*Fotoğraf: AA-Arşiv.
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, sabah saatlerinde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşmek üzere Moskova'ya uçtu.
27 Şubat'ta Türk askerlerinin İdlib'de saldırıya uğraması ve İdlib'de Türkiye tarafı açısından en büyük kayıp şüphesiz birincil öncelikli gündem maddelerinden.
Rusya'nın "bölge" vurgusu
Rusya'dan yapılan ilk açıklamada saldırının Rusya tarafından düzenlenmediği vurgulandı ancak dikkat çeken şu detay yer almıştı:
"Türk makamları tarafından verilen bilgiye göre, Türk askerlerinin söz konusu bölgede olmamaları gerekiyordu."
Rusya Parlamentosunun bir üst kanadı olan Federasyon Konseyi'nin Dışişleri Komitesi Başkan Yardımcısı Cabarov, son yaşananların ardından Rusya ve Türkiye askerleri arasında "tehlikeli bir çatışma tehdidi ortaya çıktığını" söylerken, dünya basını Rusya ve Türkiye ilişkilerine dikkat çekmişti.
Görüşme öncesi açıklamalar
Erdoğan, dün AKP grup toplantısının ardından gazetecilerin "Ziyaret öncesi Rusya'dan Türkiye'ye yeni bir teklif var mı?" sorusuna şu yanıtı vermişti:
"Şu anda teklif filan olmaz. Ziyaretimizi yapalım. Zaten ziyaretten sonra da orada yine bir basın toplantısı muhakkak sayın Putin ile yapacağız. Bunun yanında benimle beraber gelen gazeteci arkadaşlarımız da var. Onlarla da birçok şeyi paylaşacağız. Hiçbir şey gizli kapaklı kalmaz."
Kremlin Sözcüsü Dmitry Peskov ise şunları söyledi:
"İdlib krizini Erdoğan ile görüşmek için planlar hazır. Krizi, bu krizin nedenlerini, bu krizden kaynaklanan zararlı etkenleri sona erdirmeyi amaçlayan gerekli ortak tedbirler hakkında anlaşmayı umuyoruz."
Soçi mutabakatı toparlanabilir mi?
TIKLAYIN - Soçi ve Astana Süreçleri Neydi? Neden Tıkandı?
17 Eylül 2018'de iki ülkenin de uzlaştığı Soçi Mutabakatı'nın uygulanamamasıyla ilgili şu ana kadar iki ülkeden yapılan açıklamalarda da diğer taraf sorumlu tutuldu.
Kremlin, Soçi'nin geçerliliğini tamamen yitirdiğini savunurken yeni bir anlaşma istiyor, ancak Türkiye Soçi'nin uygulanması vurgusuna devam ediyor.
Masadaki gündem maddeleri arasında en önemlilerinden biri bu.
Ateşkes nasıl sağlanır?Türkiye, ateşkes ihlalleri ile ilgili hep Suriye yönetimini suçluyor. Yönetimden resmi dilde her daim "rejim" olarak bahseden Türkiye tarafı sahadaki çatışmaları da buna bağlıyor. Suriye yönetimine destek veren Rusya yönetimi ise sahada "teröristler" ile ilgili net bir ayrım yapılmasını "Suriye'nin toprak bütünlüğünün sağlanmasını" isçtiyor. Rusya ateşkesin Suriye tarafından değil radikal unsurlar, muhalif gruplar tarafından bozulduğunu vurguluyor. |
M4 - M5 karayolu sorunsalı
Rusya bölgede kritik önemdeki M4-M5 karayollarının Suriye yönetiminin denetiminde trafiğe açık olmasını hedefliyor.
Halep'in Lazkiye ve Şam arasındaki iletişimi ve ulaşımı açısından önemli olan bu iki hat Suriye'nin bölgedeki kontrolünü artıracak.
Türkiye, karayollarının Suriye yönetimi kontrolünde olmasını istemiyor. 30 kilometre derinliği savunuyor ve karayolunun bazı bölümlerinin Türkiye tarafında kalmasını talep ediyor.
İdlib bölgesi hava sahasının kontrolü Rusya'da. Rusya bunun devamlılığında ısrarcı. Rusya 5, en fazla 10 kilometre bir derinlik istiyor. Kremlin'e göre sınırdaki mülteci sayısı 200 bin ve bu kadar alan onlar için yeterli.
Yarıya inen gözlem noktaları
Soçi Mutabakatı sonrası, Türkiye, bölgede 12 noktaya ateşkes gözleme noktası kurdu.
Mayıs 2019'dan bu yana Şam yönetimi bölgede kazanımlarını sürdürdü ve 6 gözlem noktası Şam kontrolüne geçti.
Türkiye ve Rusya arasındaki anlaşmazlıklardan biri de bu.
Gözler masadan çıkan sonuçlar ve gün içinde yapılacak açıklamalarda.
(PT)