Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Tunceli Şubesi'nin 24 Kasım 2002'de düzenlediği konferansta beş yıldır devlet güçleri tarafından cinsel taciz, tecavüze maruz kalan kadınlara hukuk destekte bulunduklarını açıklayan Avukat Keskin, "Adli olsun, siyasi olsun işkence Türkiye'de bir devlet politikasıdır" demişti.
Cezası 900 YTL'ye çevrilen Av. Keskin, mahkumiyet kararını dün (20 Şubat) temyiz ettiğini açıkladı.
Mahkeme: Sözler, 10. madde kapsamına girmez
Şiddetin mutlaka sistemle ilgili tartışılmasını gerektiğini savunan Keskin, "Cezaevinde kızların hemen hepsi cinsel tacize maruz kalıyorlar. Çırılçıplak sorularak sorgulanıyorlar, vücutları elleniyor ya da en azından sözle cinsel tacize maruz kalıyorlar (...)" diye konuşmuştu.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin, Şükran Aydın'ın tecavüze uğrayan bir kadının psikolojik durumunu yansıtıp yansıtmadığını araştırmadığı ve bağımsız hekim raporlarıyla belgelemediği gerekçesiyle Türkiye'yi mahkum ettiğini hatırlatan Keskin, yazılı hukukla uygulamanın birbirini tutmadığı için Türkiye'nin bir hukuk devleti olmadığını söylemişti.
Tunceli Asliye Ceza Mahkemesi, 23 Ocak 2007'de Keskin'i, bu sözlerinden, "devleti, asker ve emniyet kuvvetlerini alenen tahkir ve tezyif" ettiği gerekçesiyle, 6 ay hapse mahkum etti.
Cezayı 5 aya indiren ve 900 YTL paraya çeviren mahkeme başkanı Ömür Akın, "bir daha suç işlemeyeceği yönünde mahkemede vicdani kanaat oluşmadığı" gerekçesiyle cezayı ertelemedi.
Mahkeme, Keskin'in açıklamalarının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin ifade özgürlüğünü güvence altına alan 10. maddesi kapsamında görülemeyeceğini bildirdi.
Keskin: Bu cezayı da ödemeyeceğim
İHD İstanbul Şubesi'nde bugün (21 Şubat) bir basın açıklaması yapan Eren Keskin, daha önce aynı sorunu gündeme getirdiği için verilen para cezası gibi bu cezayı da ödemeyeceğini açıkladı.
Demokratik Toplum Partisi (DTP) temsilcisi Doğan Erbaş, sanatçı Yusuf Çetin ve İHD İstanbul Şubesi başkanı Hürriyet Şener'in da destek verdiği basın açıklamasında Keskin, Türkiye'deki ifade özgürlüğü sorunlarından Genelkurmay'ı sorumlu tuttu.
Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) ve hükümetin 301. maddeyi değiştirmeye istekli olduğunu belirten Keskin, Genelkurmay ve onun meclisteki temsilcisi olduğunu belirttiği Cumhuriyet Halk Partisi'nin buna karşı çıktığını söyledi.
Hapse girmesini engellemek amacıyla kendisi için para toplayan kadınlara teşekkür eden Keskin, toplanan yardımın İHD İstanbul Şubesi ve Mor Çatı'ya verileceğini ifade etti.
Hakkında 10 kadar davanın sürdüğünü söyleyen Keskin, ifade özgürlüğü kısıtlamalarını 301 ile sınırlı tutulmasında rahatsızlık duyduğunu bildiri.
"Ülkeyi idare edenleri gördükçe umudumuz törpüleniyor"
Askeri vesayetin her alanda sürdüğünü ileri süren DPT yetkilisi Doğan Erbaş ise, Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'ın insan hakları savunucularını hedef alan ABD'deki konuşmasına tepki gösterdi: "İnsan hakları savunucularının işi gerçekten zor"
Sanatçı Yusuf Çetin de, 301'in fazla yadırganmaması gerektiğini belirterek, "Bu ülkenin içi de dışı da cezaevi. Bu ülkeyi idare edenleri gördükçe umudumuz törpüleniyor. Ama umudumuzu yetirmeden mücadeleyi sürdürmek gerekiyor" diye konuştu.
Keskin'e bağışından dolayı teşekkür eden İHD Şube Başkanı Hürriyet Şener de, "301 ırkçı bir yasa. Eren Keskin ile ilgili dayanışmanın bu kadar zayıf olması gerçekten üzücü" dedi. (EÖ/TK)