Ergenekon davası yedi ayda 90. duruşmasını geride bırakırken bazı gazeteler, ortam dinleme gibi tekniklerle elde edilerek soruşturma dosyasını dahil edilen bilgileri, diğierleri de savcıların yaptıkları girişim ve yazışmaları ile soruşturma usullerini gündeme taşıyorlar.
Milliyet gazetesi, savcı Zekeriya Öz'ün Ergenekon soruşturmasına başladıktan dört ay sonra örgütle "hükümeti devirmek için başvurduğu sansasyonel eylemler" arasındaki bağlantının araştırılması için çalışma başlattığını yazdı.
Gazeteye göre, son yıllarda ard arda gelen Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu, Rahip Santoro, İsmail Ağa (Bayram Hoca) ve İhsan Güven'in öldürülmesi; Malatya'da Zirve Yayınevi katliamı, Danıştay'a silahlı saldırı ve Hrant Dink cinayeti arasındaki bağlantıların soruşturulduğu, İstanbul Emniyeti'nin İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderdiği bir yazıdan anlaşıldı.
Hürriyet: Telefonda altı ay suikast şakası yapmış
Hürriyet gazetesiyse, Ergenekon davasında tutuksuz sanığı Coşkun Çalık'ın, yazar Orhan Pamuk, Demokratik Toplum Partisi (DTP) lideri Ahmet Türk ve Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir'e yönelik suikast planlarına ilişkin telefon görüşmelerinin şaka olduğunu ileri sürdüğü açıklamasını okuyucularına duyurdu.
Çalık ifadesinde şunları söyledi:
"Teyzemin oğlu Muhammet Yüce ile yaptığım telefon görüşmeleri saçma sapan konuşmalardır. Bana saçma sapan şeyler söylüyordu. Ben de saçma sapan cevaplar veriyordum. Ahmet Türk ve Osman Baydemir'e yönelik suikast içerikli konuşmaları hatırlamıyorum. Muhammet Yüce bana Ahmet Türk'ü öldürmeyi teklif etti. Ancak PKK ailemize zarar verir diye vazgeçtik."
Cumhuriyet: Dinleme hukuka aykırı
Cumhuriyet gazetesi ise, davada tutuksuz sanık olarak yargılanan gazetenin imtiyaz sahibi İlhan Selçuk'un, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2007/2023 soruşturma sayılı yazısı üzerine 21 Şubat 2008'den itibaren dinlemeye alındığını açıkladı.
Gazete, medyaya sızdırılan görüşmelerin, adli dinleme kapsamında yapılan dinlemeler olmadığı ve Ceza Muhakemesi Kanunu'nun kapsamında alınmadığını, hukukçuların da bunların delil olarak dosyaya konulmasının "hukuk ihlali" olarak nitelendirdiğini savundu.
Sabah: Bu da 'Siyaseti dizayn' andıcı
Sabah gazetesi, ikinci Ergenekon davasından yargılanacak olan emekli Jandarma Genel Komutanı Şener Eruygur'un dosyasında "Andıç-Takip 2004" başlığı altında hükümetin iktidardan uzaklaştırılmasını planlarını ele alan bir belge çıktığını savundu.
Andıçın, "milletvekillerine şantaj yapılması", "hükümet ile ABD arasında mutabık kalındığı bilinen konular", "Mehmet Ağar'ın etrafının boşaltılması operasyonu" gibi başlıklar taşıdığı yazıldı.
Zaman, Mukaddes Eruygur'un peşinde...
Eruygur'un eşi Mukaddes Eruygur'un ortam dinleme yoluyla elde edilen üçüncü ses kaydının da İnternet'e düştüğünüzü duyuran Zaman gazetesi, videoda Mukaddes Eruygur olduğu ileri sürülen kişinin, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e açılacak bir davanın gözdağı olacağını ifade ettiğini yazdı.
Habere göre, Mukaddes Eruygur, Sabih Kanadoğlu'nun konuyla ilgili yaklaşımının dikkate alınmasını tavsiye etti ve "Kozlar genelkurmay başkanının elindedir. O isterse bitirir. Bir mahkemeye verir, yani genelkurmay başkanının elinde çok şey var. Asker deyince, Abdullah Gül bile indirilebilir" dedi.
Gazete, Ergenekon davasına bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Köksal Şengün, anjiyo olduktan 10 gün sonra görevinin başına dönerken, sanıklardan Başkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Haberal'ın, 38 gündür taburcu edilmemesini sorguluyor. (EÖ)