Ergenekon davasının tutuklu sanığı emekli Tuğgeneral Levent Ersöz hakkında, "Turgut Özal'a suikast düzenlemek" suçlamasıyla müebbet hapis cezası istendi.
Ankara Cumhuriyet Savcısı Kemal Çetin, sekizinci Cumhurbaşkanı Özal'ın ölümüne ilişkin 50 sayfalık iddianameyi tamamladı. Gazetelerdeki haberlere göre, Ersöz, Türk Ceza Kanunu’nun “Cumhurbaşkanına suikasta” ilişkin 156. maddesi kapsamında suçlanıyor.
Maddede, "Reisicumhur hakkında suikastta bulunanlarla buna teşebbüs edenler fiilleri teşebbüsü tam derecesinde ise ağırlaştırılmış müebbet ağır hapis cezasıyla, nakıs ise müebbet ağır hapis ile cezalandırılır" deniliyor.
Suç tarihinin 17 Nisan 1993 olarak yer aldığı iddianamede, Özal'ın eşi Semra Özal ile oğlu Ahmet Özal "müşteki" olarak yer alıyor.
İddianame soruşturmanın zamanaşımı süresine iki hafta kala Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi. Mahkemenin iddianameyi incelemek için 15 gün süresi var.
Milliyet gazetesinin haberine göre, iddianamede Semra Özal’ın ifadesine de yer verildi. Semra Özal, olayla ilgili 48 saatlik ifade vermişti.
Özal’ın ifadesinde, eşinin siyasete atıldıktan sonraki süreçte yaşadıkları, tanık olduğu olaylar, Ankara Kapalı Spor Salonu’nda 1988’de yapılan ANAP kongresinde Kartal Demirağ tarafından yapılan suikast ve sonrasında olanlar, Özal’ın öldüğü 17 Nisan 1993 günü yer alıyor.
Adli Tıp tespit edemedi
Savcı Çetin, Ersöz'ün "şüpheli" sıfatıyla ifadesinin alınması için İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na talimat yazmıştı.
Talimat evrakında, "Turgut Özal'ın Cumhurbaşkanlığı Köşkü'nde rahatsızlanarak vefat etmesi sürecindeki olaylar ve temel konularda ifadeler arasındaki çelişkiler gözetildiğinde, merhum Cumhurbaşkanı'nın organize bir şekilde işlenen cinayete kurban gittiği yönünde kuvvetli şüpheler bulunmaktadır" yazılıydı.
Ersöz'e, Özal'ın ölümüyle ilgili iddialar sorulmuştu.
İfade İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilen talimatla alındı. Talimat kapsamında Ankara'dan İstanbul'a sorular gönderildi.
Savcılık, şüpheli Ersöz'e sorulması için gönderdiği sorularda Özal'ın öldürüldüğünü belirtti.
İfade tutanağında, Cumhurbaşkanı'nın köşkte rahatsızlandığını, kendisine müdahale edecek doktorun bulunmadığının belirtildi.
Malatya Zirve Yayınevi davasında ifade veren İlker Çınar’ın “Özal'ın öldürüldüğüne” ilişkin anlatımlarının da yer aldığı tutanakta, ölümün ardından otopsi yapılmadığı için Özal'ın kesin ölüm nedeninin tespit edilemediği yönündeki Adli Tıp Raporu'na da atıf yapıldı.
Adli Tıp Kurumu, Özal’ın ölümüyle ilgili yazdığı raporda, “mevcut bilgi ve bulgular ile kesim ölüm sebebi tespit edilememiştir” tespitinde bulunmuştu. (AS)