Haberin İngilizcesi için tıklayın
"Anadolu rock"ın öncülerinden Erkin Koray 82 yaşında, bir süredir tedavi gördüğü Kanada'nın Toronto kentinde hastanede hayata veda etti.
İlk 45'lik
24 Haziran 1941'de İstanbul'da doğan Erkin Koray, piyano eğitmeni annesi Vecihe Koray'dan aldığı piyano dersleriyle başladığı müzik eğitimi sırasında gitara merak duyarak, lise arkadaşlarıyla birlikte kurduğu amatör topluklarda çalmaya başladı. İstanbul'daki Alman Lisesi'nde öğrenim görürken kurdukları "Erkin Koray ve Ritmcileri" ile dönemin hit parçalarını seslendirdi. Koray, liseyi bitirdikten sonra 1962'de müzikli mekânlarda çalıştı. Bu dönemde ilk kaydettiği bir yüzünde "Bir Eylül Akşamı" diğerinde "It's So Long" adlı İngilizce şarkı olan 45'liği 1966'da piyasaya çıktı.
Beat müzik
Askerlik görevini tamamladıktan sonra Almanya'nın Hamburg kentinde Alman müzik grubu The Hiccups'la kısa süre çalıştıktan sonra grubun bas gitaristi Bernhard Weber ile Türkiye'ye dönerek gitarist İlder Tokcan ve Fikret Zolan ile yeni bir grup kurdu ve beat müziğe yöneldi. Beatnik tarzı giyimi ve yaşantısının yanında beat müziğin yerel temsilcisi olarak öne çıktı. 1966'da İngilizce şarkılardan oluşan uzun çaları istenen başarıyı getirmedi.
Türkçe rock:
"Kızları da alın askere"
1967'de Türkçe sözlü, bir yüzünde "Kızları da Alın Askere", diğer yüzünde "Aşk Oyunu" parçaları olan 45'liğiyle ilk başarısını yakaladı. Özellikle "Kızları da Alın Askere", teması ve sözleriyle Erkin Koray'ın müziksever gençler arasında yaygın olarak tanınmasını sağladı. Bir gazinoda söylediği sırada plak şirketince fark edilen şarkısı aynı gece yarısı gerçekleştirilen stüdyo kaydının ardından "Türkçe sözlü ilk rock şarkısı" olarak henüz 30 milyon nüfuslu ve yüzde 30'u kentlerde yaşayan ülkede kısa sürede 800 bin dolayında satışa ulaştı.
1968'de "Çiçek Dağı"
ile Altın Mikrofon dördüncülüğü
1968'de Hürriyet Gazetesi'nin düzenlediği müzik yarışması "Altın Mikrofon"da vokalde Erkin Koray, Tuncer Dürüm, Ziya Bakanay ve Sedat Avcı'dan oluşan ekibiyle bolero tarzı "Meçhul" ve enstrümantal "Çiçek Dağı"nı icra ederek dördüncü oldu. Koray'ın bu yarışmada hit olan şarkıları "Meçhul" ve "Çiçek Dağı"nın plağı 800 yüz bin tiraja ulaştı. Koray'ın grubuyla konser ve müzikli mekanlardaki çalışmalarına daha sonraları Taner Öngür de katıldı.
Bu ilk önemli başarının ardından "Anma Arkadaş", "Hop Hop Gelsin", "Sana Bir Şeyler Olmuş", "Seni Her Gördüğümde" gibi hepsi büyük satış rakamları yakalayan ve radyo ve TV'lerde yeniden ve yeniden çalınan parçalarıyla Erkin Koray müzik kişiliğini farklı toplum kesimlerine kabul ettirmeyi başardı.
Erkin Koray ve siyaset
Erkin Koray, yaygın bir dinleyici kitlesine sahip, sağlam bir müzik eğitimi almış, görgülü ve düşünen bir müzisyen olarak kültür kavgalarının, siyasetin ve sosyal mücadelelerin dışında kalamamıştı. Ancak, siyasal ve felsefi yaklaşımları, 1990'lar sonrasında doğan örneğin Grup Yorum, Mor ve Ötesi, Yeni Türkü, Kardeş Türküler ya da Tarkan, Sezen Aksu vb. pop ve rock grupları ve solistlerindeki belirgin tutarlıktan ya da siyasetle hiç ilişki kurmayan apoltiklerden farklı olarak eklektik -ve o nedenle ana akımdan da uzak- bir sağcılık olarak nitelenebilir.
