Fotoğraf: Murat Kula/ PARİS/ AA

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Paris'te Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile akşam saatlerinde ortak basın toplantısı yaptı. Açıklama öncesinde iki ülke arasında füze savunma anlaşması imzalandı, Sinop'ta yapılması planlanan nükleer santral projesi konuşuldu. 

Fransa Cumhurbaşkanı, açıklamada ev sahibi lider olarak ilk konuşmayı yaptı: 

"Diyalog ve ortak çalışma yaklaşımı içindeyim. Türkiye ile terörle mücadelede örnek teşkil eden iyi bir işbirliğimiz var. Terörle mücadeleyi birlikte sürdüreceğiz. Bunu kuvvetlendirilmiş ortalıklar çerçevesinde yapacağız. Füze savunma anlaşması imzaladık.

"Uçak anlaşması konusunda imzaladığımız anlaşma da önemli bir açıklama. Sinop Nükleer Santrali konusunda da görüştük. Ortadoğu'yu konuştuk. Filistin meselesinde iki devletli çözüm olmalı.

Macron: "Yeni başlık açılır" dersem yalan olur

"IŞİD sonrası Suriye'de barış ve istikrar sağlanmalı. Suriye yol haritasında birlikte çalışmak isteriz. Türkiye-AB ilişkilerine de değindik. Güncel gelişmeler ve tercihlerin, AB üyelik sürecinde ilerleme yaşanmasına izin vermediği açıktır. Yeni başlıkların açılması gibi bir durum söz konusu olmayacaktır, açılır dersem yalan söylemiş olurum.

"Bu konuda oldukça açık bir tartışma gerçekleştirdik. Her iki tarafın da (AB-Türkiye) süreç normal bir şekilde ilerliyormuş gibi sergilediği ikiyüzlülüğü ardında bırakması gerekiyor. Benim gözümde bizim ve bölgemiz açısından oldukça önemli bir ilişki kurmamıza imkan sağlayacak barışçıl bir diyalog gerçekleştirebilmeyi umuyorum. Türkiye, Avrupa Konseyi kapsamında kalmalıdır. Türkiye-AB diyaloğu daha sakin olarak devam etmeli. Demokrasilerde hukukun üstünlüğüne tam saygı çok önemlidir.."

Erdoğan: Milletimi ciddi şekilde yoruyor

Macron'un ardından açıklama yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

"Ziyaretimizde 500 yılı aşkın mazisi olan dostluğumuzun bugün çok daha farklı bir şekilde güçlenerek devam ettiğini görüyorum. Görüşmelerde Türkiye-Fransa ilişkilerini bölgesel ilişkileri, uluslararası camiadaki gelişmeleri ele alma fırsatını bulduk.

"Türkiye AB süreci içinde ne yazık ki 54 yıldır bu kapıda bekletilen ülke. Fransa AB'nin önemli bir ayağını oluşturuyor. Türkiye gibi başka bir ülke AB içinde yok. AB bize gerekçe de sunamıyor.

"İlk zamanlar 15 fasıl üzerinden bizi engellerken, fasılların sayısı 35'e çıktı. Daha sonra farklı yaklaşımla faslın kapatılması noktasına gelince olmadı. Bu bizi ciddi manada yorduğu gibi milletimi de ciddi manada yoruyor. Bizi belki de bir karara doğru sürükleyecektir. Ne olur artık bizi de alıverin diyecek halimiz yok.

"Suriye konusunda diyaloğumuz sürecek"

"Türkiye teröre çok ciddi bedeller ödedi. Fransa'nın da ödediği bedelleri biliyoruz. AB'nin Suriyeli sığınmacılarla ilgili verdiği söz yerine getirilmedi. Şu ana kadar 910 milyon avro verdiler.

"Bunlara rağmen geri adım atmayacağız, mültecilere desteği sürdüreceğiz. Ülkemizde ve sınırımızda DEAŞ'a karşı verilen mücadelemiz var. Aynı şekilde YPG'ye karşı da aynı mücadeleyi bizim beraber vermemiz gerekiyor.

"İsrail-Filistin ilişkilerini de görüştük. Güçlü olmak haklılık sebebi değildir. Kudüs, Filistin konusunda atılabilecek adımlarda Fransa ile yakın istişare içinde olacağız. Diyaloğumuz Suriye konusunda da kararlı şekilde devam edecek.

