Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Kadın Kolları Kongresi'nde yaptığı konuşmada yargıdan gelen açıklamalara yanıt verdi.
Erdoğan sorunun laiklik olmadığını, yaşam biçimindeki farklılık da, başı açık veya kapalılık da içki içip içmemek de olmadığını belirterek "Tercih farklılıkları daima olmuştur. Herbirimizin hayatının içinde, ailesinde bu tercih farklılıklarnı görüyoruz. Buna kimsenin itirazı yoktur. Peki mesele nedir? Mesele Türkiye'nin gerçek bir demokrasi ülkesi olup olmayacağı meselesidir. Türkiye bu tartışmaları geride bırakacak tecrübeye sahiptir. Bunu da gerçekleştireceğiz. Bu süreçte gerilimler yaşayabiliyoruz. Bunları demokrasinin ilerlemesinin sancılarıdır" dedi.
AKP Antalya İl Başkanlığı İl Danışma Meclisi Toplantısı'nda konuşan Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin'se konuyla ilgili "Yargı organlarımızın ve kurumlarımızın kimsenin yandaşı olmalarını istemiyoruz. Sadece hakkın, hukukun ve adaletin yandaşı olmalarını istiyoruz" dedi.
Erdoğan: Yargıtay'ın böyle bir yetkisi yok
Erdoğan yargının görev alanı dışına çıkmaması gerektiğini bilmesi gerektiğini söyledi. Erdoğan şöyle konuştu:
"Yargı şunu çok iyi tespit etmeliydi; 'Benim görev alanım bellidir. Onun dışına çıkmamam gerekir' demeliydi. Şuna üzülüyoruz. Kapatma davası açılmış bir siyasi partiyle ilgili bir bildiri yayınlanırsa onu cevapsız bırakmak benim 16, 5 milyon seçmenime ihanet olurdu. Onu cevapsız bırakamazdım. Yargıtay Başkanlar Kurulu bu açıklamayı durumdan vazife çıkarmak suretiyle yaptı. Böyle bir yetkisi yok."
"Herkes işini yapmalı" diyen Erdoğan "Kendileri 138. maddeyi çiğniyor. Olamaz bu. Demokratik ülkede neticesi ne olursa olsun, buna katlanmak mümkün değildir" şeklinde konuştu:
"Biz birimize emanetiz. Hiç kimse tercihlerini birbirine dayatma hakkına sahip değil. Cumhuriyet kurumlarının başında bulunanlar olarak hepimizin sorumluluğu, rejimi geliştirmek ve azami derecede özen göstermek olmalı"
Şahin: Hakimlere yüzde 40 maaş artışı sağlamıştık
Şahin, şöyle konuştu:
"Üç yıl sonra bu ülkede görev yapan hiçbir hakim ve savcımız lojmansız kalmayacak. Hakimimiz, savcımız mutlaka lojmanda oturacak. Onların bir ekonomik sıkıntı içinde olmalarını istemiyoruz. Çünkü onlar çok önemli davalarda karar veriyorlar. Onlara çok önem veriyoruz. Değer veriyoruz. AKP iktidarı, hakim ve savcılarımızın bundan 1,5 yıl önce maaşlarına yüzde 40 artış sağladı. Başbakanlık Müsteşarının seviyesine getirildi maaşları. Ekonomik sıkıntı çekmesinler diye. Fakat kendilerinden bu millet adına beklentimiz şudur: Adaletten ayrılmayın, haktan ayrılmayın. Günlük siyasi çekişmelerin arasında olmayın. Bunlarla uğraşmayın.” (GG)