"Erişilebilirlik Sorununu Çözerseniz Yaşlılar ve Engelliler Eve Hapsolmaktan Kurtulur"

Avukat Turan Hançerli, İstanbul'un önemli ilçelerinden olan Avcılar'ı yönetmeye aday en önemli isimlerden biri olarak karşımıza çıkıyor.

Hançerli, 18 yaşında geçirdiği kaza sonrasında, 1994 yılında üyesi olduğu Türkiye Sakatlar Derneği'nin Genel Başkan Yardımcılığı görevlerini yürütüyor. Aynı zamanda Türkiye Sakatlar Konfederasyonu Hukuk Genel Sekreteri ve CHP Parti Meclisi Üyesi olan Hançerli engellilerin hak mücadelesi içinden gelen bir isim.

Kendisiyle Avcılar Belediye Başkanlığı adaylık sürecini, Avcılar'ın sorunlarını, hedeflerini, yönetim anlayışını ve seçilmesi halinde yapacaklarını konuştuk.

Turan Hançerli kimdir? Siyasete nasıl atıldı ve neden politika yapıyor?

1975'te Tokat'ın bir köyünde çiftçi bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldim. İlkokulu bitirmenin yeterli sayıldığı çocukluk zamanlarımda bununla yetinmeyeceğimi, öğrenim hayatımın sonuna kadar devam ettirip kendimi birçok konuda geliştirme isteğimi ailemle paylaşınca kendilerinin de bana destek olmasıyla hukuk eğitimi ardından yine bu alanda yüksek lisansımı yaparak hukukçu oldum ve hayatımı bu şekilde devam ettiriyorum.

25 yıldan fazla bir süredir dezavantajlı grupların sorunlarına derman olabilmek için sivil toplum kuruluşlarında çalışmalar yaptım, yapmaya da devam ediyorum. Fakat sivil toplumun belli sorunları çözmede sınırlı bir kapasitesi olması ayrıca siyasetin sorun çözmekten öte sorun üreten bir mekanizmaya dönüşmesi beni siyasete yönlendirdi diyebilirim.

2009'dan beri CHP'nin çeşitli kademelerinde siyaset hayatımı sürdürmeye devam ediyorum. 31 Mart yerel seçimleri için de yine hayatımı sürdürdüğüm Avcılar ilçesinden belediye başkanlığına aday oldum.

"Hiçbir Avcılarlı çevre ilçelerde yaşamak istemiyor"

CHP’li bir belediye başkanı tarafından yönetilen ilçeye belediye başkanı adayı oldunuz. Mevcut yönetimden ne gibi farklarınız olacak. Avcılar’da farklı olarak ne yapmayı, ne getirmeyi düşünüyorsunuz? 

Öncelikle CHP'li bir belediye, AKP'li bir belediye yönetiminden çok daha iyi bir durumda. Bugün hiçbir Avcılarlı Esenyurt’ta, Bağcılar’da yaşamak istemiyor. Bizim hedefimiz daha iyi bir Avcılar… Dolayısıyla bu bir hizmet yarışı. Partili bir belediye başkanımızla demokrasinin bizlere sağladığı hak kapsamında yarışıyoruz. Bu kapsamda neler yapacağımızdan bahsetmek yerinde olur.

Karar alma süreçlerine halkın katılımını sağlayarak şeffaf bir belediyecilik anlayışı ortaya koyacağız. Örnek vermek gerekirse; belediye meclisi toplantılarının gündemini bir hafta önceden halk ile paylaşacağız ve Avcılarlı hemşerilerimizden gündem önerileri alacağız. Ayrıca belediye meclisi toplantılarını internet üzerinden canlı olarak yayınlayacağız. Bu yayınları arşiv olarak internet sitemize ekleyerek, sürekli erişilebilir hale getireceğiz.

Belediyenin günlük gelir ve gider tablosunu internet sitemizden paylaşacağız. Avcılar halkı hangi gün belediyenin kasasına kaç para gelmiş, kasadan kaç para çıkmış hepsini açık ve şeffaf bir şekilde görebilecek.

