Ergenekon Davası'ndan 44'ü tutuklu 86 sanığı Silivri Cezaevi'nde yargılayan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, adı Akın Birdal suikastının hükümlüsü sanık Semih Tufan Gülaltay'ı dinledi.
Sorgusuna 26 Aralık'ta başlanan Gülaltay, Danıştay 2. Dairesi'ne yönelik saldırının aydınlatılması için eski Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Kontr Terör Daire Başkanı Mehmet Eymür ile Tuncay Güney'i adres gösterdi.
Gülaltay: Osman Yıldırım'ı tanımıyorum
Ntvmsnbc.com sitesine göre davanın bugünkü 34. duruşmasında çapraz sorgusu yapılan Gülaltay, Danıştay sanığı Osman Yıldırım'ı tanımadığını öne sürdü: "Danıştay saldırısı aydınlatılmak isteniyorsa Tuncay Güney, Mehmet Eymür ile Eymür'ün sağ kolu Cemal Alparsalan Ertuğ sorgulanmalıdır."
Gülaltay, Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım'ın kendisine Eymür'ün görevini suiistimal ettiğini ve para ilişkilerine girdiğini söylediğini de açıkladı. Gülaltay'ın sorgusunun ardından tutuklu sanık emekli Astsubay Orhan Tunç'un sorgusuna geçildi.
"Eruygur ricayla başkan oldu"
Savcı Pekgüzel'in "Şener Eruygur ile ne zaman, ne şekilde tanıştınız? Sizin platforma ne zaman katıldı?" şeklindeki sorusuna Gülaltay, "Şener Paşa bizim platforma katılmadı. Ulusal Birlik Platformu kurulmadan önce tanıştım. İstanbul'daki toplantımıza geldi. Ankara'ya gidince Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı olduğu için ziyaret ettim. ADD Genel Başkanı ve büyüğümüz olması nedeniyle platformun onursal başkanı yaptık. Kendisinin böyle bir talebi yoktu. Birliğe katılan kuruluşların başkanlarının ricası üzerine bu görevi üstlendi. Şener Paşa ile aramızda hiçbir fikir ayrılığı olmadı ama platforma üye kuruluş başkanları ile birtakım fikir ayrılıkları olmuştur" diye cevap verdi.
Mahkemeden Savcı Öz'e, "gizlilik kararını biz veririz"
Davanın 26 Aralık'ta görülen 33. duruşmasında mahkeme heyeti, Tuncay Güney hakkındaki dosyayı göndermeyen Savcı Zekeriya Öz'e, "Soruşturmanın gizliliği kararını sen değil, biz veririz" anlamına gelen bir yazı göndermişti.
Duruşmada ilk olarak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek'e suikast hazırlığında olduğu öne sürülen Vatan Bölükbaşoğlu'nun sorgusu yapıldı.
Bölükbaşoğlu, İnternet'te yaptığı yazışmaların "gırgır şamata"dan ibaret olduğunu öne sürerek, "Başbakana, Ramazan Akyürek'e suikast düzenleyecek kabiliyette bir insan değilim" dedi.
Gülaltay: Eymür köstebektir
Eski MİT Kontr Terör Daire Başkanı Mehmet Eymür ile ilgili önemli iddialarda bulunan Gülaltay ise, "Eymür, MİT'in içine girmiş ve 3 defa kovulmuş bir köstebektir" ifadesini kullandı.
Gülaltay, 1996'da Eymür'ün yardımcısı olan Duran Fırat'ın Ankara'daki bir restoranda "yeşil" kod adlı Mahmut Yıldırım ile tanıştırıldığını, masada o dönemin bir bakanının bulunduğunu da ileri sürdü.
Tahliye taleplerini reddeden mahkeme, Genelkurmay Başkanlığı'ndan, Ergenekon örgütlenmesine dair gönderilen bilgi ve belgelerle ilgili "ne yapıldığının" ayrıntılı olarak bildirilmesini istedi.
Yenerer: Adı geçenler dışarıda
Tutuklu sanıklardan Vedat Yenerer de MİT'ten gelen şemada adı geçmediği halde 10 ay 4 gündür tutuklu olduğunu söyleyerek, "Adı geçenler dışarıda. Çaresiz durumdayım. Beni aileme kavuşturun" şeklinde konuştu.
Bölükbaşoğlu: Silahlı eğitim aldım
Bir bankaya güvenlik görevlisi olarak girmeyi düşündüğü için buna ilişkin eğitim aldığını anlatan Bölükbaşoğlu, Savcı Mehmet Ali Pekgüzel'in, silah temini konusunda bazı gazeteci, yazar, emniyet görevlisi ve Başbakan'a yönelik konuşmaları olduğunu hatırlatması üzerine, "Başbakan'ın, Ramazan Akyürek'in nerede olduğunu bile bilmiyorum. Ciddiyetsiz bir görüşme" dedi.
Bölükbaşoğlu, savcı Pekgüzel'in, yaptığı görüşmelerde birilerinden silah istediğini belirterek, "Bu silahlarla ne yapacaktınız?" sorusuna karşılık, bu görüşmelerin arkadaşları ile gırgır amaçlı olduğunu söyledi.
"TİT yazılı görüntüler koydum"
Savcının, "TİT Örgütü nedir, tanıdığınız kimler var?" diye sorması üzerine Bölükbaşoğlu, sadece hackledeği bazı sitelere TİT yazılı photoshop görüntü koyduğunu öne sürdü. Pekgüzel'in bazı görüşmelerini hatırlattığı Bölükbaşoğlu, bunların ciddi olmadığını dile getirmek amacıyla "Ben demişim zaten. Bush'u da vurayım, olsun bitsin bu iş demişim" dedi.
Milli İstihbarat Teşkilatı'nın Ergenekon şemasını kendisinden isteyen mahkemeye bunun gizlilik dereceli bir belge olduğunu bildirdi. Mahkeme heyeti, şimdi bu gizlilik derecesinin yasal dayanağının ne olduğunu MİT'e soracak. (EÖ)