Halen Bilgi Üniversitesi'nde Karşılaştırmalı Edebiyat Bölümü'nden Prof. Dr. Jale Parla haftasonu Amargi Feminist Kitabevi'ndeki “Deneyimlerimiz Hangi Kapıları Açıyor?” etkinlik dizisinin konuğuydu.
Yaklaşık elli kişinin katıldığı etkinlikte Parla "Kadının destanı ya da kadın destanı olur mu?" sorularını Ayla Kutlu’nun Kadın Destanı ve Latife Tekin’in Muinar metinleri üzerinden değerlendirdi.
"Bu sorular destan sözcüğünün feminizme ters düşecek iki anlamı nedeniyle sorulmuştu" diyen Parla'ya göre birincisi destanın en erkek egemen anlatı olarak etkin ve güçlü bir özneyi anlatının merkezine koyması ki, o özne kadın bile olsa merkezi güç söylemine katkıda bulunmuş olabilir.
İkincisiyse destanın en özcü anlatı olması. Parla, özcülüğünse ise feminizmin daha başından beri direndiği bir epistemoloji olduğunun altını çiziyor.
Kutlu ve Tekin'in metinlerine de dairse Parla şöyle diyor:
"İncelediğim iki anlatının birinci tuzağı, yani etkin kadın özne yaratarak merkezi erkek egemen güç söylemlerini pekiştirmiş olma tuzağına düşmediğini göstermeye çalıştım. Kutlu bunu kadın kişisinin özneleşme sürecindeki edimsel değişimi ve dönüşümüyle sağlarken Tekin özneyi çoğaltarak sağlıyor."
"Ama ikinci tuzağa yani özcülük tuzağına düşmediklerini söyleyemem. Kutlu kahramanlık Tekin ise doğallık özcülüğüne bir miktar prim veriyorlar. Hatta Latife Tekin pastoral bir ütapya peşinde bir kadın yaratırken kadın, doğallık özcülüğüne fazlayısyla yer açıyor."
Bu noktada Parla "Ama hiçbir kuramsal kavramdan saflık bekleyemeyiz. O zaman yine feminist kuramın edimsellik kıstasına dönüyoruz. Bu açıdan değerlendirildiğinde iki metin de feminist metinlerdir" diyor.
"Çünkü hem Kutlu hem de Tekin’in kadın kişileri yaşamlarını edimsellikleri etrafında belirlemeye azmetmiş karakterlerdir. Bu edimsellik içinde elbette yazı da vardır ve bu bizim roman geleneğinde zaten kadın için de erkek için de en varoluşsal edimdir."
Kutlu ve Tekin'in okumalarının ardından kadınlardın en çok tartıştığı konu patriyarkal olması nedeniyle iktidarı redderken nasıl güç sahibi olunacağı, erkek mekanizmaların nasıl kırılacağıydı.
Yazının iktidarı üretip üretmediğine dairse Parla, yazının iktidarının yazı yazamayanlara karşı olduğunu söyleyerek sopa örneğini verdi.
"Bir sopa ile şiddet de uygulayabilirsiniz, çelik çomak da oynabilirsiniz, bahçenizdeki çiçeğin dik durması için destek niyetine de kullanabilirsiniz."
Parla bunda narsist emellerin belirleyici olduğuna da ekledi. (EZÖ/EÜ)
* Kadın Destanı, Ayla Kutlu, Bilgi Yayınevi, Temmuz 2004
** Muinar, Latife Tekin, Everest Yayınları, 2006