Avcılar 450 bin nüfuslu, tüm siyasi partileri temsil eden Türkiye’nin aynası bir ilçe. Eşitliğin olduğu, ayrımcılığın yaşanmadığı bir kentte mutluluğun var olacağı iddiasındayız. Belediyenin kaynağını etkin, verimli ve her kuruşunu Avcılar halkına harcayacağı sözü olan bir kişiye niye oy vermesin halk. Avcılar halkının yaşamına dokunacağız.

"Gençlerimizin Kadıköy'e gitmediği bir kent"

Avcılar’ın sorunları, sıkıntıları neler ve bu sıkıntıları nasıl çözeceksiniz?

Avcılar’ın sorunlarının başında imar sorunu ve yapı güvenliği geliyor. Yeşilkent, Firuzköy ve Tahtakale mahallelerinin imar sorununu çözmek için özel çaba sarf edeceğiz. Diğer mahallerde ise konut stoğunu depreme karşı güvenli hale getirme hedefindeyiz. Belediye başkanı olduğumda imar ve deprem güvenliği ofisleri kuracağız. Bu ofislerde ücretsiz olarak yurttaşların binalarında anlaşmaları sağlayabilecekleri hukuki, mimari ve finansal danışmanlık desteği sunacağız.

Avcılar’da çocuklarımız kaliteli ve bilimsel eğitimden yoksunlar. Eğitim sorununa ilişkin her mahallede 24 saat açık olacak etüt merkezi ve kütüphaneler inşa edeceğiz. Parklarımızı sadece çocukların kullanacağı değil, gençlerin, orta yaşlıların, annelerin ve aynı zamanda hayvan dostlarımızın kullanabileceği hale getireceğiz.

Türkiye’nin belki en kalabalık okulu Avcılar Yeşilkent mahallesindeki Leyla Bayram İlkokulu. 6 bine yakın öğrencisi, 60’ı aşkın öğretmenin bulunduğu sınıfları ve ikili öğretimiyle çocuklar için tam bir kabus. Tahtakale mahallesinde ise prefabrik olan bir okul var. Yeşilkent’teki, Firüzköy’deki okulların kapasiteleri yetersiz. Böyle altyapı meseleleri Milli Eğitim Bakanlığı’nın ve merkezi hükümetin sorunları olmasına rağmen, Avcılar çocuklarının geleceğini doğrudan etkileyen bu sorunu çözmek için çok hızlı çalışmalar yapacağız.

İbadethanesi eksik olan mahallelerimiz var. Bazı mahallelerimizde cami ve cemevi ihtiyacı var. Ayrıca bir çok mahallemizde cenaze sonrası taziyelerin kabul edilebilmesi için taziye evleri oluşturacağız.

Kültür sanat bakımında da eksiklikler var. Avcılar'ı insanların sadece eve gidip yattığı bir yer olmaktan çıkaracağız. Gençlerimiz kültür sanat etkinlikleri veya gezmek için Kadıköy’e gitmek istiyor. Gençlerimizin Kadıköy’e gitmediği bir kent yaratacağız.

Polisiye önlemler güvenli kent için yeterli değil. Eğer sokakları canlı, yaşanılır olursa, aydınlanmamış bir sokak kalmazsa, gecenin herhangi bir saati dahil o kentte güvenlik sorunu yaşanmayacak. Biz Avcıları çok kısa bir süre içerisinde gecenin herhangi bir saatinde, cumhurbaşkanının söylediğinin aksine Avcılar’da ‘o saatte senin ne işin vardı?’ sorusunu kimse sormayacak.

Ayrıca yine eğitim, trafik ve otopark, altyapısal sorunlar gibi temel meselelerimiz var. Tüm bunların çözümüne dair çeşitli üniversitelerden, STK ve meslek odalarından işin uzmanları arkadaşlarımızla bu sıkıntıların nasıl çözümlenebileceğine dair çalışmalar yapmaya şimdiden başlamış durumdayız.

