Erdoğan, Kıbrıs Cumhuriyeti'nin, "Kıbrıs Barış Harekatı" olarak adlandırılan çıkartmayla Türkiye tarafından kuzey ve güney olarak bölünmesinin 50. yıl dönümünde, bölünmüş Lefkoşa'daydı.
Cuma günü TBMM'den hiç bir müzakere olmaksızın geçirilen Başkanlık Tezkeresi doğrultusunda adada "federal bir çözümün mümkün olmadığı"nı iddia eden Erdoğan, Türkiye'nin KKTC'nin tanınması ve "iki devletli çözümün hayata geçmesine yönelik" çabaları sürdüreceğini açıkladı
Erdoğan, adanın kuzeyindeki Ankara destekli "Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti"nde 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı olarak kutlanan askeri harekatın yıldönümünde, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi ve uluslararası toplumun meşruiyetini tanımadığı KKTC'nin Cumhurbaşkanı Ersin Tatar'la Atatürk Anıtı'nı ziyaret etti ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından anıta çelenk bıraktı.
"Kıbrıs Türk halkı
bağımsızlık mücadelesini
zaferle taçlandırdı"
AA'nın haberine göre, "Anıt Özel Defteri"ni imzalayan Erdoğan, özetle şunları yazdı:
"[...] Türk milleti, istiklal ve istikbaline olan sarsılmaz bağlılığını bu harekatla tüm dünyaya bir kez daha göstermiştir. Kıbrıs Türk halkı, zaferle taçlandırdığı bağımsızlık mücadelesini Anavatan Türkiye Cumhuriyeti'nin desteğiyle, kararlı bir şekilde sürdürmekte, geleceğe umut ve güvenle bakmaktadır.[...]"
Erdoğan, ardından Dr. Fazıl Küçük Bulvarı'nda düzenlenen "20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı Töreni"ne katıldı. Burada yaptığı konuşmada da özetle şunları söyledi:
"İktidar muhalefet ayrımı
olmadan buradayız"
"[...] İktidar, muhalefet ayrımı olmadan bugün burada bulunmamız, Türkiye'nin ve Türk milletinin Kıbrıs davasına verdiği önemin göstergesidir. [...] Milli meselelerde ortaya koyduğumuz ortak dayanışma tablosunu inşallah güçlendirerek devam ettireceğiz. [...] 20 Temmuz'u Kıbrıs Türk halkının barış ve istikrar özlemi ve idealleri doğrultusunda egemenlik haklarının ve eşit statüsünün korunmasının sembolü olarak görüyoruz.
"Kıbrıs'ta federal bir
çözüm mümkün değil"
“Adanın güneyinde ise maalesef kendilerini Kıbrıs adasının tek hakimi olarak gören şımarık bir zihniyet var. [...] Aynı suda iki kez yıkanılmaz. Adadaki gerçekleri görmezden gelerek hiçbir yere varılmaz. Kıbrıs'ta federal bir çözümün mümkün olmadığına inanıyoruz. 'Müzakerelere, yıllar önce İsviçre'de bıraktığımız yerden devam edelim' demenin kimseye faydası yoktur. Bakın biz müzakereye, görüşmeye, Kıbrıs'ta kalıcı barışı ve çözümü sağlamaya hazırız. Çözüm yolunda uzatılan hiçbir eli havada da bırakmayız."
"Türkiye iki devletli çözüm
için çaba gösteriyor"
"[...] Kıbrıs Türk tarafı, Rum tarafıyla her alanda eşit olarak müzakere masasına oturmalıdır. [...] Türkiye ile Yunanistan arasındaki diyalog zemininin güçlendirilmesinin, Kıbrıs meselesinin çözümüne de şüphesiz katkı yapacaktır[...]
"Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin tanınması ve iki devletli çözümün hayata geçmesine yönelik gayretlerimizi kararlılıkla sürdürüyoruz. "
UBP "iki devlet"i
KKTC Meclisi'ne getiriyor
Kıbrıs'ta yayımlanan Yeni Düzen gazetesi, iktidardaki Ulusal Birlik Partisi (UBP) MYK'sinin, Cuma günü TBMM'de onaylanan ve "Kıbrıs'ta, ayrılıkçı 'iki devletli çözüm' tezini benimseyen tezkerenin bir benzerini Meclise sunma kararı aldığını" haber verdi.
Habere göre, UBP, "federasyon görüşme zeminin terk edildiğini göz önünde bulundurarak, adamızdaki tek ve nihai çözümün egemen eşitliğimizin ile uluslararası eşit statümüzün teyid edilerek iki devletli çözüm siyasetinin devam ettirilmesi [...] için hep birlikte mücadele edilmesi olduğunun altını çizdi" denildi.
Açıklamada, "Bu görüşleri ve kararlılığı içeren bir Meclis karar önerisinin, partimiz tarafından KKTC Cumhuriyet Meclisine sunulmasını oy birliği ile onayladı" denildi.
TBMM'de Cuma akşamı müzakere
edilmeden geçirilen Kıbrıs tezkeresi
TBMM Genel Kurulu'na Cuma akşamı Başkan Numan Kurtulmuş imzasıyla getirilen tezkereyle Türkiye'nin Kıbrıs'ta BM Genel Kurulu ve Güvenlik Konseyi kararlarına taban tabana karşıt ve son 50 yıl boyunca sorunun çerçevesini çizen uluslararası anlaşmaları çelen bir dış politika çizgisine yöneldiği ilan edildi.
Tezkerenin hiçbir müzakere olmaksızın kabulüyle TBMM, Kıbrıs'ta mevcut federal statünün geçersizliğini ve "iki devletliliğin" tek çıkış yolu olduğunu ilan etti. Tezkere'nin ilgili bölümü şöyleydi:
Kıbrıs Türkü Türkiye'nin de desteğiyle adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir çözüm için iyi niyetle çaba sarf etmiştir. Ancak elli yılı aşkın süredir devam eden müzakere sürecinde Türk tarafının yapıcı rolüne rağmen Rum tarafının uzlaşmaz tavrı nedeniyle sonuç alınamamıştır. Kıbrıslı Rumlar Avrupa Birliği üyeliğiyle ödüllendirilirken Kıbrıslı Türkler haksız ve insanlık dışı bir izolasyona, kısıtlama ve ambargolara maruz kalmıştır. Kıbrıs Türkü bu duruma ne layıktır ne de razıdır. Oyalanmaya, siyasi eşitliği ve Ada’nın doğal kaynaklarını eşitlik temelinde paylaşımı öngörmeyen önerilerle zaman kaybına tahammülleri de kalmamıştır. Artık Ada’da tek ve kesin çözüm Kıbrıs Türk halkının özden gelen haklarının teslim edilmesi, egemenlik eşitliğinin ve eşit uluslararası statüsünün tescil edilmesidir. İki devletli çözüm siyaseti, Akdeniz bölgesinde istikrar ve kalıcı barışı sağlamanın da yegâne yoludur. Ada’da iki ayrı halkın ve iki ayrı devletin varlığı daha fazla göz ardı edilmemelidir. Kıbrıs meselesinin çözümüne yönelik teşebbüslerin bu gerçek üzerine inşa edilmesi şarttır.
(AEK)