Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Slovenya ziyareti öncesi Atatürk Havalimanı'nda gazetecilerin sorularını yanıtladı. Erdoğan, İran’la gerginlik, Yemen’deki saldırı ve başkanlık sistemi hakkında konuştu.
İran, Yemen
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İran’ın Yemen’deki varlığıyla ilgili çeşitli açıklamalarınız oldu. İran’dan da buna tepki geldi. Ziyaretinizi ertelemeniz gerektiğini söyleyenler oldu. Ancak İran Dışişleri böyle bir şeyin söz konusu olmadığını söyledi. Değişiklik var mı?” sorusunu şöyle yanıtladı:
“Tabii bizim Yemen konusuyla alakalı yaptığımız açıklama biliyorsunuz Yemen’in toprak bütünlüğüne olan saygı sebebiyle, bunun korunması, gerek içeride gerekse dışarıda yapılan bu müdahalelerin doğru olmadığı hususundadır.”
“Bunu yapanların Yemen’den çekilmesinin gerektiğini ısrarla ifade ettik. Bu konuyla ilgili olarak tabii İran’dan iki farklı ses çıktı. Birincisi parlamentoda bir komisyon başkan yardımcısı veya herhangi birisi bilemiyorum, ki bunlar benim muhatabım değil. Kaldı ki bizim ziyaretlerimizi o tür kişiler belirleyecek değil. Gideriz veya gitmeyiz.”
“Biz programımızı aynen koruyoruz ama Yemen’i de izliyoruz. Yemen’deki gelişmeler bizim için çok çok önemli. Her türlü kararı verecek adımlar olabilir. Ama değişiklik şimdilik söz konusu değil.”
“Yerli” başkanlık sistemi
Erdoğan, “Başkanlık sisteminde hükümetin seçim bildirgesine girdiği söyleniyor. Ancak Başbakan yardımcısının da bir açıklaması oldu. ‘Alaturka mı alafranga mı olacak, bunu da görmek lazım’ dedi. Acaba sizin kast ettiğiniz modelin…” sorusuna ise “Kim bu açıklamayı yaptı bilemiyorum” cevabını verdi.
Bunun üzerine gazeteci “Bülent Arınç’ın açıklaması oldu. Uyumu konusunda bir açıklamanız var mı?” diye sorunca şu açıklamayı yaptı:
“Ben başkanlık sistemiyle ilgili açıklamalarımı başbakanlığımın ilk anlarından itibaren değil ta büyükşehir belediye başkanlığımdan itibaren gündemde tutmuş bir insanım. Hep şu örneği vermişimdir. Dünyanın neresinde başkanlık sistemi uygulanıyorsa, yarı başkanlık sistemi uygulanıyorsa, adeta biz bir arı maharetiyle hepsinden faydalı olanları alırız. Ondan sonra da kendi sistemimizi ortaya koyarız demişimdir.”
"Biz devletçik değiliz"
“Bu konuyla ilgili olarak son dönemlerde biz kendi sistemimizi kurma iradesine de kabiliyetine de sahip bir ülkeyiz. Biz devletçik, kabile devleti değiliz. Güçlü bir devlet geleneğine sahibiz. Osmanlı ile bu bir zirve yapmıştır. Şunu çok açık net söylemek durumundayım.”
"Başbakanla konuştum"
“Biz geçen hafta Başbakan ile bunları konuştuk. O da bizzat kaleme aldığı oradaki sisteme yönelik anlayışını baya da detaylı ele almış. Ben de bizzat orada kendim de okudum. Kendi kanaatlerimi de ifade ettim. Ve öyle zannediyorum ki bu çerçevede kendileri seçim bildirgesinin içerisine başkanlık sistemiyle ilgili düşüncelerini yansıtacaklar. Böylece hükümetimizin iktidar partisinin başkanlık sistemine yönelik anlayışı nedir bu orada yer alacaktır.”
“Tabii ki bu yerli olacaktır. Ama yerli olurken dünyadaki sistemlerden istifade edemezsiniz diye bir şey var mı? Pratiğini en iyi yapan ülkeler hangileriyse, kişi başına milli gelirin 40-50-60 bin olan ülkelerin sistemini daha farklı şekilde ele almamız gerekiyor. Biz bizden geridekilere bakamayız. Bizden ileride olanlara bakacağız ve şu anda uluslararası kuruluşları bir kenara koyarsak, G-20’nin içinde, 10 tane ülke başkanlık sistemiyle yönetiliyor. Manidardır, bunlar en önde olan ülkeler.”
“Herhalde bunlar bu işin faydasını gördükleri için bu sistemi uygulamada tuttular. Şu anda bu sistemle yönetiliyorlar. Biz kendimize inanalım, kendi sistemimizi rahatlıkla kurabilecek kabiliyette olduğumuzu bilelim.” (AS)