"Krizin etkilerini Avcılar'da tüm yurttaşlar yaşıyor"

Avcılar göç alan bir bölge. 2009 seçimlerinde 47,90 olan CHP oy oranı 2014’te, 44,03’e düşmüş ama toplamda aldığı oy sayısını 88 binden 106 bine çıkartmayı başarmış. 31 Mart seçimleri için bir öngörünüz var mı?

Ülkemizde ekonomik kriz yoğun bir şekilde hissedilmeye başlandı. Avcılar’da da bu krizin etkilerini tüm yurttaşlar yaşıyor. Krizin gerçek nedeni ülkenin iyi yönetilmemesi, kaynakların fabrika, eğitim ve ülkenin kalkınmasını sağlayacak alanlara harcanmak yerine betona yatırılmasıdır.

Kaynaklar verimsiz kullanılmış, israf edilmiş, tarımda bile bağımlı hale gelmiş durumdayız. Yurttaşlarımız bu sorunların müsebbibi yönetim tarzını doğru bulmadığını ve artık değişmesi gerektiğini gittiğimiz yerlerde söylüyorlar. Dolayısıyla biz Avcılar’da güçlü bir destek ile seçimi kazanacağımızı düşünüyoruz.

Diğer taraftan ekonomik krizin müsebbibi partinin oylarının azalacağı düşüncesiyle rehavete kapılmış değiliz. Çünkü her bir yurttaşımızın oyunu ve desteğini almanın gurur ve onurunu yaşamak için şimdiden günde 15-20 saate varan çalışmalar yapıyoruz.

"Belediye yönetimine 450 bin Avcılarlı katılacak"

Eğer kazanırsanız nasıl bir belediyecilik anlayışı benimseyeceksiniz? Bölgenizde yaşayan halkla nasıl bir iletişim kuracaksınız?

Avcılar Belediyesi’ni toplumcu belediyecilik yani halkçı belediyecilik anlayışıyla yöneteceğiz. Belediyeyi yönetirken katılımcı ve şeffaf bir belediyecilik anlayışı ortaya koyacağız. Katılımcı süreçler olacak. Belediye yönetimine 450 bin Avcılar halkı katılacak. Her yaştan çocukların, kadınların, engellilerin, çalışanların, emeklilerin ve toplumun tüm kesimlerinin belediye yönetimine katılımı sağlanacak.

Yönetime katılım, bütçenin yapılmasından belediye meclis gündeminin belirlenmesine kadar her aşamada sağlanacak. Dünyada ve Türkiye’deki iyi örneklerden iyi örneklerden yararlanacağız.

Örneğin; Brezilya’daki Porto Alegre Belediyesi’nin katılımcı bütçe hazırlama süreci beni çok etkiledi. Katılımcı süreç işletmeden hazırlanan bütçede eğitime yüzde 13 pay ayrılırken, katılımcı süreçle hazırlanan bütçede eğitime ayrılan pay yüzde 40’ları bulmuş.

Yöneticiler gerçek sorunları ve nereye harcama yapması gerektiğini göremiyorlar. Katılımcı süreç, gerçek sorunların tespiti ve çözümünde önemli bir yöntem. Bu vesileyle kaynakların verimli kullanılması ve israf edilmemesi mümkün olacaktır.

Genellikle bir başkan adayına yaklaşım daha resmi ve yüzeysel olur. Gençlerin, projelerini, düşünce ve önerilerini benimle paylaşabilmesi çok güzel. Sanırım bu iletişim hali en özgün tarafımızı oluşturuyor. Onların her zaman yanlarında olacağımın sözünü veriyorum.

Çözüm odaklı bir belediyecilik anlayışımız olacak. Çözüm üretilemeyen (bizim dışımızda gelişen nedenlerle) hususlarda Avcılar Halkı bilgilendirilecek. Çalışmalarımızda çocukları, gençleri, kadınları ve tüm dezavantajlı grupların öncelikli olarak ele alacak ve pozitif ayrımcılık yapacağız.

