Mevcut Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, 14 Mayıs'taki seçimlere ilişkin beyannamelerini 11 Nisan’da açıkladı.
486 sayfadan oluşan beyannamede AKP’nin yaptığı ve yapmayı planladığı projeler yer var. Aynı önceki seçimlerde olduğu gibi.
Erdoğan’ın 2018 seçimleri için açıkladığı beyanname 360 sayfadan oluşuyordu. Peki AKP ve hem hükümetin hem de partinin başındaki isim olan Erdoğan verdiği taahhütleri ne kadar yerine getirdi? 5 yılın sonunda ilan edilen vaatler ne aşamada? 2018 beyannamesinden 9 vaat seçtik:
İşsizliğin düşeceği söylemleri lafta kaldı
- Etkin işleyen bir işgücü piyasası oluşturarak işsizliği kalıcı bir şekilde düşük oranlara indirmeyi hedefliyoruz. Kadınların iş gücüne katılma oranını 2023 sonunda yüzde 40’ın üzerine çıkaracağız. Genç işsizlik oranını kalıcı bir şekilde düşürecek, gençlerimize nitelikli istihdam imkanları oluşturacağız. “2023 yılında istihdam oranını yüzde 53’e yükselteceğiz. (4 farklı vaat)
AKP 2018’de seçim vaadi verdiğinde 2017’nin açıklanan işsizlik oranı yüzde 10,9’du. AKP işsizliği düşüreceğini taahhüt etti ancak işsizlik resmi verilere göre 2018’de yüzde 11, 2019’da yüzde 13,7, 2020’de yüzde 13,1, 2021’de yüzde 12, 2022’de de yüzde 10,4 oldu.
TÜİK’in Şubat 2023 için açıkladığı son verilere göre dar tanımlı işsiz sayısı 3 milyon 514 bin kişi. Geniş tanımlı işsiz sayısı ise yaklaşık 9 milyon kişi. Yine TÜİK’in verilerine göre Türkiye’nin çalışabilir nüfusu 65,2 milyon. İşgücü 35 milyon, işgücüne katılma oranı yüzde 53,6. Bunların yüzde 71,2’si erkek, yüzde 36,4’ü kadın.
İstihdam edilen kişi sayısı 31,5 milyon. İstihdam oranı yüzde 48,2. İstihdam edilen 31,5 milyon kişinin yüzde 65’i erkek yüzde 31,8’i kadın.
15-24 yaş arasını kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı yüzde 19,2. 2011’de 22,71, 2020’de 25,3, 2019’da 25,4, 2018’de 20,3, 2018’de ise 20,8’di.
AKP işsizlik konusunda taahhüt olarak sunduğu vaatlerin hiçbirini yerine getiremedi. İşsizliği kalıcı bir şekilde düşüremedi, kadınların iş gücüne katılma oranını yüzde 40’ın üstüne çıkartamadı, genç işsizlik oranını kalıcı bir şekilde düşüremedi.
Büyüme verileri tutmadı
- Türkiye’nin dünya ekonomisinden aldığı payı yüzde 1,5’e çıkaracağız. İstikrarlı büyümeyi devam ettireceğiz.
2018 seçimlerinin öncesinde 2017 için Türkiye’nin dünya ekonomisinden aldığı pay yüzde 1,06 olarak açıklanmıştı. Ancak Türkiye’nin dünya ekonomisinden aldığı pay AKP’nin vaadinin tersine son yıllarda giderek düşüyor.
2018’de yüzde 0,91’e, 2020’de yüzde 0,84’e, 2022’de de yüzde 0,67’ye kadar geriledi oran. Bu rakam 2001’den beri en kötüsü. 1980-2022 döneminin ise en düşük 3. rakamı. 2013’te ise yüzde 1,24’le tarihi bir rekor kırmıştı.
Ayrıca 2017’de dünyanın en büyük 17’inci ekonomisi olan Türkiye 2018’de 19’uncu sıraya, 2020’de 20’nci sıraya, 2021’de 21’nci sıraya kadar düştü. Oysa Türkiye sıralamada en iyi yıllarını AKP iktidarında 2013-2015 arasında üst üste üç yıl 16. sırayı görerek yaşamıştı.
Milli gelir seviyesine bakıldığında ise Türkiye’nin GSYH’si 2021’de 806,8 milyar dolar oldu. 1980’den bu yana en yüksek milli gelir (GSYH) 2013’te 957,5 milyar dolar ile görülmüştü. Bu tarihten sonra milli gelir düşmeye başladı. 2015, 2016, 2017’de 800 milyar dolarlarda, 2018, 2019 ve 2020’de 700 milyar dolarlara kadar düştü. 2021’de 806 milyar dolara tekrar yükselse de 2022 ve 2023 tahminleri kötü durumda.
Cemevlerine 2015'ten beri yasal statü yok
- Cemevlerine hukuki statü tanıyacağız.
