Marmara Gazetesi’nin Genel Yayın Yönetmeni, başyazarı ve edebiyatçı Rober Haddeciyan 6 Eylül sabahı hayatını kaybetti.
1967 yılından beri Marmara Gazetesi’ni yöneten Haddeciyan, aynı zamanda Ermenice eserler veren bir romancı ve öykücüydü.
Haddeciyan için 10 Eylül Çarşamba günü saat 13.00’da Beyoğlu Horan Kilisesi’nde cenaze töreni düzenlenecek.
Marmara Gazetesi, Haddeciyan’ın vefatını şöyle duyurdu:
Üzüntümüz sonsuz... Sevgili babamızı, Marmara gazetesi başyazarı Rober Haddeciyan’ı kaybettik. Cenazesi Cemaat Töreniyle Çarşamba günü saat 13.00’de Beyoğlu Üç Horan Kilisesinden kaldırılacak ve Şişli Ermeni Mezarlığındaki aile kabristanında toprağa verilecektir.
Toplumumuzun hâlâ Ermenice konuştuğu, Ermeni basınının evlerde gururla okunduğu yılların vazgeçilmez tanığıydı. Marmara binlerce okuyucuya sahipti, onlar için gazete ekmekti, Rober Haddeciyan'ın yazıları ise kutsal emanet... Sözümüz, savunduğunuz değerlere sarsılmaz inançla bağlı kalmak. Göksel yolculuğunuz ışıklarla aydınlansın.
Agos Gazetesi de Haddeciyan’ın vefatının ardından “Agos olarak Haddeciyan ve Marmara ailesine başsağlığı diliyoruz,” dedi.
Rober Haddeciyan’ın Türkçeye çevrilmiş tek romanı Tavan’ın devamı niteliğindeki Tavanın Öte Yanı, Kanada’ya göç etmek zorunda kalan Satenik’in hikâyesi üzerinden hafıza, kimlik ve yas gibi derin temaları incelikle işliyor. Tavan’ın Öte Yanı, şimdi web sitemizde ve Aras… pic.twitter.com/diSuIUEEIS
— Aras Yayıncılık (@arasyayincilik) May 30, 2025
Rober Haddeciyan hakkında
Gazeteci ve yazar.
26 Ocak 1926’da İstanbul Bakırköy’de doğdu. Liseye kadar eğitimini Pangaltı Mıkhitaryan Okulu’nda sürdürdü ve 1944’te buradan mezun oldu. Aynı yıl İstanbul Üniversitesi Fizik-Matematik bölümüne girdi; ancak yalnızca bir yıl okuduktan sonra Edebiyat Fakültesi Felsefe-Psikoloji bölümüne geçti ve 1950 yılında buradan mezun oldu.
Öğrencilik yıllarında edebiyattaki yeteneğiyle dikkat çeken Haddeciyan, bu dönemden itibaren Ermenice edebiyata yöneldi. 1967’de Marmara Gazetesi’nin yayın yönetmenliğini üstlendi ve köşe yazıları kaleme almaya başladı. Aynı zamanda edebi çalışmalarını da sürdürdü.
En önemli eseri olarak kabul edilen Arasdağı (Tavan) 1983’te yayımlandı ve Alek Manukyan Vakfı Edebiyat Fonu’nun birincilik ödülüne değer görüldü.
Edebiyat bilimci Suren Tanielyan’ın çalışması sayesinde Ermenistan’da da geniş kitlelerce tanındı.
2001’de Ermenistan Gazeteciler Birliği’ne üye olarak kabul edilen Haddeciyan, aralarında Ermenistan Kültür Bakanlığı Altın Madalyası, Ermenistan Devleti Movses Khorenatsi Madalyası, Yerevan Devlet Üniversitesi Altın Madalyası, Ermenistan Gazeteciler Birliği Altın Kalem Ödülü, S. Mesrob Maşdots Ödülü, Surp Sahak Surp Mesrob Madalyası’nın da bulunduğu sayısız ödüle layık görüldü.

6-7 Eylül tanıklığı: Sanki harpten çıkmıştık
Haddeciyan, 6-7 Eylül 1955 Pogromu tanıklığını, 2001 yılında bianet’e verdiği demeçte şöyle anlatıyordu:
Çok enteresan bir şekilde olaylara tanık oldum. Olayın yaşandığı gün İzmir’den İstanbul’a gelen bir vapurdaydım. 6 Eylül’ü 7 Eylül’le bağlayan gece vapurda olduğumdan hiçbir şeyden haberim yoktu. 7 Eylül sabahı Galata rıhtımına yanaştığımızda bir fevkaladelik sezdik.
Ortalık darmadağındı, harpten yeni çıkılmış gibi bir durumla karşılaştık. Yakınlarım beni almaya geldiklerinde bir şey söylemek istemediler. Daha sonra eve giderken yolda olup bitenleri tek tek anlattılar.
Suadiye’de oturduğumuzdan, eve Beyoğlu’ndan gidelim dedik. Beyoğlu’ndaki gördüğüm manzarayı hayatımın sonuna kadar unutamayacağım. Tanıdığım bir çok dostlarımın dükkanları darmadağın edilmişti. Bütün değerli eşyalar sokaklara dökülmüş, parçalanmıştı. Düşmanca bir tutum vardı. Amaç o eşyaları eve götürüp kullanmak değildi.
(ŞM/TY)



