Dernek, dün İHD İstanbul Şubesi'ne gönderilen tehdit mektubunu da anımsatarak, "Bu vaka Eren Keskin'in İHD İstanbul Şubesinin eski başkanı olduğu düşünüldüğünde tüyler ürpertici niteliktedir" dedi.
"Keskin 'terörist' gibi gösterilmeye çalışılıyor"
İHGD, Keskin'e "orduya hakaret" suçlamasıyla açılan davanın ardından "hakkında oldukça aşağılayıcı haberler, yazılar ve ilanların yayınlandığını", "klişeleşmiş, damgalayıcı ve ayrımcı ifadelerin kullanıldığı bu tür haber ve yazılarda Eren Keskin'in bir 'terörist' gibi gösterilmeye çalışıldığını" ifade etti.
"Bazı kadın örgütlerinin ve siyasi partilere mensup kadın kollarının basına verdikleri ilan, Eren Keskin'e yönelik linç kampanyasının son örneğini oluşturmaktadır. Eren Keskin'i bir 'terör örgütünün karalamalarını dile getirmekle' eleştiren ilan, Eren Keskin'le dayanışma göstermeyi amaçlayan kampanyadaki kişi ve kuruluşları 'şiddetle' kınamaktadır! İnsan Hakları Gündemi Derneği, insan hakları, demokrasi ve hukukun üstünlüğünü korumak konusunda temel direk olması gereken sivil toplum örgütlerinin tam karşıtı bir tutum sergileyerek, linç kampanyasına girişmesi karşısında şaşkınlık içindedir."
"Sivil toplum örgütleri hak savunucularına saldırıdan uzak durmalı"
İHGD, sivil toplum örgütlerinin hak savunucularına yönelik saldırılardan uzak durması gerektiğini söyledi.
"İnsan hakları savunucuları, vermiş oldukları mücadelenin doğası gereği çoğu zaman devletle ve devletin kurumlarıyla ters düşebilirler. Aynı şey yeri geldiğinde silahlı politik gruplar için de geçerli olabilir. Bu durum karşısında insan hakları savunucularını, yaptıkları konuşmalar, hazırladıkları raporlar, yaptıkları açıklamalar nedeniyle linç etmeye kimsenin hakkı yoktur."
Dernek, Birleşmiş Milletler Evrensel Olarak Tanınan İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunması ve Geliştirilmesinde Toplumsal Kuruluşların (Organların), Grupların ve Bireylerin Hakları ve Sorumluluklarına Dair Bildirge'yi de anımsattı.
Bildirge'nin 6. maddesi "Herkesin, bireysel olarak ve başkalarıyla birlikte,insan haklarına ve temel özgürlüklere hem hukuksal olarak hem de pratikte uyulması yönünde inceleme, araştırma, saptama, değerlendirme, bu yollar ve diğer uygun yollarla kamunun dikkatini bu sorun üzerine çekme hakkı vardır" diyor.
10. madde de "Hiç kimse edimde bulunarak veya gerektiği durumlarda müdahaleden kaçınarak insan haklarının ve temel özgürlüklerin ihlaline katılamaz; kimse bu hak ve özgürlüklerin ihlalini reddettiği için cezalandırılamaz ve tedirgin edilemez" diyor.
"Keskin'e ceza ifade özgürlüğünün ihlali"
İHGD, Keskin'in 2002'de Almanya'da yaptığı bir konuşma nedeniyle, "Türk Silahlı Kuvvetlerinin Manevi Şahsiyetine Hakaret Ettiği" gerekçesiyle İstanbul Kartal 3. Asliye Ceza Mahkemesi'nin daha sonra 6 bin YTL para cezasına çevirdiği 10 ay hapis cezasınınsa, "Başta Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi olmak üzere, Uluslararası İnsan Hakları Sözleşmelerinde garanti altına alınan 'Düşünce ve İfade Özgürlüğünün' açık bir ihlali" olduğunu belirtti.
Dernek, İstanbul Barosu'nun bu dava sonrasında, 2005'te Keskin hakkında başlattığı bir dizi soruşturmanın ve bir yıl avukatlık mesleğinden uzaklaştırma kararının da Avukatlık Kanunu'yla çeliştiğini ifade etti.
"Kanun baroların 'insan haklarını savunmak ve korumak'la görevli olduğunu ifade ediyor. Yine aynı kanun 'Hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını savunmak, korumak ve bu kavramlara işlerlik kazandırmayı' Baro Yönetim Kurulu'nun başlıca görevleri arasında sıralıyor."