“Hagop Ağa şehre vasıl olduğunda, işlerini kararlaştırıp ve pederi Viçen Ağa’dan tekraren köye çıkmaya izin alıp salı günü gayetle erken Üsküdar’a geçerek ve ondan hayvana binip bir saat evvel Alemdağı’nda bulunmaya bezl-i vücut eyledi [var gücüyle çabaladı]. Kalbi muhabbetle dolu daima mâşûkasının [âşık olunan kadın] sureti gözü önünde, çünkü nâr-ı hasret [hasret ateşi] derûnun[u] harap ederdi.”
1851 yılında gazeteci, yazar, çevirmen ve bürokrat Hovsep Vartanyan (1816-1879), bilinen adıyla Vartan Paşa tarafından yazılan "Akabi Hikâyesi" kitabı Aras Yayıncılık etiketiyle okurla buluştu. Betül Bakırcı'nın çevirdiği ve yayıma hazırladığı romanın düzeltisini Sesil Artuç yaptı.
Ermeni harfli Türkçe olarak yazılan eser, Osmanlı İmparatorluğu sınırları içinde kaleme alınan ilk Türkçe roman olarak biliniyor.
1851 baskısı
İlk kez 1851 yılında İstanbul’daki Mühendisoğlu Matbaası’nda basılan kitap, 1991’de Andreas Tietze tarafından latin harflerine aktarıldı ve Eren Yayıncılık aracılığıyla ilk kez Türkçede okurla buluştu.
19. yüzyıl İstanbul Ermeni toplumunun günlük yaşamından eğlence anlayışına, cemaat içi dinamiklerinden kültür dünyasına kadar geniş bir yelpazedeki konuları aydınlatan roman, Katolik bir Ermeni erkek ile Apostolik bir Ermeni kadının trajik aşk hikâyesine odaklanıyor.
Kitap aynı zamanda Osmanlı İmparatorluğu'ndaki sosyal değişimlerin ve gelişmelerin de önemli bir belgesini sunuyor.
Kitapla ilgili detaylı bilgi için tıklayın.
Hovsep Vartanyan hakkında
Bilinen adıyla Vartan Paşa, 1816 yılında doğdu ve eğitimine Kumkapı'daki Bezciyan mektebinde başladı.
1827'de Viyana'daki Mıkhitarist Manastırı'nda eğitim gördü ve İstanbul'a döndükten sonra çeşitli öğretmenlik ve tercümanlık görevlerinde bulundu.
Ermeni Katolik cemaatine hizmet etti. 1 Nisan 1846’da kurulan Hamazkyats (Ulusal Birlik) Cemiyeti’nin kurucu azaları arasında bulundu. 1851’de Ermeni Katolik Patrikhanesi’nin yönetim kurulu üyesi oldu. 1857'de paşalık unvanı aldı.
Gazetecilik faaliyetlerine 1852'de Ermeni harfli Türkçe "Mecmua-i Havadis" dergisini yayımlayarak başladı. 1853 yılında İstanbul'un Osmanlı’nın eline geçmesiyle ile ilgili önemli bir çalışması tefrika halinde yayımlandı. Dergi sonra gazete formatına dönüştürüldü ve 1877'ye kadar yayın hayatı devam etti. Bu gazete kapandıktan sonra ölümüne kadar Ermeni harfli Türkçe "Tercüman-ı Efkâr" gazetesinin başyazarlığını yaptı. 1877'den sonra Garabed Panosyan'ın "Manzume-i Efkâr" gazetesinde de yazıları yayımlandı. Andon Sakayan'a göre, Andon Alik ile birlikte "Mamul" adında bir gazete daha yayımlamıştır.
En bilinen eseri "Akabi Hikâyesi"dir ve Vartan Paşa'nın Ermenice eserleri de bulunmaktadır. (TY)