Koray, 50. yılında İstanbul Açık Hava Tiyatrosu'ndaki konserinde MHP'ye oy vermiş olmasını "Yaptıysak vardır bir bildiğimiz, yoksa ben ne sağcıyım ne de solcuyum" diye gerekçelendirirken, aynı yılların hararetli türban tartışmasına "Türbandan, çarşaftan Araplar kurtulmaya çalışırken, biz aksini yapıyoruz. Bu çok üzücü" diye katılabilen, sıra MHP'nin AKP ile mutabakatına gelince "Benim artık bir fikrim yok. MHP ile ilgili söyleyecek sözüm kalmadı" diye siyasete noktayı koyan bir sanatçıydı.
Beatnik
Ama Erkin Koray'ın "Tek başına erkek olarak uzun saçla dolaşmak bayağı rizikoluydu. Neredeyse hayatını ortaya koymak çizgisinde bir durumdu. Zaten vücudum o yüzden yara bere içindedir. Her tarafımda bıçak yaraları var." diyerek beatnik tarzında yaşadığı yılları tutkuyla sırtlanan mücadeleci bir şahsiyet sahibi olduğunu da Nurbanu Güney ile Akşam gazetesinde yayımlanan söyleşisindeki muhasebesinden öğreniyoruz.
"Vazgeçmek çok kolaydı ama neden yapmadınız?" diye soran gazeteciye "O zaman kıymeti kalmaz. Bazı insanlar böyle olacak ki, bazı şeyler ortaya çıksın," diyen de o, ama meseleyi bağladığı yer de şurasıydı: "Herkes mücadeleyi bırakırsa. Mesela bizim Avrupa Birliği'ne girmemek için mücadele etmemiz gerekir. Bunun kadar yanlış bir şey olamaz. Bizim Avrupa Birliği ile işimiz olmaz. Biz çok iyiyiz böyle. Avrupa Birliği'nin bize üye olalım pahasına dayattığı şeyler bize altından kalkamayacağımız kadar zarar vermekte."
"Siyaset konusunda öngörülü müsünüz?" sorusuna yanıt verirken "Bu konuları düşünen bir insanım. Sadece gitar çalan biri değilim. Hatta şu anda sağ ile sol, MHP ile İşçi Partisi birleşse çok iyi olur" diye düşündüğünü söyleyen ve bunun "çok zor olduğunu" sanacak kadar naiv olan da o.
John Lennon hayranı
MHP ile İşçi Partisi'nin (Doğu Perinçek'inki) birleşmesi "ütopyası" peşindeki Erkin Koray'ın idolünün John Lennon olması ise başlı başına bir paradoks. Onunla görüşmesinin hayatının en unutulmaz deneyimi olduğunu söyleyen Koray'ın, Lennon'ı takdir etmesinin nedeni şunlar: "[...] barış istediği için öldürülmüş olan John Lennon'la görüşmeyi çok istiyordum. Onun çizgileri ile benimkiler birbirine benzerlik gösteriyordu [...] Büyük bir fikir adamı, Beatles'in beyiniydi. O yüzden de öldürüldü zaten. Diğerlerini öldürme gereği duymadılar."
Erkin Koray, bu dünyada barış istediği için öldürülen "büyük fikir adamı" John Lennon'a da, 1970'lerin Ülkü Ocakları Başkanı, savaş yanlısı Muhsin Yazıcıoğluna da hayranlık duyabilmenin siyasetteki anlamına ilişkin çetrefilli bir soruyu arkasında bırakarak hayattan ayrıldı.
"Etkilenimler"?
Erkin Koray yaşarken de hiç dinmeyen tartışmalar sırasında, sanatçının repertuarında doğrudan doğruya kendi eseri olan onlarca şarkı ve şarkı sözünün yanısıra, ilk yayınlandıklarında "Arabesk" olduğu düşünülen ama en ince ayrıntısına kadar Arapça müzikler üzerine yazılmış Türkçe sözlü parçaların da altında imzasının bulunduğu, o parçaların hit olmalarından uzun yıllar sonra ortaya çıkmıştı.
Bunlar arasında Koray'ın Arap sanatçı Samir Yazbek'den aldığı Veli Veli Men Hobbun'un Türkçesi "Fesüpanballah", Ümmü Gülsüm'den aldığı Enta Omri'nin enstrümantal yorumu "Bu sana son mektubum", Amerikan Hard Rock grubu The Devil's Anvil'in 1967'de çıkardığı tek albümden alınan "Boşuna", "İlla Ki" ve "Deli Kadın" şarkıları en çok bilinenleri.
Buna karşılık Koray'ın hayranları sanatçıyı, bu şarkıların etkilenimlerden ibaret olduğu gerekçesiyle savunurlarken, Rolling Stones'un en çok bilinen parçalarından "Paint it Black"in (1966) de, Erkin Koray'ın 1963'te çıkarttığı "Bir Eylül Akşamı" üstüne yazılmış olduğunu ileri sürüyorlar.
(AEK)