Fotoğraf: 2018 Genel seçimlerinde Ankara'da bir sandık/OSCE/Thomas Rymer
KONDA Araştırma Genel Müdürü Aydın Erdem, gündemdeki önemli başlıklara ilişkin olarak yaptığı değerlendirmelerde 14 Mayıs'ta "Erdoğan'ın kaybetme ihtimali[nin] yüksek, ancak muhalefet açısından seçimin çantada keklik [olmadığını]", Muharrem İnce'nin "seçimi ikinci tura bırakacak bir figür gibi görünm[ediğini]" ve Türkiye İşçi Partisi'nin (TİP) seçimlere kendi listesiyle girme kararının 'büyük risk' olduğunu" söyledi.
Diken'den Anıl Can Tuncer'in 14 Mayıs seçimleri yaklaşırken seçmen eğilimlerine ilişikin sorularını yanıtlayan Erdem, genel tablo itibariyle önemli tespitler ileri sürdü.
İktidar seçimi kaybetmeye yakın
TİP büyük risk aldıErdem'e göre TİP, seçimlere kendi listesiyle girme kararıyla büyük risk aldı: ▶ Ama mesela Sera Kadıgil İstanbul birinci bölgeden seçime girecek. Burada Sultanbeyli, Sancaktepe gibi ilçeler de var. Sosyal medyadaki popülerliğin o bölgelerdeki seçmende ne kadar karşılığı var ben çok emin olamıyorum. Bence o ekip, bir seçim daha beklemeliydi. Şu anda büyük risk aldılar. Eğer genel olarak muhalefet uzlaşma imajında insanları ikna ederse, seçmenler bir fayda mantığıyla gidip oy atar. ▶ CHP ve HDP varken TİP'e eli gidecek insan sayısı düşer. Kaygılarını anlamak mümkün. Yüzde 3 sınırı da Hazine yardımı sınırı. Görünür olmak istiyorlar. ▶ Ama sosyal medyadaki güzel atmosfer her zaman sandığa kolay kolay yansımaz. Diğer yandan da seçmen TİP'in "madem ülkede muhalefet olarak artık hepimiz uzlaşıyoruz, aynı masaya otuyoruz" diye düşünüp orada HDP'yle, Yeşil Sol Parti'yle anlaşmasını beklemiş olabilir. Oradaki masadan kim kalktı ne dedi bilmiyorum. Ama bence risktir. |
"İktidar seçimi kaybedebilir gibi görünüyor. Bazı şeyleri sadece anketlerden değil toplumsal atmosferden de anlayabiliyorsunuz. Bunlar tabii sosyal medyada ne konuşulduğu meselesi değil. Bu hissettiğiniz bir şeydir. Bu televizyondaki habercilerin diline, dizilerdeki senaryoya, reklamlara bile yansır. Bence toplumda öyle bir atmosfer var."
Seçim muhalefet için
"çantada keklik değil"
Erdem, bu atmosferin "[..] anketlerde kesin bir şekilde böyle görünmediğini] ve "[...] bu 'değişen' atmosfer[in] de illa böyle olması gerektiğini ortaya koy[madığını]" söylüyor. "Çantada keklik bir durum yok muhalefet açısından. Ne kadar ölçüm yapılırsa yapılsın Erdoğan'ın 15 Mayıs'tan itibaren kesinlikle cumhurbaşkanı olmayacağını kimsenin garanti edebileceğini düşünmüyorum."
▶ Konda Genel Müdürü muhalefeti uyardı: "Şu anda Erdoğan'ın kaybetmesi, kazanmasından daha yüksek ihtimal görünüyor. Ama muhalefetteki 15 Mayıs günü 'zaferi kutlayacağız' hikayelerinin çok erken olduğunu düşünüyorum." Erdem "seçmen olarak bakarsak, desteklenen bir lider varsa ve diğerleri onu devirmek istiyorsa elbette bir konsolidasyon olacaktır. O yüzden muhalefet açısından kazanılmış bir seçim yoktur. Ama ihtimaller Erdoğan'ın kaybedeceği yönündedir şu anda. Ama gerçekten çantada keklik değil" dedi.
"Muhalefet, bu kadar erken kutlama hikayesine girmemeli. Erdoğan'ın elinde çok koz var, şapkadan çıkartılacak çok tavşan var. Onun karşısında yapılacak şey de uzlaşma mesajı vermektir. Öteki tarafta Erdoğan 'sürekli siz hepiniz ben tek' argümanını kullanacak.
