Haberin İngilizcesi için tıklayın
Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu, 26. Dönem. 3. Yasama yılı Atatürk Anıtı'na çelenk koyma töreniyle başladı. Genel Kurul Meclis Başkanı İsmail Kahraman'ın başkanlığında toplandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan açılış konuşmasında gündemi değerlendirdi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekillerinin tutuklu olması dolayısıyla protesto amaçlı olarak HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş’ın bulunduğu Edirne cezaevi önünde toplandı ve Meclis’in açılış oturumuna ve oturuma katılmadı.
Konuşmasının ardından bu konunun sorulduğu Erdoğan, "Niye olduğunu anlamıyor musunuz? Onların yeri Kandil, biliyorsunuz" yorumunda bulundu.
Erdoğan’ın konuşması şöyle:
“Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, TBMM'nin 26. dönem 3. yasama yılı açılışında sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum” diyerek konuşmasına başlayan Erdoğan’ın ilk gündemi Anayasa değişikliğiydi.
Uyum yasaları
“Anayasa değişikliği süreci AK Parti ve MHP tarafından yürütülmüştür. Anayasa değişikliği gerektiren bu düzenlemenin gerçekleştirilebilmesi ancak diğer partilerden destek alınabilmesi ile mümkündü. MHP'nin gösterdiği irade 16 Nisan'a giden yolu açmıştır.
“Türkiye, 2019'da yapılacak seçimlerin ardından Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçecektir.”
Bu konuda Cumhurbaşkanlığı yönetim biçimine uyum yasaları için bir an önce çalışılmaya geçilmesini istedi.
“Uyum yasaları başta olmak üzere yeni sistemin en sağlıklı şekilde hayata geçmesini sağlayacak düzenlemeler üzerinde derhal çalışılmaya başlanması gerekiyor.”
Tezkere
Tezkere görüşmeleri için de yorum yaptı:
“Geçtiğimiz hafta yapılan tezkere konusunda Meclisimizde sergilenen birlik ve beraberliği takdirle karşıladığımı belirtmek istiyorum.”
“OHAL’den zarar gören kimse olmamıştır”
“OHAL'e yönelik bir takım nitelemeler var ki kabul edilebilir değil. Türkiye'nin olağanüstü tehditlerle karşı karşıya bulunduğunu kim inkar edebilir. Olağanüstü tehditler olağanüstü tedbirleri gerektirir. OHAL'den zarar gören kimse olmamıştır. Terörle mücadeleye yönelik ihtiyaçlar kalktığında elbette OHAL de sona erecektir. Terörle mücadelede kararlılığımızı sonuna kadar devam ettireceğiz.
Diğer değindiği konu ise Irak Kürdistan Bölgesel Yöretimi’nde 25 Eylül’de yapılan ve yüzde 93 oranında evet çıkan bağımsızlık oylamasıydı:
“Sınırlarımızın hemen başında, hem Irak halkı hem de Türkiye başta olmak üzere çevre ülkeler için daimi tehdit oluşturacak bir fitne kuyusunun kazılmasına göz yumamayız. Türkiye olarak Irak Merkezi Yönetimi ve İran'la birlikte çeşitli adımlar attık. Kuzey Irak yönetimi eninde sonunda hüsrana uğramaya mahkumdur.”
“AB üyeliğine ihtiyacımız kalmamıştır”
Avrupa Birliği (AB) ilişkileri için ise üyelik için istekli olmadıklarını söyledi:
“Türkiye'nin ilk başvuruyu yaptığı 1963 yılından beri göstermiş olduğu bu tavrı AB'nin yanlış anladığını görüyoruz. Aslına bakarsanız bizim AB üyeliğine ihtiyacımız da kalmamıştır. Ama süreci bitiren havlu atan biz olmayacağız." (HK)