Fotoğraf: pexels
Erken tanı ve doğru bir yöntemle yoğun olarak eğitim alan çocukların yaklaşık yüzde ellisinde otizmin belirtileri kontrol altına alınabiliyor.
Marmara Üniversitesi (MÜ) Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Ayşe Rodopman Arman, Özel Çocuklar Eğitim ve Dayanışma Derneği (ÖÇED) aracılığıyla yaptığı açıklamada ailelere otizm tanısını almak için vakit kaybetmemelerini tavsiye etti:
TIKLAYIN - "Yalnızlığa terk edilmiş birçok aile var"
"Gelişimsel dönemlere göre ayıracak olursak, bebeklik döneminde yakın temasta göz göze gelmiyorsa, ebeveynlerin güldürmesine tepki vermiyorsa, 7-9 aylıkken parmakla işaret edilen tarafa bakmıyorsa ve 'cee-ee' oyunlarına ilgi göstermiyorsa bu durum önemli bir işaret olabilir.
"12-24 aylık dönemde ise 12. ayda tek kelimelik, 24. ayda ise iki kelimelik anlamlı ifadeler yoksa, karşılama ve selamlama jestleri gözlenmiyorsa, adına yönelmiyorsa, jest ve mimikleri anlaşılmıyorsa ve yakın temastan huzursuz olduğunda önemli ipuçları verebilir. Genel olarak insanlar arası karşılıklı iletişimde; konuşmuyor (bir şey söylemiyor), ismi söylendiğinde bakmıyor, kulak vermiyor, parmakla ya da elle istediğini göstermiyor, komutları anlamıyor ve hep aynı şeyleri yapıyorsa çocuk psikiyatri uzmanına vakit geçirmeden danışmak gereklidir."
Üç yaşından önce erken uyarı belirtileri nasıl anlaşılır?
23 maddelik Erken Çocukluk Çağı Tarama Ölçeği'nin (M-CHAT), aile hekimleri ya da hizmet içi eğitim almış hemşirelerin aile sağlığı polikliniklerinde uygulayabilecekleri bir ölçek olduğunu ifade eden Arman, sağlık personelinin anne-babaya sorduğu sorular ile otizm riski bulunan çocukların tespit edilebildiğini, bunun ilgili sağlık kuruluşuna yönlendirmeyi kolaylaştırdığını belirtti.
"Kırmızı bayrak denilen uyarıcı belirtilerin ikisinin varlığı halinde (2 hayır yanıtı); risk grubu içindeki çocuklar, otizm gelişim özellikleri açısından Çocuk Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları uzmanlarınca değerlendirilmelidir. Bu ölçek 18 ay -36 ay arası uygulanır," diyen Arman uyarıcı belirtileri şu şekilde sıraladı:
• Çocuğunuz hiç hayali oyun oynar mı? (Hayır)
• Çocuğunuz başka çocuklara ilgi gösterir mi? (Hayır)
• Çocuğunuz işaret parmağı ile ilgilendiği şeyi size gösterir mi? (Hayır)
• Çocuğunuz bir şey yaptığında sizin dikkatinizi çekmeye çalışır mı? (Hayır)
• Çocuğunuz 1-2 saniyeden daha uzun süre göz göze gelebiliyor mu? (Hayır)
• Çocuğunuz nesneleri size getirip gösterir mi? (Hayır)
• Çocuğunuz sizi taklit eder mi? (Hayır)
• Çocuğunuz diğer insanların söylediğini anlar mı? (Hayır)
• Çocuğunuzun adını çağırdığınızda dönüp bakar mı? (Hayır)
• Bir oyuncağa işaret ettiğinizde çocuğunuz dönüp ona bakar mı?(Hayır)
• Sizin baktığınız şeylere çocuğunuz da dönüp bakar mı? (Hayır)
"Tanıyı sadece konunun uzmanı doktorlar koyabilir"
Tanı koyabilecek kişilerin sadece doktorlar olduğunun altını çize Arman şunları kaydetti:
"Bilimsel araştırmalar, erken tanı ve doğru bir eğitim yöntemi ile yoğun olarak eğitim alan çocukların yaklaşık yüzde ellisinde otizmin belirtilerinin kontrol altına alınabildiğini, sosyal iletişim alanında gelişim sağlanabildiğini, hatta bazı otizmli çocukların ergenlik yaşına geldiklerinde arkadaşları ile sosyal uyumunda ilerleme kaydettiğini gösteriyor.
"Tanı koyabilecek kişiler, yalnızca konunun uzmanı olan doktorlardır. Otizmli çocukların dış görünümleri diğer çocuklardan farklı değildir; ancak davranışları farklıdır. Otizmin tanısı 12 aylıktan itibaren konabilir. Erken yaşta tanı konması, bir an önce eğitimin başlaması açısından önemlidir. Ülkemizde otizm tanısı koyabilecek uzmanlar Çocuk Ruh Hastalıkları uzmanlarıdır. Bu hizmete üniversite hastaneleri ile eğitim araştırma hastanelerinde ilgili Anabilim Dalı'na başvuru yolu ile ulaşılabilir."
(AÖ)