Erdoğan, Atatürk'ün Ankara'da 11 yıl yaşadığı Atatürk Müze Köşkü'nün açılışında tarihçi Murat Bardakçı ve müzenin diğer ilgilileri tarafından karşılandı. Erdoğan ve beraberindekiler, açılışın ardından köşkü gezip, yetkililerden bilgi aldı. Erdoğan müzedeki bir dolabın gizli bölmeleri kendisine gösterilirken, duygularını İngilizce dile getirmekten kendisini alamadı: "Interesting" (ilginç)!
Herkes Libya'daymış!
AA'nın haberine göre, Köşkte sergilenen Atatürk'ün 1912'de Trablusgarp'ta Fuat Bulca'yla çektirdiği fotoğrafı inceleyen Erdoğan, Murat Bardakçı'ya, "Murat Bey, ne diyorlar bize? 'Libya'ya niye gidiyorsunuz?' Diyenler kim, malum. Bak gitmiş işte." dedi.
Bardakçı'nın, Cumhuriyet'in kurucu kadrosunun Trablusgarp'ta bulunduğunu belirtmesi üzerine Erdoğan, "Hala konuşuyorlar ya." ifadesini kullandı.
Erdoğan, Atatürk'ün kullandığı eşyaları inceledi, Atatürk'e hediye edilen eşyalar ile yazı takımı ve radyosu hakkında bilgi aldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'de göreve başlayan elçilerin Atatürk'e güven mektubu sunduğu Elçilik Kabul Salonunda da incelemede bulundu. Erdoğan, burada sergilenen bir kilitli dolap hakkında bilgi aldı.
Erdoğan, 1920'lerde Mısır Hidivi Abbas Hilmi Paşa'dan intikal eden ve Atatürk'e hediye edilen ahşap dolabın gizli çekmece ve bölmeleri kendisi için çalıştırılarak gösterilirken hissiyatını İngilizce dile getirmeyi, tercih etti: “Interesting (İlginç)"!
Doğruluk denetimi
Libya'nın, Trablusgarp ve Bingazi gibi kentlerinin yer aldığı kıyı kentleri fetihçi Osmanlı Devleti’nin Afrika'da egemenliği altında tuttuğu son topraklardı. 1911-12'de Osmanlı Devleti, İtalya Krallığı ile giriştiği Trablusgarp Savaşı'nı kaybetti. Mustafa Kemal ve diğer Osmanlı askerleri bu savaşta yer aldılar ve çatışmalara katıldılar. Savaş sonunda İtalya Krallığı ile imzalanan Uşi Antlaşması (18 Ekim 1912) uyarınca Osmanlı Devleti, Libya üzerindeki egemenlik haklarından vazgeçerek bölgeyi İtalya'ya devretti. Libya, Osmanlı sömürgesiyken İtalya sömürge yönetimi altına girdi.
Libya bağımsızlığını 1951'de kazandı. 2. Dünya Savaşı sonrasında, Birleşmiş Milletler gözetiminde faşist İtalya'nın Kuzey Afrika'daki sömürgelerinin tasfiyesi sürecinde ülke 24 Aralık 1951'de "Birleşik Libya Krallığı" olarak bağımsızlığını kazandı. İlk bağımsız Libya devleti, Kral İdris liderliğinde bir monarşi olarak kuruldu.
Kral İdris'in istibdat rejimi, 1 Eylül 1969’da, Albay Kaddafi liderliğindeki genç askerlerin "Özgür Subaylar Hareketi"nce gerçekleştirilen bir darbeyle devrildi. Kaddafi, krallığı kaldırarak Libya Arap Cumhuriyeti'ni ilan etti, yabancı şirketleri kovarak ülkenin petrol kaynaklarını millileştirdi, "Yeşil Kitap" olarak ünlenen manifestosuyla kendi "sosyalist" öğretisini ilan etti. Libya'nın adını da bir dizi değişiklik sonrasında 1986'da Libya Büyük Sosyalist Arap Halk Cemahiriyesi olarak belirledi.
Kaddafi yönetimi, 2011'de "Arap Baharı" sürecinde başlayan protestolarla krize girdi. Kaddafi karşıtı protestolar, Şubat 2011’de ülke genelinde şiddetlendi ve kısa sürede iç savaşa dönüştü. NATO Kaddafi rejimine karşı ayaklanan muhaliflere hava desteği verdi.
Erdoğan başlangıçta ''Böyle bir saçmalık olur mu yahu? NATO'nun ne işi var Libya'da? NATO mensubu olan ülkelerden birine herhangi bir müdahale yapılması halinde böyle bir şeyi gündeme getirebilir. Bunun dışında Libya'ya nasıl müdahale edilebilir? Bakın Türkiye olarak biz bunun karşısındayız, böyle bir şey konuşulamaz, böyle bir şey düşünülemez'' dese de, sonunda NATO operasyonuna katıldı. Kaddafi, Ekim 2011’de memleketi Sirte’de yakalanarak ABD yanlılarınca öldürüldü."
(AEK)