* Fotoğraf: AA
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Ofisi'nde gerçekleştirilen ATV-A Haber ortak yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti Başkanlık Konseyi Başkanı Fayez Al Sarraj'ı kabulüne ilişkin soru üzerine Erdoğan, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar'ın da yer aldığı görüşmede Libya'daki son durumu değerlendirdiklerini söyledi.
TIKLAYIN - Libya-Türkiye Anlaşması Yürürlükte, Anlaşma Neden Kriz Yarattı?
Erdoğan’ın açıklamalarından satırbaşları:
Kadın cinayetleri
“2010'da yaptığımız anayasa değişikliği ile kadınlar için pozitif ayrımcılığı kabul ettik. Bunu uygulamaya koyduk. 2013'te aile mahkemelerini sistemimize dahil ettik. Türk Ceza Kanunu'nda kadına karşı şiddete ilişkin fiillerin yaptırımlarını artırdık.
“2009'da kadın-erkek fırsat eşitliği komisyonunu kurduk. 2011'de Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığını kurduk, yoktu böyle bir bakanlık. 2012'de ailenin korunması ve kadına karşı şiddetin önlenmesine dair kanunu biz çıkardık.
TIKLAYIN - Soylu Açıkladı: 2019’da 299 Kadın Öldürüldü
TIKLAYIN - Kadın Cinayetleri 14 Kat Arttı
“Hiç vuku bulmadan önlenmesi önemli”
“Kadına şiddet olaylarında yargı ve adalet mekanizması hassasiyetle ve süratle harekete geçecektir. Bundan önemlisi bu olayların hiç vuku bulmadan önlenmesidir.
“Tabii yargı nereye bakıyor, olayın sonucuna bakıyor. Fakat kadına şiddet ile mücadelede önleyici politikalar üzerinde hassasiyetle durulması gerekiyor.
“Kadınların, eşlerin, annelerin kızların zalimliğe maruz kalmadan bir takım önlemlerin alınması gerekir. Onların şiddete maruz kalmadıkları bir ortam sağlamak şart. Bu konuda bütün toplumun 7'den 70'e eğitilmesi ve bilinçlenmesi gerekiyor.
“Bütün kurumlarımızın hep birlikte bütün risk durumlarını tespit edip ortak çaba ile hareket etmesi gerekiyor. Burada bir konuda önem arz ediyor. Bakıyorsunuz bir kadın şiddete uğruyor, şiddete uğradıktan sonra bir karar veriliyor.
“İşte sürekli gelecek adli kontrolle serbest bırakılacak, işte böyle bir şeye ben tahammül edemiyorum. Olmaz böyle bir şey bunun bedelini ödemesi lazım. Girsin cezasını çeksin. Çünkü o adli kontrolle serbest bırakıldığı zaman o kadına tekrar aynı şeyi yapmayacağının bir garantisi var mı?"
Ermeni soykırımı ve ABD
"Kendileri de bize söylüyorlar aslında, diyorlar ki, 'Bu alınan kararın kıymetiharbiyesi yok' bizzat kendileri söylüyor, isimlerini vermeme gerek yok. Biz burada kararlı bir şekilde yürüyoruz. Onlar böyle bir hava oluşturmak suretiyle birilerini tatmin etmeye çalışıyorlar.
TIKLAYIN - Ankara'nın ABD Senatosu'nda 44 Yıllık İnkar Mücadelesi
“1915 olaylarının üzerinden 100 yıldan fazla bir süre geçmişken bugün neden Amerika Temsilciler Meclisinde ve Senatosunda bu tür kararlar alındığının cevabı açıktır. Bu sürekli her nisan ayında gündeme gelir, konuşulur, tartışılır. Ondan sonra da bir karar açıklanır, son anda bakarsınız, sözde soykırım değil ama kenarından köşesinden geçerek bir açıklama yaparlar.
“Bu defa işi daha sert bir tonda açıklayarak bunu kabul ettiklerini ifade ediyorlar. Sizin kabul etmeniz, bizim de sizin karşınızda çok daha farklı bazı parlamento kararlarıyla çıkmamızı getirir.
Kürecik ve İncirlik
(Kürecik ve İncirlik kapatılabilir mi? sorusu) Hepsi bizim tasarrufumuzda olan kararlardır. geldiği zaman otururuz, bütün heyetlerimizle beraber kapatılması gerekiyorsa İncirlik'i de kapatırız, kapatılması gerekiyorsa Kürecik'i de kapatırız. Bütün mesele, eğer karşımıza bizim yaptırımlar gibi tedbirlerin hayata geçirilmesi durumunda, biz de bunlara mütekabiliyet çerçevesinde gereken cevabı veririz. ABD'nin ilişkilerimizde tamiri mümkün olmayan adımlar atmaması her iki taraf için de çok önemlidir.
"Türkiye bir kabile devleti değildir. 780 bin kilometrekarelik ve 2 bin yılı aşkın bir tarihe sahip olan Türkiye'ye bu tür yaklaşımları reva görmek karşılıksız kalacak bir şey değildir. Bunun için de ne gerekiyorsa, mütekabiliyet esasına dayalı olarak biz bu adımları atarız. Kaldı ki biz sizinle stratejik ortağız.
"Biz NATO'da ortak değil miyiz? Beraberiz. NATO'da beraber olduğumuza göre, yok model ortak, yok stratejik ortak, yapılanlar ne? Bu stratejik ortaklığa yakışıyor mu? Nasıl böyle bir şey yapabilirsiniz, bunların oturup düşünmesi lazım. Bunlar farklı hareket etmeye devam ederlerse bizim de tabii ki buna karşı vereceğimiz cevabımız var.
Kanal İstanbul
“Öyle bir kanal yapalım ki bu kanal bizi birçok sıkıntılardan kurtardığı gibi, İstanbul'umuza yeni bir güzellik katsın. Çevreci bir kanal olsun. Çevreci bir kanal olmanın ötesinde burası bizim kontrolümüz altında olan bir kanal olsun.
“Bunun için bu adımı attık, şu anda birilerini ciddi mana da rahatsız ediyor. Niye rahatsız ediyor? Çünkü bunların bu ülkede bir dikili ağaçları bile yok. Böyle güzellikler olunca da dayanamıyorlar.
TIKLAYIN - Kanal İstanbul İtirazları: Nüfus Artar, Su Kirlenir, Ekosistem Zarar Görür
“Yap-işlet-devret ile müşteri bulduk bulduk, aksi takdirde biz burayı milli bütçemiz ile yapacağız. Şu an da hazırlıklar son safhada, ihaleyi yapıp adımı atacağız. Görüşmeler var farklı ülkelerle ona göre adım atacağız.
“En az 6-7 yılı bulur ama her şeyiyle çok müstesna güzelliğe sahip, adından söz ettirecek olan bir proje. 22 kilometre Karadeniz'i Marmara'ya bağlayacak. Kısaltıyor tabii birçok şeyi o güzelliği de var.” (TP)