"Yargı Türkiye'de de bağımsız"

"PKK kurumsallaşıyor, buralardaki hassasiyet gözden kaçırılırsa yarın sıkıntısı çok farklı olacaktır. Bunları biz ağır ödedik. Batı her zaman bize şunu söylüyor yargı bağımsızdır. Türkiye'de de bağımsız.

"Sayın cumhurbaşkanı bana bazı isimler verdi. Adalet bakanımızdan onlarla ilgili bilgileri temin ederek kendilerine göndereceğim. Terör ve teröristin bahçıvanları vardır. Onlar düşünce adamı diye bakılan adamlardır. Gazete köşelerinden orayı sularlar. Fikir babaları olarak onları yetiştirirler. Bir gün bakarsınız bu insanlar karşınıza terörist olarak çıkarlar. Biz bunun bedelini 35 bini aşkın şehit vererek ödedik.

Macron: Bu sürecin ikiyüzlülüğü oldu

Açıklama sonrası soruları yanıtlayan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin AB üyeliğine yönelik bir soruya, "Beklediğimizi alabilmek için biraz daha zaman gerekecek. Şu anda 16 fasıl açılmış vaziyette ama bunlar kapanmış değil. Bunlar aç-kapa ne zaman yapılır bu soruya çok daha rahat verecğim" yanıtını verdi.

Macron da "AB Türkiye'ye aslında çok iyi davranmadı. Ben ikili ilişkilerimize yoğunlaşıyorum. Açık net konuşulsa zaman kazanılır. Blokaj yaratan konuları açıkça konuşsak, yeni başlıkların açılmasına imkan vermeyecek durumları konuşsak zaman kazanılır. Burada amaç Türk halkının Avrupa'nın içinde kalmasını muhafaza etmek. Avrupa'da bir gelecek istiyoruz Türkiye için. Bu sürecin bir ikiyüzlülüğü oldu" ifadelerini kullandı.

Erdoğan'dan gazeteciye: FETÖ'cü gibi konuşuyorsun

Fransız gazetecinin 'Suriye'de savaşan kişilere bu kadar silah göndermiş olmaktan dolayı pişman mısınız' sorusu üzerine Erdoğan, "Suriye'ye kim silah gönderdi? Sen FETÖ'cü gibi konuşuyorsun. O operasyonu yapanlar şu an hapiste. İstihbarat teşkilatlarının kamyonlarla silah taşıma gibi yetkileri vardır. Sen bana soruyorsun da ABD'nin 4 bin TIR Suriye'ye getirmiş olduğu silahları niye sormuyorsun. Bir başkasının ağzıyla konuşmayın. FETÖ ağzıyla konuşmamayı da lütfen öğrenin" dedi.

Suriye ile ilgili bir soruyu yanıtlayan Macron, "Gelecek haftalarda silahlı çatışmalar bittiğinde yeni bir süreç başlayacak. Masanın etrafında oturan herkesin çıkarları Erdoğan'ın çıkarlarıyla aynı değildir. Onlar kendi iktidarlarını güçlerini oturtmak istiyorlar. Suriye halkı yeni kaderini belirleyecektir. Türkiye'deki 3 milyondan fazla Suriyeli Esad rejiminden kaçtı. Suriye halkı kaderini kendi belirlemeli" dedi.

"Suriye'de hedefimiz Esed'siz çözüm"

Erdoğan ise soruya, "Suriye'nin kuzeyinde terör koridoru oluşturulmasına müsaade etmeyeceğiz. Böyle gelişme olursa gereğini yaparız. Geri adım atmamız mümkün değil. Bütün mesele YPG-PYD, PKK'nın yan kuruluşları olarak kuzeyden Akdeniz'e girmenin yollarını arıyorlar. Buna müsaade yok. Bunda kararlıyız.

"Ne yazık ki NATO'da dostumuz olan ABD'nin kalkıp hala bunlara TIR'larla silahları vermeleri bizim üzüntü kaynağımızdır. Bizim hedefimiz Esed'li bir çözüm değildir. Bizim hedefimiz Esed'siz ve Suriye halkının kendi demokratik iradesiyle bir seçimi gerçekleştirmektir. Bizim buna yardımcı olmamız lazım" yanıtını verdi. (PT)