STK geçmişiniz var. Avukatsınız. Tam bir mücadele insanı olduğunuzu biliyorum. Aynı zamanda bir kaza sonucu bir engelliliğiniz oluşmuş. Bu durumlar düşünüldüğünde Avcılar’a nasıl bir etki bırakmayı, neleri değiştirmeyi düşünüyorsunuz? Hangi noktalara dokunacaksınız ve dezavantajlı bireylere yönelik neler vadediyorsunuz?

Avcılar bizim yönetimimizde engellilerin haklarının gözetildiği onların toplumsal hayata aktif biçimde katılacağı örnek bir ilçe olacak. Bunun sözünü şimdiden verebilirim. Avcılar’da yaşlı ve engellilerin erişilebilirlik sorununu çözeceğiz. Erişilebilirlik sorununu çözdüğümüz zaman yaşlılarımız ve engellilerimiz evlerine hapsolmayacak, halkın arasında sokaklarda olacak. Bu düzenlemeler çocuklarımızın da sokaklarda rahatça yürümesini, bebek arabası ile çarşıya çıkan annenin zorluk yaşamadan gezmesini sağlayacak. Dolayısıyla bu düzenlemeler sadece engelli ve yaşlılara değil, herkese iyi gelecek.

Engellilerin yaşadığı sorunlar ile engelli olmayanlar aslında aynı sorunları yaşıyorlar. Ama engelliler derece farkı ile daha yoğun, ciddi ve katmerli yaşıyor. Bütüncül bir yaklaşımla toplumun gerçek sorununu çözmeye egemen olan bir siyasete ihtiyacımız var.

Geçen gün bir eğitimci arkadaşım anlattı. Her daim model aldığımız, Yılmaz Büyükerşen'in belediye başkanlığını yaptığı Eskişehir'e yıllar önce gittiğinde sokaklarda çok fazla engelli insanın olduğunu fark etmiş. Önce doğal bir tepki olarak ya bu şehirde ne kadar da çok engelli insan var diye üzülmüş. Ama sonra düşününce ülkenin her bölgesinde engelli insanların olduğunu ama sokağa çok fazla çıkamadığı aklına gelmiş. Şehri daha dikkatli gözlemlediğinde kaldırımların, geçitlerin tam da engellilerin ihtiyacına yanıt verecek biçimde yapıldığını görmüş. Yani Eskişehir'de engellilerin toplumsal yaşama katılmasını kolaylaştıracak bir şehircilik anlayışının olduğuna kanaat getirmiş. Bu gerçekten o kadar önemli ki. Biz işte Avcılarda bu olması gereken anlayışla örnek bir yönetim oluşturacağız.

Yaşlı ve Engelli Koordinasyon Merkezi kuracağız. Bu merkez tarafından Avcılar’da yaşayan engelliler tespit edilecek. Ayrıca Avcılar’da yaşayan engellilerin evde bakım parası, rehabilitasyon eğitimi, 2022 sayılı kanun kapsamında özürlü ve yaşlılık maaşı vb. sosyal haklardan faydalanıp faydalanmadığı araştırılacak ve haktan yararlanamayanların haktan yararlanması sağlanacak.

Yaşadıkları mekânlarda ihtiyaç duydukları tıbbi yardım, maddi destek vb. ihtiyaçlarının tespit edilmesi için saha çalışmaları düzenleyip, yasal haklarından faydalanabilmeleri için gerekli desteklerinin verilmesinin sağlanması amaçlanacak. Tespit edilen veriler ve alınan taleplerin takibi için bir otomasyon sistemi oluşturacağız.

Öte yandan dezavantajı sadece engelli bireyler üzerinden değil toplumun yok sayılan tüm kesimleri üzerinden tarifleriz. Biz herhangi bir nedenle sokağa çıkamayan yurttaşlarımız için erişilebilir, ulaşılabilir, sağlıklı ve güvenli bir ilçe yaratacağız.

(HA)