Oy oranları kolayca değişmiyor
"Türkiye siyaseten dinamik bir ülke. Ama Türkiye'deki hiçbir şey oy oranını çok hızlı etkilemiyor. Dolayısıyla iki taraf için işler esasında hem çok kolay hem çok zor. Çok kısa bir zamanda yapılması gerekenler var. Bu kısa zamanda da herkes bir şeyleri değiştirmeye çalışacak. 30 oyunculu satranç tahtası gibi bir şey bu. O yüzden her şeyi öngörmek mümkün değil."
Erdoğan kaybetme
ihtimalini hesaba katıyor
▶ Erdem, "Erdoğan'ın kendisinin de seçimi kaybetme ihtimalini gördüğünü, daha uzun vadeli bir düşüncede olduğunu tahmin ettiğini" söyledi. "Bu seçimde hükümetin, Erdoğan'ın yani cumhurbaşkanının değişme ihtimali vardır. Birçok açıdan bu gözüküyor. Ama işin içinde birçok dinamik var. [...] Şu anki tabloya bakarsak 14 Mayıs'ta Erdoğan'ın kazanması çok sıra dışı bir dinamik karşımıza gelmediği müddetçe mümkün gözükmüyor."
Erdem, "deprem nedeniyle AKP'nin oylarının ciddi şekilde düşmediğini tersine seçmeninin Erdoğan etrafındaki konsolide olma eğilimine girdiğini" söyledi: "[...] Bunu Gezi Parkı'nda da görmüştük [...] Erdoğan'a sert eleştiriler vardı. 'Yargılanacaklar, ceza alacaklar' söylemleri çok yaygınlaşmıştı. Öyle durumlarda seçmenin partisinin etrafında konsolide olduğunu görüyoruz. Ancak beklentinin aksine AK Parti'nin oyu düşmemişti. Burada da depremden dolayı görünür biçimde iktidarın oy kaybettiğini gözlemlemiyoruz."
Rövanşizm eğilimi
konsolidasyonu artırıyor
Erdem bu gelişmenin "muhalefete de uyarı niteliğinde" olduğunu söyledi: "[...] Bir partiye rövanşist ifadeler kullandığınız zaman, onun seçmeni de kendilerine karşı o tavrın geliştiğini düşünüyor. [...] Burada toplumsal desteği hiç olmayan ve kendi kendine otoriter rejim tarif eden siyasi aktörlerden söz etmiyoruz. Bunları rövanşist bir şekilde ifade ettikçe de AK Parti seçmeninin Erdoğan etrafında konsolide olma halini gözlemlemek mümkün."
İnce seçimi ikinci tura
bırakacak bir figür değil
Erdem İnce'nin oyunun "yüzde 5'lerin üstüne çıkmadığı müddetçe denklemi değiştireme[yeceği]" görüşünde ve "oraları görebileceğini sanmıyorum," diyor: "İnce'ye oy vereceğim' diyenlerin yarıya yakını zaten ilk defa oy kullanacak insan. Onların ne kadar dinamik olduğunu biliyoruz. Şu anda İnce'yle ilgili ölçüm yapıldıysa bu onun alacağı en yüksek oydur [...] Bu işe iki adayla gidilecek. Ya İnce'nin sayısal anlamda bir etkisi olmayacak ya da konsolide olacak."
İkinci tur olasılıkları
▶ Konda Genel Müdürü bütün mukabil etmenlere karşın "ikinci tur hikayesinin olabileceğini sanm[adığını]" söyledi. "Bence iki adaylı bir seçime giriyoruz" dedi.
'Erdoğan az farkla
kaybetmenin avantajını biliyor'
Erdem bunun yanı sıra muhalefetin parlamento seçimlerini farklı kazanamaması halinde sonucun Erdoğan'ın "az farkla kaybetme" hesabına uygun olacağını düşünüyor. Ancak "muhalefet[in] gerçekten uzlaşma yapısını muhafaza ederse bunun karşısında lider enerjisinin güçsüz kalacağını" öngörüyor.
Muhalefetin 360 vekile
ulaşması zor görünüyor
Erdem, muhalefetin Anayasal çoğunluk olan 360 milletvekili sayısına ulaşmasının kolay olmayacağı kanısında. "En iyi senaryoda bile Millet İttifakı'nın 260-280, Emek ve Özgürlük İttifakı'nın 60-80 arasında aldığını varsayabiliriz" diyor. "[...] HDP'yi de katarsak muhalefet çoğunluğu sağlayabilir. Yasa değiştirir, ama Millet İttifakı'yla Emek ve Özgürlük İttifakı'nın 360'a varması zor görünüyor. Tabii bu aktörlerin milletvekili koltuklarına oturduktan sonra ne kadar uzlaşmaya devam edecekleri de ayrı bir konu. AKP ve MHP açısından da aynı durum geçerli."
(AEK)