Başbakan Recep Tayyip Erdoğan NTV'deki canlı yayında Murat Akgün'ün sorularını yanıtladı. Erdoğan'ın Kürt sorunuyla ilgili bazı sözleri, özetle şöyle.
Kimliklerin tanınması: Kürt kökenli vatandaşların kimliklerinin tanınmaması diye bir şey söz konusu değil. Alt kimlikleri, tüm etnik unsurları her zaman açıklamışımdır; saygıyla karşılamışımdır. Bu AKP'nin politikasıdır. Her etnik unsur saygındır. Bütün etnik unsurlar bunu böyle anlamalıdır. Üst kimlik olarak TC vatandaşlığını hep birlikte benimseyeceğiz. Bu çatımızdır.
Benim meselem: Bölgeye çok sık giden parti lideri benim. Bölgede attığımız adımları kararlı şekilde sürdüreceğiz. TRT Şeş'i açtık, dillerini öğrenmeleri için kursların açılması, cezaevlerinde anadillerini konuşmaları sorununu çözdük. Bakanlar Kurul kararı çıkmış vaziyette. Sıkıntıları gideren bir iktidar işbaşında. Kürt kökenli vatandaşım benim kardeşim, onun sorunu benim meselem.
DTP: Çok şey yaptık. Ama Kürt kökenli vatandaşlarımın temsilcisiyim diye ortaya çıkanlar neler yaptı? Mesela DTP. Ne gibi artı değerler getirdiler. Muhalefet olarak, parlamentoda bulunan DTP şunu yapmalı: İktidara bu konuda nasıl yardımcı olabilirim, diye düşünmeli. Onlar günlerini eylemler üzerinden nemalanmakla geçiriyor. Huzursuzluk ortamını tahrik ediyorlar. 'Barış çiçeği' diyorlar. Molotof kokteyliyle barış çiçeği olur mu? Şehir halkını sindirme politikalarıyla barış olur mu?
"DTP'yle görüşmeyi gündemden düşürmüş değilim"
Erdoğan DTP'yle görüşmeyi gündeminden düşürmediğini söyledikten sonra, görüşmeyi düşündüğünde öldürülen askerlerin haberlerinin gelmesi üzerine vazgeçtiğini yeniden anlattı. DTP Başkanı Ahmet Türk, Erdoğan'ın daha önce atv'de söylediği bu sözler üzerine "İyi de, biz zaten bu nedenle görüşme talep etmedik mi? Bu çatışmalı ortamın son bulması ve gençlerimizin ölmemesi için görüşme istedik" demişti.
Erdoğan DTP'nin PKK'yi "terör örgütü" ilan etmesi halinde birçok görüşmenin kolaylaşacağını da savundu. Türk'ün operasyonların durması, silahların susması çağrısını yine "devlet silah bıraksın" demiş gibi yorumlayan Başbakan "Silahı olmayan güvenlik gücü olabilir mi? Teröriste silahını bırak, demek gerekir" diye konuştu.
Türk bu konuda da "Fiili çatışmasızlık sürecinin kalıcı hale gelmesi için operasyonların durmasını öneriyoruz. Başbakan bunu 'Devletin silahlı güçlerinin ellerindeki silahları bırakması' olarak çarpıtıyor ve öyle yansıtıyor! Bunun mantıklı bir tarafı olabilir mi?" demişti.
"Silahın tek yol olduğunu iddia etmedik"
Başbakan "Silah terörün ortadan kaldırılmasında tek yol olduğunu hiç iddia etmedik. Ekonomik, siyasi, sosyopsikolojik boyutları da var" dedi.
"Eve dönüş" yeterli
Erdoğan PKK militanlarına olası afla ilgili soruya da "Eve dönüş yasası getirdik. Yasa mevcut. Bunun önünü de kendileri [DTP'yi kast ediyor] kesti. Teşvik etmiş olsalar, binlerce TC vatandaşı olan bu insanlar belki yararlanacak. Ama bu başladığı anda örgütün nemalanma yolları tıkanmış olacak. Yasa üzerinde oynamalar yapılabilir. Daha faydalı hale getirilebilir. Şu anda yeterli görüyoruz" diye yanıt verdi.
Başbakan yeni kurulacak güvenlik müsteşarlığının başına gelmesi için bazı adların konuşulduğunu söyledi. CHP lideri Deniz Baykal'ın Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani'yle görüşecek olması için de "Tabii yararlıdır. Ana muhalefet liderinin Talabani tarafından daveti normal. Türkiye-Irak ilişkilerine güç katmasını dilerim" diye konuştu. (TK)