Erdoğan, 41. Kabine Toplantısı sonrasında yaptığı basın açıklamasında BM Genel Sekreteri'nin faaliyet programını gölgede bırakan "barış ve uzlaşmaya yönelik bir uluslararası icraat programı" sundu.
Hükümet iki aydır "yurtta barış" için parmağını kıpırdatmamış
Buna göre, Erdoğan Kabinesi, bir önceki kabine toplantısından bu yana Türkiye gündeminin ve özellikle Kürt halkının en önemli konu başlığı olan "yurtta barış" konusunda sözünü etmeye değer hiçbir adım atmamıştı. O Kabine toplantısı sunuşunda da Erdoğan, hükümetinin değil PKK'nin icraatından kendine pay çıkarıyordu.
"CUMHUR İTTİFAKI" ADINA KONUŞTU
Erdoğan PKK kararını değerlendirdi: "İç cephemizi tahkimde kritik bir eşiği daha aştık"
"Suriye'nin kalkındırılması"
2 Haziran'da Beştepe'deki Kabine toplantısından verdiği haberlerde de Erdoğan "yurtta barış"a dönük bir hükümet icraatından söz etmedi. Erdoğan "yurtta barış" adına içerikten yoksun konuşmasında "çevrim içi olarak gerçekleştirdi[kleri] Türkiye-Amerika-Suudi Arabistan ve Suriye toplantısı"nda Suriye’yi kalkındırmaya yönelik yatırımların ve yaptırımların kaldırılması bakımından "yeni bir dönemi başlattı[ğını]" iddia etti.
Erdoğan esir değiş tokuş ederken Ukrayna Rusya'yı vurdu
Erdoğan "İstanbul’da Rusya-Ukrayna heyetleri Hakan Bey’in riyasetinde bir araya geldiler ve gerçekten çok çok muhteşem bir buluşma oldu. Bu buluşma neticesinde özellikle bundan önce biner esir değişimi olduğu hâlde, bu defa bu esir değişimleri binin üzerine çıktı. Binin üzerine çıkmanın ötesinde de bir de bu esir değişiminin dışında gerek Rusya gerek Ukrayna tarafında bazı cesetlerin de birbirlerine iadesi söz konusu oldu[ğunu]" müjdelediği sırada Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy Rusya bombardıman filosunun üçte birini yok ettiğini açıklıyordu.
RUSYA-UKRAYNA SAVAŞINDA TEHLİKELİ TIRMANIŞ
Ukrayna Rusya bombardıman uçaklarının üçte birini yok ettiğini ileri sürdü
"İstanbul'u adeta bir barış merkezi haline getirme arzusu"
Ancak Erdoğan'ın "dünya barışı"na katkıda bulunma arzusu bu gelişmelerden etkilenmemişti: "Her iki taraf için de benim en büyük arzum, gerek Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Sayın Vladimir Putin’i gerekse Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy’i aynı şekilde İstanbul veya Ankara’da bir araya getirmek hatta ABD Başkanı Sayın Donald Trump’ı da bunların yanına almak." dedi.
Erdoğan bu liderler "Eğer kabul buyururlarsa ben de kendileriyle bu buluşmada bir araya gelir ve böylece İstanbul’u âdeta bir barış merkezi hâline getirelim [istediğini]" de ifade etti.
Türk devletleriyle "gayriresmi zirve"
Erdoğan, 21 Mayıs'ta "Türk Devletleri Teşkilatı’nın Gayriresmî Zirvesi’ne iştirak etmek üzere Macaristan Başbakanı Sayın Viktor Orbán’ın davetine icabetle Budapeşte’ye gittik[lerini]" ve "teklifleri üzerine 21 Mart’ın bundan böyle Türk Devletleri Teşkilatı Nevruz Anma ve Kutlama Günü olarak kutlanması[nın] kararlaştırıldı[ğını]" aktardı. Bu kararın "Türk dünyasına hayırlı olmasını [diledi]."
Suriye'den Eş-Şara ve Pakistan'dan Şahbaz Şerif ile istanbul'da buluşma
Erdoğan "kıymetli kardeşi Sayın Ahmed Şara ve heyeti"ni İstanbul’da misafir ettiğini de anımsattı. 8 Aralık'ta Suriye'de devrim olduğunu iddia etti. "Başta Katar ve Suudi Arabistan olmak üzere bölgedeki tüm kardeş ülkelerin de desteğiyle Suriye’nin süratle kendini toparladığını müşahede ettiğini" söyledi. Tekrar "ABD Başkanı Sayın Trump’ın dönüm noktası niteliğindeki açıklamaları"na takdirlerini ifade etti: "Sonrasında Avrupa ülkelerinin de Suriye’ye yönelik yaptırımları kaldırma kararı almasından büyük memnuniyet duyduklarını" söyledi.
Şahbaz Şerifi yanına alıp 28 Mayıs’ta "Azerbaycan’ın Müstakillik Günü vesilesiyle Karabağ’ın Laçin şehri"ne gittiklerini söyledi.
PAKİSTAN'LA DA "MİLLET" OLDUK
Erdoğan Laçin'de Azerbaycan, Türkiye ve Pakistan'ı "üç devlet tek millet" ilan etti
Burada "Muzaffer lider Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev"in Karabağ'da yıktığı yerleri "Yollar, köprüler, tüneller, yerleşim alanları, tarım bölgeleriyle" donatarak "maşallah, işgalin yaralarını süratle sardığını" anlattı.
İçeride "CHP'ye kumpas ve LGBTİ+ ile savaş"
Erdoğan "dünya barışına katkıları"nı sıraladıktan sonra içeri döndüğünde "yurtta barış" adına CHP'nin "iç çatışma"ya sevk edilmesini diline doladı.
LÜTFİ SAVAŞ'IN ŞİKAYETİYLE
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı CHP 38. Kurultayı'nın "hileli" olduğunu iddia etti
"2025 senesini ülkemizde Aile Yılı olarak ilan ettik[lerini]" hatırlattı. Bu kapsamda "aile müessesini artan tehditler karşısında güçlendirecek, gençlerin yuva kurmalarını kolaylaştıracak, tehlike çanlarının çaldığı nüfus artış hızımızı tekrar olması gereken düzeye çıkartacak adımlar atacaklarını" iddia etti.
Özgül Saki: "LGBTİ+’lar 'tehdit' söylemiyle kriminalize ediliyor"
LGBTİ+ kimlik mücadelesini Donald Trump ve Putin'in lügatiyle "küresel zorbalığa dönüşen cinsiyetsizleştirme politikaları" olarak tanımladı ve LGBTİ+ toplumsal kimliğiyle mücadeleye kararlılıkla devam edeceklerini duyurdu.
(AEK)