AKP’nin cemevlerine hukuki statü kazandırılması vaadi yeni değil. 1 Kasım 2015’te de benzer bir taahhütte bulunmuştu. Ancak o günden bugüne vaat olarak kaldı, harekete geçmedi. Erdoğan 2022’de bir kez cemevi ziyaret etti. Bir kere de 7 cemevinin ortak temel atma törenine katıldı. Ekim 2022’deki törende Erdoğan Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı kurulacağını söyledi. Ancak aradan geçen 6 ayda bu konuda henüz resmi bir ilerleme kaydedilmedi.
Ayrıca gelen bilgilere göre söz konusu başkanlık Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde kurulacak.
Öğrenciler barınamıyor
- İlkokuldan üniversiteye öğrencilerimizin yurt sorununu tamamen çözeceğiz.
2021-2022 akademik yılında üniversitelerde örgün eğitimde yaklaşık 4 milyon üniversite öğrencisi eğitim gördü.
Kredi ve Yurtlar Genel Müdürlüğü’ne bağlı 776 yurdun ise toplamda 760 bin öğrencilik kapasitesi vardı. 2022’de yükseköğretim öğrencilerine 850 lira olarak sağlanan burs ve kredi ücreti 2023’te 1250 liraya çıkarıldı.
Ancak endeksa.com’un verilerine göre sadece İstanbul’da Mart 2023 sonu itibarıyla son bir yıl içerisinde kiralık dairelerin fiyatları yüzde 141 yani verilen burs/kredi oranından fazla arttı. 100 metrekarelik ortalama bir kiralık dairelerin fiyatı da 13 bin liranın üstüne çıktı. Basit bir hesapla 3 odalı bir evde yaşayan 3 öğrenciden biri sadece kirasını ödeyebilmek için verilen bursun üstüne 3 bin 80 lira daha bulmak zorunda. Faturalar ve temel ihtiyaçlar hariç.
Tarımda ihracat arttı ama hedef gelmedi
- Tarımsal ihracatımızı 40 milyar dolara çıkaracağız.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre Türkiye'nin tarım ihracatı, 2022'de bir önceki yıla göre yüzde 15,3 artarak 34 milyar 246 milyon dolara çıktı. Tarım ihracatı geçen yılki toplam ihracatın yüzde 13,5'ini oluşturdu.
TİM’in verilerine göre 2017’de Türkiye’nin tarımsal ihracatı 21,2 milyar dolardı. 2020’de 20,7 milyar dolara geriledi. 2021’de 29 milyar doları aştı. Ancak taahhüt edildiği gibi 40 milyar dolara ulaşmadı.
Yapılan yol uzunluğu taahhütlerden kat kat az
- 2 bin 657 kilometre olan otoyol ağını 5 bin 34 kilometreye ulaştıracağız. 26 bin 17 kilometre olan bölünmüş yol uzunluğunu 36 bin 500 kilometreye çıkaracağız. (2 ayrı vaat)
Karayolları Genel Müdürlüğü’nün (KGM) verilerine göre 1 Ocak 2023 itibarıyla Türkiye’deki otoyolların toplam uzunluğu 3 bin 633 kilometre.
Bu veriye göre AKP hükümeti 2018’den bu yana sadece 976 kilometre yeni otoyol yaptı.
Hükümetin seçim beyannamesindeki hedefe ulaşılması için seçime kadar kalan sürede 1401 kilometre daha yol yapması gerekiyor.
Yine KGM’nin aynı tarihli verisine göre Türkiye’nin bölünmüş yolların uzunluğu toplam 27 bin 358 kilometre. 2018’den bu yana 1341 kilometre yol yapılmış. Bu söz verilenden 9 bin 142 kilometre eksik yol demek.
Fiber abone taahhüt edilenin yarısı
- 2023 yılında 10 milyon fiber aboneye ulaşacağız.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu’nun geçtiğimiz günlerde açıkladığı verilere göre fiber internet abone sayısı 2022’de yüzde 17,8’lik artı ve 5,7 milyon kişiye ulaştı. Bu neredeyse AKP’nin seçim vaadi olarak verdiği oranın yarısı.
Öte yandan Türkiye’nin fiber altyapı uzunluğu 517 bin kilometre. Son verilere göre toplam genişbant internet abone sayısı ise 90,6 milyon. Ancak bu sayının 71,7 milyonu mobil abone.
Bir de Türkiye’de internet kalitesi dünya ortalamasının yüzde 9 altında. Fiyatlar da en ucuz ülkeden 14 kat yüksek.
Ayrıca Hollanda merkezli siber güvenlik firması Surfshark’ın “2022 Dijital Hayat Kalitesi” (DQL) araştırmasına göre internet fiyatları, internet kalitesi, e-altyapı, e-güvenlik ve e-devlet hizmetleri gibi karşılaştırmalarda Türkiye 117 ülke arasında 52. sırada.
Freedom House’a göre de Türkiye “interneti özgür olmayan ülke" kategorisinde.
