstermeyen ideolojilerle hareket ettiğine ve bu grupların Suriye’nin geleceği için ciddi bir tehdit oluşturduğuna dikkat çekildi. WLUML, bu grupların siyasi boşluktan yararlanarak kadınların yıllarca mücadele ederek kazandığı hakları geri alma riski taşıdığını belirtti. “Kadınların İran, Afganistan ve Irak’ta olduğu gibi kazanımlarını kaybetmesi, Suriye’de de tekrar edebilir” ifadelerine yer verildi.

Kadınların süreçte yeterince yer almaması

WLUML, Suriyeli kadınların 13 yıllık iç savaş boyunca liderlik, insani yardım ve topluluk dayanışmasında önemli roller üstlendiğini, ancak mevcut geçiş sürecinde kadınların temsilinin neredeyse yok denecek kadar az olduğunu belirtti. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 1325 sayılı kararı, kadınların barış süreçlerine anlamlı katılımını zorunlu kılsa da, bu kararın Suriye’de uygulanıp uygulanmayacağı belirsizliğini koruyor.

Uluslararası topluma çağrı

WLUML, uluslararası toplumu ve sınır ötesi kadın hareketlerini, Suriyeli kadınların eşit vatandaşlık ve insan hakları taleplerine destek olmaya çağırdı. Ayrıca, İsrail’in Suriye egemenliğini ihlal eden saldırıları gibi dış müdahalelerin kınanması gerektiği ifade edildi.

Açıklamada, “Kadınların susturulmaması, kenara itilmemesi ve görünmez hale getirilmemesi sağlanmalıdır. Kadınların yeni siyasi düzende yer almaması, özgürlük değil, başka bir ihanettir” ifadeleri kullanıldı.

Kadın hakları güvence altına alınmalı

WLUML, Esad rejiminin düşüşünün sadece bir başlangıç olduğunu belirtti. Örgüt, Suriye’nin yeni siyasi düzeninde kadınların haklarının korunmasının ve güçlendirilmesinin şart olduğunu vurguladı.

Feminist ağ, Esad’ın çöküşünün ardından kadınların süreç dışı bırakılmaması için uluslararası toplumdan destek talep etti.