Türkiye'de doğum oranlarının azalması üzerine Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan’dan “Alarm veriyor” açıklaması geldi. Bu açıklamanın ardından annelere yönelik doğum izninin bir yıla çıkarılması, maaşta iyileştirme ve kira, kreş desteği gibi uygulamalar tartışılmaya başlandı. Basına yansıyan bilgilere göre, önümüzdeki günlerde bu konuda somut adımlar da atılacak. Ancak uzmanlar ve kadın hakları savunucuları, bu politikaların yeterli olup olmayacağı konusunda uyarılarda bulunuyor.
Nüfus bilimi alanında uzman isimler Prof. Dr. Ayşe Banu Ergöçmen, Prof. Dr. Ayşe Akın ve Doç. Dr. İlknur Yüksel Kaptanoğlu, Türkiye’nin doğum oranlarındaki değişiklikleri ve bu değişikliklerin ekonomik, sosyal sonuçlarını bianet’e değerlendirmişti.
Uzmanlar, doğum oranlarının toplumsal cinsiyet odaklı politikalarla yakından ilişkili olduğunu vurgulamıştı. Nüfusun niteliğinin, sosyal ve ekonomik göstergelerle birlikte değerlendirilmesi gerektiğini belirten uzmanlar, toplumsal cinsiyet eşitliğine dayalı politikalara duyulan ihtiyacı dile getirmişti.
İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği Koordinatörü ve Türkiye Barolar Birliği Kadın Hukuku Komisyonu (TÜBAKKOM) Kurucu Başkanı Nazan Moroğlu, kadını birey olarak görmeyen politikalarla yönetilen bir ülkede doğum oranlarının sağlıklı bir şekilde artmasının beklenemeyeceğini söylüyor.
bianet’e yaptığı açıklamada, “Zaten AKP politikası kadını birey olarak görmeyen, kadın=anne üzerine kurulu. Yaşlı nüfusun artması ve doğum oranlarının azalması, en az üç çocuk politikasının hızlandırılmasına yol açacak” diyor.
Moroğlu, toplumsal cinsiyet eşitliği anlayışına uygun bir yol haritası izlenmediği sürece, sadece anneye destek üzerine kurulacak nüfus politikalarının yeterli olmayacağını vurguladı. 2007 yılında gündeme getirilen Anayasa taslağını hatırlatan Moroğlu, “AY 41. maddesindeki ‘Aile planlaması teşkilatı kurulması’ hükmünü kaldırmışlardı. Kanun önünde eşitlik maddesinde 2004’te getirilen kadın erkek eşitliği kaldırılmış ve kadınlar toplumun korunmaya muhtaç kesimi olarak nitelendirilmişti. Eğitim sistemi değişikliklerinde de toplumsal cinsiyet eşitliği göz ardı ediliyor” vurgusu yapıyor.
KADINLARA "DOĞURUN" ÇAĞRISI
Erdoğan: "TÜİK doğum istatistikleri 'varoluşsal bir tehdit, bir felaket'”
TÜİK DOĞUM İSTATİSTİKLERİ
Nüfus azalması Türkiye için tehdit mi, fırsat mı?
(EMK)