Çerkezköy 1. Asliye Ceza Mahkemesi, Mardin’de 12 yaşındaki Uğur Kaymaz’ın babasıyla birlikte öldürülmesiyle ilgili “Devlet 12 yaşında bir çocuğu katledecek kadar vahşi bir anlayışa sahip” dediği için hukukçu ve insan hakları savunucusu Eren Keskin’i 10 ay hapse mahkum etti.
Adalet Bakanlığı, Kaymaz baba ve oğlunun öldürülmesiyle ilgili “Devlet 12 yaşında bir çocuğu katledecek kadar vahşi bir anlayışa sahip. Türkiye hesap vermek zorunda... Türkiye’nin tarihi kirli bir tarihtir” sözleri nedeniyle 4 Kasım 2011’de Keskin hakkında soruşturma izni vermişti. Keskin, Haziran 2014’te dosyada ifade vermişti.
Ceza, öldürülmeden önce Hrant Dink’in de aralarında olduğu yüzlerce gazeteci, yazar ve hak savunucusunun üç yıl içerisinde yargılanıp mahkum edilmesine gerekçe yapılan “Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni alenen aşağılamaya” dair Türk Ceza Kanunu’nun 301. maddesi uyarınca verildi.
Ceza onanırsa Keskin hapse girecek
Çerkezköy Cumhuriyet Başsavcısı Erkan Kalkan’ın 19 Aralık 2011’de açtığı dava, 12 Aralık 2014’te hukukçu ve insan hakları savunucusu Eren Keskin’in mahkumiyetiyle son buldu.
Radikal'den İsmail Saymaz'ın haberine göre mahkeme, “Keskin’in sabıkalı kişiliği ve ileride suç işlemekten kaçınmayacağı hususunda kanaat oluştuğu” için hükmün açıklamasının geri bırakılması, cezanın ertelenmesi veya para çevrilmesi yoluna gitmedi. 301. maddeden uzun bir zaman sonra mahkûm edilen ilk kişi olan Keskin, cezası Yargıtay’da onandığı takdirde cezaevine girecek.
Kararda, Keskin’in görüşlerinin düşünce açıklaması diye değerlendirilemeyeceği savunulup “Kimsenin düşünce açıklaması adı altında devletleri, kurumları ve şahısları tahkir etme hakkının olmayacağı” ifade edildi. Ayrıca “sanığın amacı ve kasta dayalı kusurunun yoğunluğu dikkate alınarak” ceza verirken alt sınırdan uzaklaşıldığı ifade edildi.
Keskin: Ceza öç alma mantığıyla verildi
Hiçbir sabıkasının olmadığını ifade eden Keskin, “Hakimin öç alma mantığıyla, düşman ceza hukukunu temel alarak, karşısındaki düşman görerek ceza verdiğini” düşündüğünü ifade etti:
“Bilhassa sabıkalı kişilik gibi kavramlar ağır suç işlemiş olanlar için kullanılır. Ben insan hakları aktivistiyim, avukatım. Bugüne kadar sadece düşüncelerimden yargılandım. Hükümetin, ‘Artık düşünceleri nedeniyle cezaevlerinde kimse yok’ dediği günlerde böyle bir cezanın verilmesi çok düşündürücüdür. Demek ki Türkiye’de hiçbir şey değişmedi”.
301’in bazı sanıkları
Sanıkları arasında "Nokta" dergisi eski muhabiri Ahmet Şık, "Tempo" dergisi eski muhabirleri Enis Mazhar Tayman ve Neval Barlas, KÜRD-DER sözcüsü İbrahim Güçlü, güvenlik uzmanı Lale Sarıibrahimoğlu, Özgür Gündem eski yazarı Umur Hozatlı, Doz Yayınevi editörü Ali Rıza Vural, Agos imtiyaz sahibiyken Serkis Seropyan ve sorumlu müdürken Arat Dink, "Osmanlı'dan Günümüze Ordunun Evrimi" kitabının yazarı Osman Tiftikçi ve yayıncı Sorun Yayınları sorumlusu Sırrı Öztürk de yer almıştı.
Demirer 301’in iptali için uğraştı
Gazeteci-yazar Temel Demirer de, “Hrant Dink Ermeni olduğu için değil soykırımı tanıdığı için katledildi” dediği için 301’den yargılanmış ancak bu düzenlemeyi idare mahkemesinde iptal ettirmek için uğraştığı bir sıra ceza dosyası 6352 Sayılı 3, Yargı Paketi’nden askıya alınmıştı.
AİHM: 301 özgürlüğün ihlali
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Prof. Dr. Taner Akçam’ın 301. maddenin Bakanlık iznine bağlansa dahi otosansüre neden olduğunu savunarak yaptığı başvuru, Türkiye'nin ifade özgürlüğünü ihlal ettiğine hükmetmişti.
AYM 301’e 10 yıl dokunamıyor
Anayasa Mahkemesi (AYM), 301. maddenin iptaliyle ilgili başvuruyla ilgili 4 Ekim 2013’te, “Daha önce reddettim. 10 yıl bitmeden yeni davayı görüşmem” şeklinde bir karar vermişti. AYM, 2009 yılında da Şişli Asliye Ceza Mahkemesi’nin iptal başvurusunu reddetmişti (EÖ).