Click here to read the article in English / Haberin İngilizcesi için buraya tıklayın
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Günü dolayısıyla yayınladığı mesajında vize muafiyetine değindi.
Cumhurbaşkanlığı resmi sitesinde yayınlanan mesajda “vize muafiyetinin, Türkiye’nin 50 yılı aşkın bir süredir Avrupa Birliği (AB) kapısında bekletilmesiyle oluşan bıkkınlığı bir nebze olsun gidermesi” temennisi yer aldı.
Üç gün önce: Biz yolumuza, sen yoluna
TIKLAYIN - ERDOĞAN: BAŞKANLIK SİSTEMİNİ BİR AN ÖNCE MİLLETİMİZİN ONAYINA SUNMALIYIZ
Avrupa Komisyonu'nun vize serbestisiyle ilgili tavsiye raporunda terörle mücadele ve organize suçlarla mücadele yasalarının AB kriterlerine uyumlu hale getirilmesini de kapsayan beş kriter şart olarak yer almıştı.
Erdoğan, 6 Mayıs’ta İstanbul Eyüp’te katıldığı toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada AB’nin vize muafiyeti için Terörle Mücadele Kanunu değişiklik yapılmasını talep etmesini eleştirmişti. Erdoğan, “Kusura bakma, hadi bakalım, biz yolumuza gidiyoruz. Sen de yoluna git” demişti.
"Teröristlere çadır kurdurtacaksın, imkan sağlayacaksın, bunu demokrasi adına yaptığını söyleyeceksin. Sonra 'Sana vize vereceğiz ama bu yasayı değiştir'. Kusura bakma, hadi bakalım, biz yolumuza gidiyoruz. Sen de yoluna git. Kiminle anlaşabiliyorsan, onlarla da anlaş."
Bugün: Tutarlı dış politika
Erdoğan’ın mesajından öne çıkan ifadeler şöyle:
“Demokrasi, insan hakları, hukukun üstünlüğü gibi temel kurucu değerleri, ekonomik ve sosyal kalkınmayla birlikte güvence altına alan AB, dünyada birçok ülke açısından ilham kaynağı olmuştur.
“Ancak 21. yüzyılın şartları, bölgemiz ve ötesinde yaşanan sorunlar, bu kritik dönemde AB’nin daha geniş ve kapsayıcı bir vizyon çerçevesinde tutarlı ve güçlü bir dış politika çizgisi izlemesini her zamankinden daha elzem kılıyor.
“Göç karşısında kararlı duruş”
“Suriye, Irak ve diğer çatışma bölgelerinden kaynaklanan büyük göç krizi karşısında kararlı ve ilkeli bir duruş sergilemek büyük önem arz ediyor.
“Türkiye, ilk günden itibaren bu sınamalar karşısında uluslararası toplum adına sorumluluk üstlenmiş, insani yükümlülüklerini fazlasıyla yerine getirmiştir.
“Avrupa’da da aynı sağduyulu yaklaşımın günden güne güçlendiğini, yaşanan insanlık dramının etkilerinin hafifletilmesi noktasında gayret sarf edilmeye başlandığını görmekten memnuniyet duyuyoruz.
“İşbirliği sürecek”
“Türkiye, yaşanan acıların tekrarlanmaması ve mevcut sorunlara kalıcı çözümler bulunması için AB ile işbirliği içinde çalışmalarına devam edecektir.
“Temennimiz, Avrupa’nın, katı göç politikalarının, göçmenlere karşı ayrımcılığın, hoşgörüsüzlüğün ve İslamofobinin tırmanışa geçtiği bir bölge olmamasıdır.”
“Verilen sözlerin tutulması”
“Türkiye’nin stratejik bir hedefi olan AB üyeliğinin, söz konusu sınamalara karşı başarılı mücadelenin yanı sıra bölge için de istikrar ve ilham kaynağı olacağına inanıyoruz.
“Türkiye olarak AB’nin terörle mücadele konusunda daha kararlı bir tutum sergilemesi gerektiğini düşünüyoruz.
“Yürürlüğe girmesi hususunda anlaşılmış olan vize muafiyetinin, Türkiye’nin 50 yılı aşkın bir süredir AB kapısında bekletilmesiyle oluşan bıkkınlığı bir nebze olsun gidermesini, verilen sözlerin tutulması yönünde olumlu bir adım olmasını, katılım sürecini hızlandırmasını ümit ediyorum.”
Avrupa Günü
9 Mayıs 1950’de Fransız Dışişleri Bakanı Robert Schuman, Avrupa'da barışçıl ilişkilerin kalıcı şekilde kurulması gerektiğinin zaruri olduğunu belirterek daha sistematik ve organize bir Avrupa kurmak gayesiyle bir kanun teklifi açıkladı.
"Schuman Bildirisi" olarak da bilinen bu tasarı, bugün Avrupa Birliği denilen kurumun yapı taşı olarak görülüyor.
1985 yılında Milan'da yapılan Zirve sonrasında 9 Mayıs'ın, "Avrupa Günü" olarak kutlanılması kararı alındı. (BK)
* Fotoğraf: Yasin Bülbül / Cumhurbaşkanlığı / İstanbul / AA