Fotoğraf: AA
Çevre örgütleri ve meslek odalarının tüm itirazlarına rağmen Mersin Akkuya'daki nükleer santralin yapımı sürerken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e iki yeni nükleer santrali birlikte yapmayı önerdiğini söyledi:
"TürkAkım ve Akkuyu Nükleer Enerji Santrali projelerine ilişkin durumu değerlendirdik. Malum, kısa bir süre önce Akkuyu Nükleer Enerji Santrali'ni ziyaret etmiştik. Burada 10 bin genç Türk mühendis çalışıyor. Bunun yanında 3 bin genç Rus mühendis çalışıyor. Bu sayıyı daha da artıracaklar. Nasip olursa 2023'ün mayıs ayında birinci üniteyi bitirme sözünü kendilerinden aldık. Ondan sonra iki, üç, dört numaralı üniteler var. Tabii bizim 3 nükleer santral yapma hedefimiz var. Sayın Putin'le 'Bu iki nükleer santrali de sizinle birlikte yapabilir miyiz?' diye de görüştük. O zaman Türkiye, 3 nükleer enerji santraline sahip olacak. 'Bu konuyla ilgili çalışalım' dediler."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün (29 Eylül) Putin ile Soçi'de yaptığı görüşmenin ardından Türkiye dönüşünde uçakta gazetecilerin ziyarete, ABD ile ilişkilere ve iç politikadaki tartışmalara ilişkin sorularını yanıtladı.
TIKLAYIN - Görüşme sona erdi: İşbirliği vurgusu
Erdoğan'ın açıklamalarının satır başları özetle şöyle:
Putin'le görüşme
Putin'le 3 saati aşkın görüştüklerini aktaran Erdoğan, Türkiye'nin, Suriye konusunda Rusya'yla kararlaştırdığı her hususa bağlılığının sürdüğünü belirterek, bunlardan geri adımın söz konusu olmadığını ifade etti.
Putin'den kısa zamanda bir iadeiziyaret istediğini ve Putin'in buna olumlu yaklaştığını aktaran Erdoğan, "Bir de 'Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey Toplantısı'nı bu yıl bitmeden Türkiye'de yapalım' dedim. Ona da olumlu cevap verdi." dedi.
İdlib krizi
İdlib'de, Türkiye'nin güvenliğini sağladığı bölgelerde zaman zaman bazı sıkıntılar yaşandığını ancak ilgili birimlerin muhataplarıyla görüşerek bunları çözmenin gayreti içinde olduğunu aktaran Erdoğan, şöyle dedi:
"Birçok aktörün sahada olduğu ve çetrefilli yönleri bulunan bölgesel konularda zaman zaman bazı fikir ayrılıkları da olmuyor değil. Ama bu ikili görüşmemizde hemen hemen bütün konularda bir birlikteliğin olduğunu gördük. Bu tabii işin sevindirici yönüdür.
Bütün mutabakatlara uymaya ve güvenlik koridorundaki radikal unsurların temizlenmesine Türkiye olarak biz devam ettik. Bundan da taviz yok. Ama tabii aynı yaklaşımı muhataplarımızdan da bekliyoruz.
Erdoğan bölgede ateşkesin sağlıklı bir şekilde devamının, özellikle Türkiye'den geri dönüşleri hızla artıracağını savundu:
"400 bini İdlib bölgesine olmak üzere 1 milyondan fazla kişi evlerine, topraklarına dönüş yaptı. Bu olumlu bir gelişme. Bu rakamı artırmak ve ülkemizde misafir ettiğimiz Suriyelilerin güvenle topraklarına dönüşü için gerekli çalışmaları aralıksız sürdürüyoruz."
ABD'nin Orta Doğu Koordinatörü Brett McGurk için "Bu aslında teröre destek veren bir isimdir. Bu adam PKK/YPG/PYD'nin adeta yönetmeni durumundadır" ifadesini kullanan Erdoğan, "Er veya geç Amerika buradan çıkmalı ve burası Suriye halkına bırakılmalı" dedi.
Erdoğan, Putin'e Moskova'daki YPG bürosundan duyduğu rahatsızlığı da hatırlattığını söyledi.
TIKLAYIN - Erdoğan ile Biden neden "iyi başlamadı"?
Türkiye-ABD ilişkileri
"Amerika dönüşü, 'Biden ile gidişat pek hayra alamet değil' demiştiniz. Gidişat hayra alamet değilse ABD ile ilişkilerde bilmediğimiz bir şey var mı, yoksa sorunlar mı derinleşti?" sorusuna Erdoğan, "Bunları söyledik, cevap geldi zaten. Nasip olursa Roma'da görüşeceğiz. Oradan da inşallah Glasgow'a gideceğiz. Glasgow'da da büyük ihtimalle görüşeceğiz. Demek ki hayra alamet bazı adımlar atılıyor" diye yanıt verdi.
Erdoğan Biden ile Roma'daki görüşmede Suriye'deki son durum, askeri-siyasi-ekonomik-ticari tüm ilişkiler ile F-35 sorununun gündeme geleceğini belirtti:
"Suriye ile ilgili ABD'nin yaklaşımı ne olacak? Bunları dillendirme fırsatımız olacak. Aramızdaki askeri siyasi, ekonomik, ticari tüm ilişkileri ele alacağız. Mesela F-35 sorunu ne olacak? 1 milyar 400 milyon dolar ödeme yapmışız. Bu ne olacak? Bunların akıbetini görmemiz lazım. Biz elimizde bol para var da bunları etrafa saçan bir ülke değiliz. Bu paraları da kolay kolay kazanmadık, kazanmıyoruz. Ya uçaklarımızı verecekler ya da parayı verecekler."
Kabil Havalimanı'nın işletmesi
Erdoğan, "Türkiye, Kabil Havalimanı'nın güvenliğini sağlama ve burayı işletme düşüncesinden vaz mı geçti?" sorusuna, "Şu an itibarıyla yokuz, ama ileride olabilir" cevabını verdi.
Yeni anayasa çalışması
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni anayasa çalışması ve seçim yasasının ne aşamada olduğunun sorulması üzerine, anayasa ile ilgili çalışmalarının bitme noktasına geldiğini, bu arada yaşanan afetler sebebiyle bir kesintiye uğradığını, tekrar bir araya gelip çalışmaları süratle bitireceklerini aktardı.
Siyasi Partiler Kanunu
Siyasi Partiler Kanunu ile ilgili çalışmada da AKP Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı'nın, MHP'deki muhatabıyla yaptığı çalışmayı belirli bir noktaya getirdiklerine dikkati çeken Erdoğan, "Son durumu bana bildirecekler. Ondan sonra da hayırlısıyla buradaki kararımızı da vermiş olacağız. Devlet Bey ile de bir araya gelip üzerinden geçme imkanımız olabilir. Zaten özellikle baraj vesaire gibi konular medyaya da yansıdı" ifadesini kullandı. (KÖ)