Bir de bulunduğunuz yer benim gibi Türkiye'nin Kafkaslardaki komşularıysa , Ankara'nın üyeliğiyle birlikte onlar da AB'nin doğal sınırı haline gelecekleri için Türkiye'de yaprak kıpırdasa haberleri oluyor...
Tiflis'te iki yıldır yapılan Kafkaslar Sanat Fuarı'nın birinci gün oturumları için salona girmiştim ki uzun zamandır tanıdığım Gürcü bir arkadaşım önümü kesti: "Axa Ermeni soykırımında ölenler için 17 milyon dolar tazminat ödüyormuş, ne diyorsun?"
Gürcü arkadaşım OYAK'ı nereden bilsin!
Daha günaydın bile demeden bu soruyu duyunca afalladım elbette başta. Bunu söyleyen arkadaşım AXA'nın Türkiye'deki iş ortaklığının OYAK ile, yani Ordu Yardımlaşma Kurumuyla, yani dolayısıyla Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarıyla olduğunu bilmiyordu elbette. Neden öyle kalakaldığımı anlayamadı elbette.
Ben hala bu ülkenin beni her an şaşırtmasına alışamamış biri olarak bir an durakladım. Acaba Türkiye'de bu işin etkisi ne olmuştu? Gazetelerin manşetleri neydi, Türk Silahlı Kuvvetleri konuyla ilgili ne demişti?
Kendimi hemen bir internet kafeye attım, Hürriyet'in internet sayfasını açtım ve manşette olmasını beklediğim haberi değil manşette, gazetenin hiçbir yerinde bulamadım. Birkaç site daha dolaştım ve bir kez daha şaşırdım. Türkiye'deki yaygın medya konuyu birinci sayfaya taşıyacak kadar önemli bulmamıştı anlaşılan.
OYAK'tan tık yok!
Memlekete döndükten sonra da konuyla ilgili sağa sola bakmaya devam ettim ama birkaç yer hariç -bu birkaç yere tabii ki bianet de dahil- konuyla ilgili hemen hemen hiçbir şey bulamadım. Üstelik AXA'nın yerli partneri OYAK'tan da tık yoktu.
Konuyla ilgili bir açıklama yapma ihtiyacı duymayan TSK'nin internet sitesinde dolanırken, tarihsiz bir rapor buldum bu kez "ermeni sorunu" başlıklı. Söz konusu rapor TSK'nin en büyük ortaklıklarından biri olan AXA'nın bir gün önce verdiği kararı tamamen yalanlar nitelikteydi elbette.
TSK'nin böyle bir rapor hazırlamasında bir tuhaflık yok elbet. TSK'nin OYAK gibi bir kurumu olmasında ise bence büyük bir tuhaflık var ama o da konumuz değil.
Benim asıl kafamı karıştıran Türkiye gibi, Ermenistan ya da Ermeni sorunu ile ilgili çözüm yanlısı bir cümle dahi söylediğinizde hain ilan edildiğiniz bir ülkede, ordu mensuplarının ortak olduğu bir şirketin "Ermeni Soykırımı" mağduru olduklarını ileri süren Amerika Birleşik Devletleri ve Fransa yurttaşı Ermenilere 17 milyon dolar ödemesi üzerine konuşması beklenenlerin suskunluğu. Haydi hayra yoralım!
OYAK açıklaması OYAK sitesinde yok
İnternet'te biraz daha dolaşınca, 21 Ekim Cuma tarihli bir habere denk geldim, OYAK "AXA'nın yapıp ettikleriyle bizim bir ilişkimiz yok" diye bir açıklama yapmıştı.
Ancak nedendir bilinmez söz konusu açıklama ne AXA-OYAK'ın hepimizi sigortalanmaya davet eden internet sitesindeki haberler bölümünde, ne de OYAK Holding'in Türk ordusunun güvencesi olduğunu anlatan internet sitesinde vardı.
Hatta kendimi tutamayıp AXA-OYAK genel merkezindeki basın ve halkla ilişkiler bölümünü aradım, telefona cevap veren görevli bana "AXA-OYAK bu konuda açıklama yapmaya gerek görmedi. OYAK'ın bir açıklaması var ama onu da internet sitelerine koymadık" dedi.
Yani, bu memlekette "Ermenilerle ilişkilerimizi düzeltelim, geçmişi çözelim" diye konuşanlara "hain" diyenlerin sahibi olduğu bir şirketin merkezi 17 milyon doları ödüyor, o ortaklık dolayısıyla her yıl mesela en az 1-2 milyon dolar şirket genel merkezine ödeme yapan OYAK Holding'in bununla alakası olmuyor.
Ben ekonomiden anlamam, çok uluslu ortaklıklardan hiç anlamam ama bu kadar anlamadığım bir mevzu olmasına rağmen yabancı bir şirketin başka bir ülkede sigortacılık işine girmesi için para kazanacağını umması gerektiğini bilirim.
Yoksa ilişki, adı niye öyle?
Bunun için de ekonomi okumuş olmak gerekmiyor sanırım. Ayrıca, OYAK eğer AXA ile bir ilişkimiz yok diyorsa neden bu şirketin adı AXA-OYAK?
Neyse sonuçta o dur ki, bir konferans için kıyameti koparanların, Türkçe okumaktan aciz oldukları için mahkemelerden bas bas bağıranların eli bu kez orduya ulaşmadı.
Zira ben OYAK'ın herhangi bir kurumunun önünde elinde pankartlarla bas bas bağıran, Ermenilere para veriyorsunuz diye haykıran mesela bir Kemal Kerinçsiz görmedim...
Evet, bazen çok saf oluyorum... Ve diyorum ki, çözüme giden yol AXA-OYAK'tan mı geçiyor acaba? (ÇM/BA)
