*Hakikaten, cumhurbaşkanlığı başkanlık sistemini değiştirecek mi? Bunu nasıl yapacak, planlaması nasıl olacak? Bu konuda bir çalışma takvimi var mı?
*AİHM kararları ve Türkiye’nin imzacı olduğu uluslararası sözleşmeler uygulanacak mı?
*Kayyım uygulamasına son verilecek mi?
*Ayrıca İstanbul Sözleşmesi’ne geri dönülmesi konusunda tavrı ne olacak?
Bu ve adalet hakkı konusunda bir çok kriter sıralayan isim, Türkiye İşçi Partisi (TİP) genel Başkanı Erkan Baş. Baş, düşündükleri, hayal ettikleri, kendi beklentilerini karşılayacak cumhurbaşkanı adayının en azından bu kriterleri sağlaması gerektiğini düşünüyor, söylüyor.
TİP Genel Başkanı Erkan Baş, milletvekilleri Barış Atay, Sera Kadıgil ve Ahmet Şık, İstanbul Taksim’de bir otelin teras katında düzenlenen toplantıda gazetecilerle buluştu. Seçimler için önceliklerinin halen 'tek adam rejimine son vermek için' ortak aday çıkarılması olduğu vurgulayan Erkan Baş, doğru olanın ortak aday olduğuna dikkat çekti.
Seçim tartışmalarına ilişkin İstanbul’da milletvekilleri Sera Kadıgil, Barış Atay ve Ahmet Şık’ın ile birlikte bir basın toplantısı düzenleyen TİP Genel Başkanı Erkan Baş, kısa bir açılış konuşmasının ardından soruları yanıtladı.
“En güçlü adaylardan biri siyasi yasak tehdidi altında"
Toplantıda, en çok HDP’nin seçim ve aday açıklamaları, seçim güvenliği, Altılı Masa’nın tutumu soruldu, TİP’li siyasetçiler soruları şöyle yanıtladı:
“Bir seçime doğru gidiyoruz, henüz tarihi bile belli değil, hangi tarihte yapılırsa hangi yasaya göre yapılacağı bile belli değil. Bu seçime giderken adaylar arasında adı geçen en güçlü aday adaylarından biri siyasi yasak tehdidi ile karşı karşıya.
“Meclisin en büyük üçüncü partisinin kapatma tehlikesi içerisinde olduğu, hazine yardımın tamamen hukuksuz bir biçimde bloke edildiği bir tablo var.
“Bir milletvekili arkadaşımız televizyon programına katılıyor, bir siyasi eleştiri getiriyor ilgili kanala ceza geliyor. Bir demeç o kurumu engelleyecek, baskıyı artıracak bir konu haline getirilemez ama artık sıklıkla karşılaştığımız bir örnek.
‘Erdoğan’ın tek marifeti ittifak bozmak’
“Tayyip Erdoğan’ın tek marifeti bozmak, karşısında oluşan ittifak bozmak gibi bir siyasi geçmişi var. An itibariyle de başka türlü kazanamayacağını görmüş durumda. Bütün hesaplarını karşısında biriken, büyüyen toplumsal muhalefeti, onun siyasi temsilcileri aracılığıyla parçalamaya yönelik hamleler yapıyor.
“Zaman zaman Altılı Masanın içine dönük zaman zaman, Altılı Masa ile Emek ve Özgürlük İttifakı arasında olmayan bir ilişkiyi varmış gibi göstererek gerilimler yaratma, olağan koşullarda yaratılan bağları da ortadan kaldırmaya çalışıyor.
“Bizim değerlendirmemiz an itibariyle Cumhur İttifakı’nın kazanma şansı yoktur. Muhalefeti yanlış yapmaya, başarısızlığa itmek istiyor.
“Tüm siyasi muhataplarımızı da konuda uyarıyoruz. Muhalif saflar içerisinde sen-ben kavgası yapacak, birbirimizle mücadele yapacak, kişisel-kurumsal-partisel çıkarlarımızı memleket meselesinin önüne koyacak zaman değil.”
“Emek ve Özgürlük İttifakı, mevcut iki ittifaktan -Millet ve Cumhur- esas olarak bir nokta da farklılaşıyor. Bu sadece seçim ittifakı değil, bu esas olarak bir mücadele ittifakıdır.
"Dolayısıyla seçimden önceki süreç bizim için önemlidir. Emek ve Özgürlük İttifakı, sadece cumhurbaşkanı seçimlerinde alacağımız ortak adım, sadece genel seçimlerde alacağımız ortak tavır ile sınırlandırılamaz. Daha geniş bir perspektife sahibiz. Ve seçim sonrasında da Emek ve Özgürlük İttifakına ihtiyaç olacak. Perşembe günü Emek ve Özgürlük İttifakının bütün bileşenleri olarak bir toplantı gerçekleştirdik.
"Her siyasi parti kendi yaklaşımını ortaya koydu. O değerlendirmelerin ürünü de cuma günü başınla paylaştığımızda bir açıklamada da vardı. Cumhurbaşkanı seçimlerinde kendi adayımızı çıkarmayı da gözettiğiniz toplantıda ağırlık eğiliminizin ortak adaydan yana olduğunu söyledik. Bu masa da ortaklaştığımız görüştü. Tam olarak metinde böyle yazdık.
“Daha sonraki gelişmeler bizim açımızdan meşrudur. Her siyasi parti kendi hazırlıklarını kamuoyu paylaşabilir, net olarak bütün ayrıntılarıyla bağlanmamış bir konuda çeşitli eğilimlerin kendini ifade etmesi doğaldır. Bizim halkı çaresiz bırakmamak üzere ortak adaydan yana bir tavrımız var.
"15 Ocak’ta Kartal’da bir miting gerçekleştireceğiz, Emek ve Özgürlük İttifakı sahaya çıkacak, ondan sonra oturacağız hem HDP’li arkadaşlarımızla hem ittifak güçleriyle bir değerlendirme yapacağız, umarım ortaklaşırız.”
“Yüzde 15’i yok saymayı aday belirleyenlere sormak gerekiyor”
Birinci olarak, tek adam rejimine son vereceğiz. İkinci cumhur ittifakı parlamentoda azınlığa düşecek. Cumhur İttifakı toplumda azınlık parlamentoda çoğunluk.
"Bizim açımızdan doğru olan ortak adaydır. Ama henüz bize bir aday önerilmemişken, daha önce Ekmeleddin İhsanoğlu gibi bir örnek önümüzde duruyorken bizim tümüyle bekleyiş içerisinde olmamız kabul edilebilir bir şey değil. Evet biz isim tartışması yapmıyoruz ama çok konuşulduğu için söyleyelim.
"Örneğin Kemal Bey CHP adayı olarak çıkarsa bizim ona yaklaşımımız farklı olur, Altılı Masa adayı olarak, başka bir programla çıkarsa ona dair de bir yaklaşımımız olur.
"Dolayısıyla bu aday konusunda sorunun muhatabı HDP veya Emek Özgürlük İttifakı değil, bizzat Altılı Masanın birleşenleridir, liderleridir. Yüzde 15’lik oyu konsolide eden bir yapının seçmenlerde görmezden gelme meselesini bence aday belirleyen yapıya sormak gerekiyor. Kimse bu ülkede yaşayanların hayatına dair kumar oynama lüksü yok.”
(EMK)