Kadıköy’de bugün (26 Nisan) yapılan “Nükleer istemiyoruz” mitingine soğuk ve yağışlı havaya rağmen yaklaşık bin kişi katıldı. Eylem eş zamanlı olarak Mersin, İzmir ve Sinop’ta da yapıldı.
"Radyoaktif olmak istemiyorsan aktif ol"
Küresel Eylem Grubu (KEG) ve Türkiye Yeşilleri’nin yanı sıra pek çok siyasi parti, emek ve meslek örgütünün de katılım gösterdiği mitingde aktivistler yaptıkları konuşmalarla Türkiye’de yapılması planlanan nükleer santrale karşı hükümeti uyardılar.
Açık Radyo’dan Ömer Madra’nın verdiği bilgiye göre yeni ve aslında kötü olan bilimsel gelişmeler uzun vadede geçebileceğiz karbondioksit salınım limitini zaten geçmiş bulunuyoruz. Madra küresel ısınmanın giderek daha da hissedilir olduğunu söyleyerek geleek nesiller için harekete geçme çağrısında bulundu.
Türkiye Yeşilleri’nden Özgür Gürbüz ise “Burada, bu soğukta biz varız ama nükleeri kurmak isteyenler yok. Onlar sırça köşklerinde oturup nükleer lobiyle pazarlık yapıyorlardır. Erdoğan ve Güler’e seleniyoruz. Eğer cesaretleri varsa karşımıza çıkıp neden nükleer santral istediklerini anlatsınlar. Kaçak güreşmesinler” dedi.
Akuyu Platformu’ndan Tamer Yılmaz Akkuyu’da nükleer santrale karşı olduklarını söylerken Munzur Koruma Kurulu da “Munzur onurdur, onuruna sahip çık. Geçen sene de buradaydık bu yıl da buradayız” dedi ve alanda onlarca metrelik üzerinde “Munzur özgürdür, özgür akacak” yazılı pankart açtı.
Sahne alan Marsis grubuysa "Radyoaktif olmak istemiyorsan aktif ol" dedi.
Yeşiller'in hazırladığı "Çernobil Hakkında Öteki Rapor" ve Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'yla (UAEK) Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO) Çernobil Raporu bundan 22 yıl önce bugün meydana gelen Çernobil faciasını çöyle anlatıyor:
26 Nisan 1986 gecesi saat 1:24'te, Ukrayna ve Beyaz Rusya sınırında Çernobil nükleer enerji santralının 4. reaktöründe ilk patlamada 31 kişi hayatını kaybetmiş ve radyoaktif bulut, ağır ağır bölgenin üzerine yayılmıştı. Açığa çıkan radyasyon Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO) açıklamalarına göre Hiroşima ve Nagazaki'ye atılan atom bombalarının toplamından 200 kat fazlaydı. Çernobil kazasının sağlık üstündeki ilk doğrudan etkisi, 237 temizlik işçisinin akut radyasyon sendromu yaşamasıydı; bunlardan 28'i 1986'da, 19'u da 1987-2004 arasında öldü. 2005 yılına kadar, Beyaz Rusya, Ukrayna ve Rusya'da, kaza sırasında 18'den küçük yaşta olanlarda 4 bin kadar tiroit kanseri vakası görüldü. Radyasyona 45'ten küçük yaşlardayken maruz kalmış kadınlarda menopoz öncesi göğüs kanseri vakalarında bir artış olduğuna dair kanıtlar var. Beyaz Rusya'da, en çok kirlenen bölgelerde daha çarpıcı olmak üzere, iç organ tümörü vakalarında yüzde 40 oranında bir artış gözlemlendi. Çernobil'deki temizlik işçileri üstünde yapılan kapsamlı bir araştırma, kalp ve damar hastalıklarında çok ciddi bir risk artışı olduğunu göstermiştir. Radyasyonun genlere ve kromozomlara zarar verebileceği iyi biliniyor.
Katılımcılar arasında yer alan parti ve örgütler şöyle:
Türk Tabipler Birliği (TTB), Türk Mimar ve Mühendis Odaları Birliği (TMMOB), Türk Diş Hekimleri Odası, Hava İş, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Türkiye Yazarlar Sendikası, Kristal İş, Petrol İş, Haber Sen, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Mayınsız Türkiye Girşimi, Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği, Sinop Nükleersiz Kent Derneği, Irkçılığa ve Milliyetçiliğe Dur De Girişimi, Barışa Pedal, Haydarpaşa Dayanışması, Dünya Yalnız Bizim Değil, Sosyal Haklar Derneği, Gepgenç Festival, Amargi, Şöforler Derneği, Karadeniz’in Çocukları, DSİP, Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP), Demokratik Toplum Partisi (DTP), Sosyalist Demokrasi Partisi (SDP), İnşaat Mühendisleri Odası, İstanbul Tabipler Odası, İstanbul Veteriner Hekimler Odası, Sakatlar Derneği, 78’liler Derneği, Mayınsız Türkiye Girişimi, GDO’ya Hayır Platformu, Sinop Yaşam Derneği, Lambda, Morel, Mazlumder, Munzur Çevre Derneği, Herkes Farklı Herkes Eşit Kampanyası, Çevre İçin Hekimler Derneği, Ekspres Derneği, Genç Praksis, Lazuri Laz Kültür Merkezi, Emek Partisi (EMEP). (EZÖ/GG)