Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Zaman gazetesi ve Samanyolu Yayın Grubu’na yönelik operasyonu eleştiren Avrupa Birliği (AB) yetkilileri, Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) ve Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ) gibi uluslararası medya özgürlüğü derneklerini hedef aldı.
Erdoğan, önceki gün (20 Aralık) Wyndham Hotel'deki Dış Ekonomik İlişkiler (DEİK) Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmasında, Zaman gazetesi yayın yönetmeni Ekrem Dumanlı’nın gözaltına alınması, Samanyolu Yayın Grubu başkanı Hidayet Karaca’nın tutuklanmasına neden olan 14 Aralık operasyonunun eleştirilmesine karşı çıktı.
AB yetkililerini bir haftasonu açıklama yapmalarını “enteresan” bulan Erdoğan, yargının, "önündeki iddialardan ve delillerden yola çıkarak" bir süreç başlattığını, kendisinin de bir Cumhurbaşkanı olarak bu süreci yakından izlediğini, her şeyin de “yasalara, usulüne uygun cereyan ettiğini” savundu.
"Çok enteresan AB, tatil gününde bununla ilgili açıklama yapıyor ya. Bunlar ne zamandan beri tatil günlerinde bu tür açıklamalar yapmaya başladılar? Ne kadar da hassaslar, ne kadar da bu ülkede olanları, bitenleri seviyor, sayıyor hemen açıklamalarını yapıyorlar. 50 yıldır kapılarında bizi bekletenler acaba bu hassasiyeti nereden elde ettiler?.
"Ancak bu süreç başladığı andan itibaren malum çevreler, 'Basın susturuyor' diye bir kampanya başlattılar ve dünyaya da bunun bu şekilde servisini sağladılar. Uluslararası basın her zaman yaptığı gibi Türkiye aleyhine bu kampanyaya sımsıkı sarıldı. Servisleri önceden yapılmıştı, ne olacağını zaten biliyorlar.
AB'yi ve isim vermeden Almanya’yı “AB’nin en büyük ülkesi” olarak ve PKK üyelerini barındırmakla eleştiren Erdoğan, bu ülkeyi Sabancı Suikastı’nın sorumlularını iade etmemekle, Almanya aşırı sağcı grubun yedi Türkiyeliyi öldürmekten yargılandığı davayı Türkiyeli gazetecileri duruşma salonuna sokmamakla suçladı.
RSF bilançosunda “İsrail” aradı
Erdoğan, RSF’nin bilançosuna da değindiği konuşmasında, “her zaman olduğu gibi Türkiye'nin başköşeye yerleştirildiği”ni savundu; RSF’nin İsrail ile ilgili ne yazdıklarını merak ederek bilançoya baktığını, raporun bir yerinde bile İsrail'in adının geçmediğini ileri sürdü.
Gazetecileri öldürüldükleri bölgeler bakımdan ele alan ve yedi Filistinli gazetecinin “İşgal altındaki Filistin topraklarında” öldürüldüğüne yer veren bilanço için Erdoğan, “Sanki o gazetecileri Filistinliler öldürdü” gibi bir algı oluşturulduğunu iddia etti.
CPJ heyetini hatırlattı
Erdoğan, geçtiğimiz aylarda heyetini kabul ettiği CPJ’yi de tutuklu gazeteciler üzerinden ve raporlarında “gazeteci katleden İsrail’den bahsetmemek” ile suçladı. Cumhurbaşkanı, heyete, Avrupa'nın herhangi bir ülkesinde olamadığı gibi bu gazetecilerin yeniden yargılanamayacağını söylediğini hatırlattı (EÖ).