Huzur, güvenlik ve özgürlük yok
- Güçlü bir hükümetle, huzurun, güvenliğin ve özgürlüğün teminatı olacağız.
AKP’nin 2018’deki bu vaadinin Nisan 2023’e kadar bir karşılığı olmadığı açık. Türkiye 2019 Küresel Huzur Endeksi'ne göre 163 ülke arasında 152. Huzur bakımından Filistin, Venezuela, Kuzey Kore ve Sudan'ın gerisinde kalan Türkiye, en az huzurlu ülke olan Afganistan'ın ardından 11. sırada yer alıyor.
Dünyanın en mutlu ülkeleri sıralamasında da Türkiye ilk 100'de bile yok. 2023 raporuna göre 106. sırada.
Türkiye Sınır Tanımayan Gazeteciler’in (RSF) Dünya Basın Özgürlüğü Endeksine göre 180 ülkede arasından 149. sırada.
Cato Enstitüsü ve Fraser Enstitüsü tarafından yayınlanan “İnsani Özgürlük Endeksi”ne göre de 165 ülke arasından 139. sırada.
Ayrıca tekrar hatırlatmak gerekirse Freedom House Türkiye’yi “interneti özgür olmayan ülke" kategorisinde sınıflandırıyor.
Yasaklar, yoksulluk ve yolsuzluk...
- AKP olarak kurulduğumuz günden bu yana 3 temel alanda mücadeleyi amaç edindik. Bunlar 3Y olarak da isimlendirdiğimiz yasaklar, yoksulluk ve yolsuzluktur. Yasaklarla ve yasakçı zihniyetle mücadelemize ara vermeden devam edeceğiz.
AKP 2018’deki beyannamesinde özgürlüklerin genişletilesi, yolsuzlukla mücadele ve yoksulluğun azaltılmasını taahhüt etti ancak Nisan 2023’e kadar bu konularda bir adım atılmadı. Yoksulluk derinleşti, yolsuzluk ve yasaklar arttı.
Özellikle 2022 tam bir yasaklar yılı oldu. Valilik ve kaymakamlıklar eliyle Türkiye genelinde onlarca festival yasaklandı. Festivaller gerçekleşmesine günler kala iptal edildi.
Koronavirüs pandemisinde müziğe getirilen saat 01.00 yasağı kalıcılaştı. Onur Yürüyüşü ile 8 Mart’lar yasaklandı. Polis eylemlere saldırdı. Haklarını arayan işçilerin karşısında durdu.
Deutsche Welle (DW) Türkçe ve Amerika’nın Sesi (Voice of America) Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’ndan (RTÜK) lisans almadığı için yasaklandı.
RTÜK yayınları nedeniyle Halk TV, TELE 1, KRT TV, Fox TV ve Flash TV gibi iktidar eleştirisi yapan kanallara milyonlarca TL’lik cezalar kesti. Basın İlan Kurumu (BİK) Evrensel’e resmi ilan vermeyi yasakladı. Gazeteciler gözaltına alındı, tutuklandı.
Yolsuzlukta 180 ülke arasında dünya 101’incisi oldu. Uluslararası Şeffaflık Örgütü’nün söz konusu raporuna göre Türkiye, son 10 yıl içerisinde en çok puan kaybeden ülkeler arasında yer aldı. Türkiye, Avrupa Birliği üyesi ülkeler ile karşılaştırıldığında, 27 üye ülkeden de düşük puan alarak Macaristan’ın ardından sonuncu sıraya yerleşti. 38 OECD ülkesi arasında da 37. sırada yer aldı. Türkiye, G20 ülkeleri arasında ise sondan dördüncü.
Yoksulluk konusunda da veriler iç açıcı değil. Türkiye 2022’de Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’nın (UNPD) Çok Boyutlu Yoksulluk Endeksi’nde yer almadı. Nedeni Türkiye’nin UNPD ile veri paylaşmaması.
Ancak işsizlik, enflasyon, faiz oranı ve milli gelir gibi ekonomik göstergelerin esas alınarak hesaplandığı Dünya Sefalet Endeksi’nde Türkiye 156 ülke içinde 21. sırada. Sefalet sıralamasında Türkiye Avrupa ülkeleri arasında ilk sırada. Hatta Türkiye’de ekonomik veriler bazı Afrika ve Ortadoğu ülkelerinin gerisinde.
TÜİK’e hesaplarına göre de eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 50'si dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırına göre, yoksulluk oranı 2021’de yüzde 14,4 oldu. Medyan gelirin yüzde 60'ı dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırına göre yoksulluk oranı yüzde 21,3.
TIKLAYIN - AKP Seçim Beyannamesinde Ekonomi
TIKLAYIN - AKP Çevre İçin Ne Yaptı? Neler Yapmayı Vadetti?
TIKLAYIN - AKP Beyannamesinde Çocuk
TIKLAYIN - AKP Seçim Beyannamesinde "Kadınlarımız"
Beyannamenin tamamı için TIKLAYIN
(HA)