Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Ermeni soykırımının yıldönümü öncesinde yazılı olarak yayınladığı açıklamayı Ermenilere sorduk.
Hayko Bağdat, Tatyos Bebek, Sarkis Paçacı, Mıgırdiç Margosyan, Yetvart Danzikyan, Taner Akçam, Jaklin Çelik bianet'e konuştu.
"Mahçup ama güzel bir açıklama"
Tatyos Bebek (Dişçi): Ardına ve önüne bakmadan, niyet okumadan, bir Ermeni olarak son zamanlarda duyduğum en güzel açıklama diyebilirim. Kullanılan dili ve terminolojiyi olumlu buluyorum. Ülkemizde yaşanan kutuplaşma ve tırmanan gerginlik içerisinde yüreğimize serpilen su gibi adeta. Diğer yandan devletin klasik tezlerini de reddetmeyen mahçup bir metin. Yapanların bilinmediği, yaşananların eşit koşullarda bulunanlar arasında yaşanmışçasına bahsedildiğini görüyoruz.
Türkiye, tarihiyle yüzleşmeden demokratikleşemiyecek. Açıklamalar, sözde kalmadan pratiğe dökülmeli. Dolayısıyla Kürt sorununda da Ermeni sorununda da daha cesur adımlar atılmalı. Devletin geleneğine baktığımızda bunun kolay olmadığını görürüz. Umarım bu açıklama iyi bir başlangıç olur. Özet olarak evet ama yetmez diyorum.
"10 yıl öncesinin insanları değiliz"
Taner Akçam (Tarihçi): Ağzımda buruk bir tad bıraktı. Erdoğan'a değil, ona bu satırları yazdıranlara bir çift sözüm var: Köprünün altından çok sular aktı. Bu açıklama 10 yıl önce çok yürekleri ferahlatırdı. Yıllardır bu ülkede bu konunun tanınması için onlarca zorluğu göğüs germiş insanların da duygularına tercüman olabileceğimi zannediyorum. Biz artık o 10 yıl öncesinin insanları değiliz. Eğer 1915 yılına ait bir açılım yapmak isteniyorsa, tüm isteyenlere tavsiyem, hiç değilse kendi iktidarları sırasında yaptıkları büyük hatalardan dolayı özür dileyerek işe başlayabilir ve oradan geriye doğru gidebilirler.
"Bu duaya amin deriz"
Hayko Bağdat (Yazar): Bu ülkede bir acı var; mezarlıklar üzerine kurduğumuz bir ülke burası. Toprakların altında usulüne göre gömülmemiş ölülerimiz var. Doğuluların istediği yegane şey, bu acının usulüne uygun şekilde karşılanması, ona dua edilmesi, o ölülerin huzur kavuşmasıdır.
Bu açıklamayı reel politik olarak değerlendirmek istemiyorum. Buna ne kadar mecburdu, niyeti ne, arkasında ne var diye bakmak istemiyorum. Bir üzüntü beyanı varsa, ölmüşler için huzur içinde yatsınlar duası varsa, buna amin derim; Allah razı olsun derim. Bu bizim miladımız olsun. Hayırlı bir gelişme. Zaten bu iş buradan çözülür, başka bir yöntemi yok. Bu yöntemi, bu dili nasıl devam ettireceğimize hep beraber bakacağız; hepimizin üstüne sorumluluk düşüyor.
"Çözüme yönelik yolun başlangıcı olsun"
Jaklin Çelik (Yazar): Başbakanın açıklaması, 1915 Soykırımı için küçük ama AKP hükümeti tarafından Türkiye için atılmış önemli bir adım. 2015 yılı, soykırımın yüzüncü yılı olması sebebiyle tüm dünyada bir dizi etkinliklerin gerçekleştirileceği bir anma yılı olacak. Bu doğrultuda hükümetin, meseleye ilişkin çıkacak uluslararası çoksesliliğe karşı böylesi esnek/dokunaklı bir dille duruş belirlemesi bir anlamda herkesin hayrına olmuştur. Bu mesaj ve içeriğindeki duygu tonlaması bundan sonraki süreçte sorunun farklı platformlarda konuşulması adına ayrıca önem taşıyor. Başbakanın işaret ettiği tarih komisyonu ise daha çok Türk toplumunu rahatlatmak adına verilmiş bir mesaj gibi duruyor. Sonuç itibariyle Ermeni Soykırımı Türk coğrafyasında gerçekleşmiş bir trajedidir. Çözümün dili de acının yaşandığı bu topraklarda yolunu bulmalı. Bu açıklamanın çözüme yönelik böylesi bir yolun başlangıcı olduğunu umut etmek istiyorum.
"Sorunlu ve olumlu"
Yetvart Danzikyan (Yazar): Sorunlu ve olumlu. Ölenler ve torunları için taziye dilenmesi çok olumlu bir gelişme. Biz de bu mesajı alıyoruz. Ancak metin içindeki bazı noktalar dikkatimizden kaçmıyor. 1915 olayları denmesi mesela. Sanki faili belirsiz kendi kendine olmuş olaylar gibi tarif edilmesi sorunlu. Ortak tarih komisyon gibi aslında Türkiye'nin klasik politikasının terk edilmediğini görüyoruz. Bunlar önemli kısımları ancak toplamına baktığımızda bunun önemli, tarihi bir dönemeç olduğunu söylemek lazım. İlk kez böyle bir açıklama yapılıyor.
"Özür dilemiyorsa..."
Sarkis Paçacı (Karikatürist): Özür dilemiyorsa Amerika'nın baskısıyla yapılmış fasulyeden bir açıklamadır. Ermeni lobisinin Amerika'nın soykırım olduğunu kabul etmesi için yaptığı bir baskı var Türkiye'de bu gerilimi almak için böyle bir baskıyla açıklama yapmış.
İçerikte insani şeyler olmasına ve sempatik görünmesine rağmen tehdit de içeriyor. Yani kışkırtmayın, rahatsız etmeyin diyor. Sonuçta soykırım olduğunu açıklaması gerekiyor. Belki de kısa sürede bunu yapacak; bu açıklama ile daha geriden başlamak istiyorlar. Ancak özür dilemediği için gerçek bir sorumluluğunu yerine getirme değil.
"Yenilik yok"
Mıgırdiç Margosyan (Yazar): Bu açıklamada hiçbir yenilik göremedim. Daha önce söylenenlerin tekrarı. Yıllardır bildiğimiz aynı lafları okuyorum. Değişen bir şey yok. Güya iyi niyetle söylenmiş, söylenmesi gereken politik laflar. (NV)