Başbakan Erdoğan'ın Diyarbakır ziyaretini ve sözlerini değerlendiren Faruk Balıkçı, TRT'de Kürtçe yayın başlatılacağı, Kürtçe kursların açıldığı ve demokratik açılımlar gerçekleştirdiği savlarına dayanan sözlerinin tatmin edici olmadığını söyledi.
"Akademisyenler Erdoğan'ı protesto etti"
Bu arada, Diyarbakır merkezli Gün Radyo-TV, dünkü (20 Ekim) konuşması için Dicle Üniversitesi'nde kürsüye çıkan Erdoğan'ı yaklaşık 40 akademisyenin salonu terk ederek protesto ettiğini bildirdi.
"Çöpler arbededen"
bianet'in görüştüğü Balıkçı, Erdoğan'ın Diyarbakır'daki çöpleri ve kepenk kapatmaları da doğru yorumlamadığını düşünüyor.
"Güvenlik güçleriyle göstericiler arasındaki arbedede çöp konteynırları sokaklara boşaltıldı. Bu yüzden çöpler sokaklardaydı. Yoksa Diyarbakır her zaman dünkü gibi değil. Başbakan bunu yanlış algılamış olmalı."
Erdoğan Dicle Üniversitesi'ndeki konuşmasında DTP'li belediyeyi kast ederek yerel seçim mesajı vermiş, "Diyarbakır'ı yönetenlerin çöp arabaları, temizlik işçileri yok mu? İşte halkım gereken dersi vermeli" demişti.
"90'larda bile bu kadar kepenk kapatılmamıştı"
"Dün öğleden sonra bütün kepenkler kapatılmıştı. Kepenklerin yüzde yüzü. Bunu sadece 'örgütün tehdidinden kaynaklanıyor' diye algılamamak gerekir. Bunun içinde korkudan kapatanlar veya DTP'ye yakın olanlar olabileceği gibi, AKP'ye karşı tepki duyanların olduğunu da görmek gerek. 1990'larda bile bu kadar yoğun kepenk kapatma yoktu. Genelde yüzde 20'si, 30'u açık olurdu."
Erdoğan, kepenk kapatmalar için "Dükkanlar kapatılmışsa, kepenkler indirilmişse bu tehditle olmuş. Bir taraftan demokrasiden, demokratik hukuk devletinden yana olduğunu söyleyeceksin. Öbür taraftan esnafın, tüccarın, sanayicinin ticaret hakkını elinden alacaksın" demişti.
"Kürtçe yayın propaganda olmamalı"
Balıkçı, Erdoğan'ın sık sık gündeme getirdiği TRT'de Kürtçe yayın için de içeriğin önemine dikkat çekti. "Sadece bir kanalla sınırlı tutmak, pratikten de anlaşılıyor ki yeterli olmayacak. Eğer bu yayınlar Kürtlere kendi dillerinde propagandaya dönüşürse, bir anlam ifade etmez. O zaman siyasi amaçla yapıldığı kanısına varılır."
2005'te Prof. Dr. Melek Göregenli'nin araştırması, Diyarbakır'da en çok güvenilen kurumların "Uydu üzerinden yayın yapan medya, yerel yönetimler, sivil toplum örgütleri, üniversite" olduğunu gösteriyordu.
Balıkçı, üniversitelerde Kürdoloji enstitüsü kurulmasının, Kürtçe'nin seçmeli ders olmasının insanların güven duyması ve inandırıcılık sağlaması için birer adım olabileceğini söyledi. (TK)