Karakaya, öldürüldüğü sırada öğrenim gördüğü Orta Doğu teknik Üniversitesi'nde (ODTÜ) öğrenci temsilcisiydi.
Davanın 9 Mart'ta yapılan ilk duruşmasına Karakaya'nın Ankara, İstanbul ve İzmir'den gelen arkadaşları katılmıştı.
73 yaşındaki Ayşe Karakaya duruşmada oğlunun zor şartlar altında okuduğunu, kendi çabasıyla üniversiteye kadar gittiğini anlattı:
"İstanbul Darüşafaka Lisesi'ni bitirdi. Ankara ODTÜ makine kimyayı kazandı. İlk yıl gitti. Ertesi sene okul açıldı mı, bakem gelem dedi. Çarşambanın 9'unda mektubu geldi; Canım annem, okul açılırsa devam edeceğim, açılmazsa geleceğim yazdı. Aynı Çarşamba akşam 7'de kara haberi aldık".
"Savcının iddianamesi tarihi çarpıtıyor"
İddianamenin okunması, kimlik tespiti ve ifadelerin ardından söz alan avukat Ali Koç da Ertuğrul Karakaya'nın nasıl öldürüldüğünü hatırlattı:
"8 Haziran 1977'de üniversite kampüsüne gelen Ertuğrul Karakaya A-1 kapısından üniversiteye girerken jandarma tarafından sırtından vurulur, ardından yerdeyken süngülenir, ambulansın gelmesi jandarma tarafından engellenir ve Ertuğrul Karakaya olay yerinde ölür".
Koç, Davayı açan Salihli savcısı Seyfullah Öselmiş'in iddianamede Karakaya'nın "çatışarak öldüğünü" yazarak tarihi çarpıttığını vurguladı.
"Olay yüzlerce tanığın gözü önünde oldu. Herhangi bir çatışma söz konusu değil. Olay sonrası bir soruşturma açılmadı ve olay çatışma diye açıklanarak kapatıldı. Ertuğrul Karakaya hakkında suç işlediği iddiası ile bir dava açılmadı ve hiçbir mahkemede yargılanıp mahkum olmadı".(Gİ/EÜ)